• şu sıralar türkiye de dahil tüm dünyada tartışılmaya başlanmıştır. yeni doğan bebeğe yapılan aşıların bir çoğunun içeriği bilinmemekte ve çeşitli aşılar gerekli olduğu söylenerek bebeğe vurulmaktadır. çok hassas bir durumda olan anne baba da bu durumda her şeye razı olmakta muhtemelen ilaç şirketlerinin kar hanesine kendileri de katkıda bulunmaktadır. kısacası iki ucu boklu değnektir, bir yanda samimiyetine güvenmediğiniz bir sağlık sistemi, diğer yanda bu aşıları vurdurmayarak bebeğinizi muhtemel bir hastalığa karşı koruyamama korkusu.
    amerikalı doktor harris coulter 90’lı yıllarda yazdığı “karanlıkta bir vuruş” adlı kitabında kendisinin ve kendisi gibi düşünen bilim insanları ve ebeveynlerin aşıya neden karşı çıktıklarını açıklamıştı. coulter ve onun gibi düşünenlerin aşıya karşı çıkışlarının birinci nedeni, çocukluk hastalıklarını geçirmenin doğal gelişim için gerekli olduğuna inanmaları. ikinci olarak hastalığa neden olan virüslerin aşı yolu ile öldürülmesinin ekolojik düzene zarar vereceğine inanılıyor. her ne kadar hastalıklara neden olan tüm virüslerin doğada ne gibi roller üstlendikleri tam olarak bilinmese de, ekolojik zincir gereği soylarının tükenmesinin zararlı olabileceği düşünülüyor. üçüncü ve en etkili neden ise bazı doktorlar ve ebeveynlerin ilacın yan etkilerinin uzun vadede çocuğun gelişimini olumsuz etkilediğine inanmaları.
  • turkiye gibi gelismekte olan ulkelerde dogru olabilecek harekettir. bircogumuz biliyor ki gonderilen ilaclarin bir kismi deneyseldir. sayet benim cocugum olsa asilarini rusya, almanya, amerika gibi ulkelerde yapardim.
  • bir insan hakkı ihlalidir. devlet icabında zor kullanarak o sabi'nin hayat hakkını anne-babasına karşı korumalıdır.
  • cahilliktir.

    neyin kafasındasınız ?

    kac yıllık aşılar için hala "deneysel, bunlar hep amariganin işi diyenler var."
  • sadece kendi bebeginin degil toplumun sagligini da tehlikeye atan, temelsiz, aptalca ve zircahilce bir eylemdir.

    arada sirada bu embesillerden (ozellikle amerikalilarindan) bolca duyarsiniz "ben cocuklarima asi yaptirmadim, hic bir sey olmadi". olmaz tabii gerizekali, olmaz tabii idiot. zira her asinin, gelistirildigi mikroorganizmanin bulasiciligiyla ters orantili bir "guvenlik siniri vardir". ornegin x hastaliginin asisi, toplumun %80'i asilandiginda asilanmayanlari da korur. diger taraftan asiri bulasici y hastaligi icin bu %95 de olabilir.

    daha yeni "mmr otizm yapiyor" rezilligini kor topal atlattik. simdi de bunlar cikti.
  • zamanın ötesine gideceğini bile bile yazıyorum, bu şekilde düşünen insanların zaten çocukları yaşamasın nesilleri kurusun ki doğal seleksiyon işlesin, daha doğru dürüst düşünemeyen, mal gibi her şeyde bir bit yeniği her şeyde bir komplo arayan insanların soyu devam edemesin. neymiş, daha deney aşamasındaki aşılar yapılıyormuş.
    arkadaşım deneme aşamasındaki aşı, ilaç, tedavi, nane her ne haltsa artık; bakanlıkça onaylı bir çalışmanın içinde yer almadan, bu çalışma için gerekli bilgilendirilmiş olur formu imzalamadan o aşıyı sana kimse veremez. zaten deneme aşamasındaki ürün de araştırma ürünüdür, özel izinle getirilir ülkeye ve asla satışı yapılamaz, sadece araştırma gönüllülerine verilir, haliyle kimse bundan bir gelir sağlayamaz. bir ürünün satışa sunulabilmesi için faz 1-2-3 çalışmalarının tamamlanmış ve ruhsatını almış olması gerekir.
    senin kendi komplo teorilerin ve inandığın safsataların yüzünden minicik bebeğini enfeksiyonlara karşı savunmasız durumda bırakacaksın. bu kararı da tıp eğitimi almış doktorlara rağmen vereceksin, hangi tıp eğitiminle acaba?
    evet, doğal seleksiyon şart..
  • baştan tanımı yapalım: en hafif ifade ile çocuğunu riske atmaktır.

    2,5 yaşında kızım var ellerinizden öper. çok yakın bir tanıdığımız çocuk doktoru hatta yenidoğan yoğun bakım (prematüre bebek) gibi bir dal seçmiş ve profersörlük mertebesine ulaşmış bir bayan. bizim kızımızın da dokturu aynı zamanda. sağolsun, benim gibi ilgisiz bir babaya bile oturup uzun uzun anlatmıştı bebeğimin büyüme sürecini. bana anlattıklarının ana fikri, bebek ölümlerinin son yüzyılda bu kadar azalmasının tek sebebi aşılar. kişi bakımından sorumlu olduğu kendine emanet olan dünyanın en güzel varlığına nasıl olur da doğanın dengesini bozar, mikropların yaşama hakkını engeller diye aşı yaptırmaz. ayrıca bu aşıların doğanın dengesini nasıl bozabileceğini anlamış değilim. reşit olduktan sonra aşı yaptırır mı yaptırmaz mı, kendine bakar mı bakmaz mı kendi bileceği iş ancak reşit olana kadar kızım gerekli tüm aşıları olacak.

    unutmadan bir not daha: yurtdışında kullanılan aşılarla ilgili bir farklılık olduğunu kesinlikle düşünmüyorum çünkü her ne kadar ülkemizde genel işleyiş bozuk olsa da sağlık bakanlığının bu işlere bakan dairesinin çok iyi çalıştığını biliyorum. yıllar önce kurulmuş bir sistem olduğunu ve bu sistemin hala bozulmamış olduğunu birkaç yerden dinlemiştim.
hesabın var mı? giriş yap