• bu eserin kahramanı, bestekârın çok yakın arkadaşı olan ahmet refik altınay’dan başkası değildir. iki dost yazı birlikte adada geçirir, komşuluk eder, tavla oynar, dil burnunda gezer, vakit geçirirlermiş. ahmet refik bey'in 1937 senesinde ölümü, osman nihat bey'i derinden etkilemiştir. netice itibariyle bu müessif hadise, nihavend makamında tarihe not düşülmüştür.
  • burada bahsedilen ada herhangi bir ada değil büyükada'dır. eskiden sadece ada denilir ve adanın a'sı özel isim olarak büyük yazılırmış. şarkıda geçen dil'de yalnız dolaştım hep dizesinde de bahsedilen dil burnu'dur ki o da büyükada'dadır.
  • nihavend makam ve curcuna usûldeki bu şarkının iç titreten bir öyküsü vardır.

    herkes sanır ki bu şarkı, bir yaz aşkına ithafen yazılmıştır. değil efendim, öyle değil kazın ayağı...

    osman nihat (akın) ve ahmed refik (altınay) her yaz kendilerini ada'ya atarak istanbul'a yakın fakat aynı zamanda çok uzak olmanın hazzına erişebilecekleri tek yerde, ada'da keyifli zamanlar geçirmektedir. artık yazları ada'da geçirmek bir alışkanlık halini almıştır bu iki dost için. tavla oynamayı, düşeşler, seba i dü'ler eşliğinde birbirlerine takılmayı da çok sevmektedirler.

    günlerden bir gün, osman nihat tekrar adadadır. fakat tarihçi dostu ahmed refik adada değil, kabrindedir, vefat etmiştir. bunun üzerine ünlü türk bestecisi osman nihat akın kendine yakışır bir son hediye; dostluklarını dilden dile taşıyacak bir nadide eser ortaya çıkarır:

    "yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi
    dil'de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi
    ben de şaştım nasıl oldu, yüreğime inmedi
    dil'de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi..."
  • müzeyyen senarın harika yorumladığı curcuna usüllü nihavend şarkı.
    çok zor bir eser olmamakla beraber, hece başına düşen nota fazla olduğundan nağme, titretme gibi tekniklere sık sık rastlanılan bir yorum gereklidir. bu nedenle solist olarak müzeyyen senar, hem teknik, hem ses hem de duygu olarak dört dörtlüktür. dinledikçe mutlu eder insanı. *
    müzeyyen senar yorumunda düzenleme çok hoştur, klasik türk müziği enstürmanları kullanılmıştır yalın olarak. müzeyyen hanım, "yine bu yıl ada" diye başlarken hüzün dolmaya başlar insanın içine, hele meyandaki haykırışta galeyana gelinir. müzeyyen senarın klasik nağmelerine bu eserde de rastlanılır. durduk yerde insanın canı çeker şarkıyı, yoğun bir biçimde dinlemek ister; öyle hoş bir nihavenddir.
    ayrıca beysun yıldız enstrümantal olarak yorumlamış, nihavend eserlere kemanın nasıl yakıştığını göstermiştir.
  • osman nihat akın'ın bu eseri tavla arkadaşı için yazdığını duyunca alınan haz bir an için aksıyor gibi olsa da şarkının güzelliği karşısında insanın kendisini toparlaması güç olmuyor.
  • biraz şarap içmişsindir, vapura binersin kış ortası.. köpükleri seyredersin dışarda, hani kelimeler gibi dersin asaftan bişiler okursun içinden. insanların diline dolanır bu parcada yalnızlığın.
    "dilde yalnız dolaştım gözyaşlarım dinmedi. "
  • ölen bir arkadaşa yazıldığını öğrendiğimden beri beni eskisinden çok daha fazla etkileyen şarkı. sevgiliye yapılan naif şarkılara alışkındım da, bu incelik beni benden aldı.
  • osman nihat akin'in nihavend makamindan dokunan bir eseri. bana hep burgaz'i cagri$tirir.
  • "dolaştım" ve "şaştım" kelimeleri, şarkının naifliğini gösterecek şekilde "dolaşdım" ve "şaşdım" şeklinde söylenmesi ayrı bi üslub inceliğidir. özellikle bu açıdan ele alındığında, teknik kullanım gereğini duyguya çevirmede bu eser güzel bir örnektir. zira "dolaştım-şaştım" şeklindeki sertleşme bu naifliği, yalnızlığı ve nezaketi gölgelerken, türk sanat musikisine has olan ağız şeklinden gelen kullanımlar tüm kibarlığıyla kendini gösterir. yumuşaklık, hassaslık ve duygu tam anlamıyla verilmiş olunur.
    öyle işte, güzel.
  • nihavend makamının en güzide eserlerinden biri olan parça, osman nihat akın'a aittir. sözleri ise şu şekilde:

    "yine bu yıl ada sensiz içiime hiç sinmedi
    dilde yalnız dolaştım hep göz yaşlarım dinmedi
    ben de şaştım nasıl oldu yüreğime inmedi
    dilde yalnız dolaştım hep göz yaşlarım dinmedi"

    yaz sonuna doğru adada oturup rakı ile dinlenilmesi tavsiye olunur. -kimine göre olunmaz-
hesabın var mı? giriş yap