• çektiği acı yalanlandıkça deliriyor insan. birbirimize, diğerlerine "birşey olmadı ki" dedikçe delirtiyoruz da diğerlerimizi. panzerelere taş atan çocuklara, gecekonduları yıkılırken çıldıran yoksul insanlara, ölüm orucuna yatıp kuş kadar kalmış kocaman adamlara, başörtüsü yüzünden okuluna giremeyen ve dayanağı olmayan kız çocuklarına "en çok neye gücendin" diye sorsak adım kadar iyi biliyorum ki "yok sayılmak" diyeceklerdir. işte bu, insana dair ve de ulusu olmayan bir hınçtır.
    en derin yaralarını insanlar, hikayeleri duyulmadığında alırlar.
  • kafayı duvarlara vurma hissini getirir.

    şiddetin psikolojik olanına maruz kalmayı tanımlar.
  • "çünkü bir insanı yok saymaktır, onu öldürmek...
    çünkü bir insana hayatından çıktığından hiçbir şeyin değişmeyeceğini göstermek, onu her gün civayla yavaş yavaş öldürmektir...
    çünkü ne yaparsa yapsın hep aynı davranmak bir insana, ruhunda çift kancalı oltalarla avlanmaktır..." demiş bir yazar...
  • varlığınızın kimsenin işine yaramadığı durumlarda başa gelen hadisedir. var olma çabası içinde olan, varlığını çevresine göstermek isteyen kişinin yok sayılması trajik olmakla birlikte çok da karışık bir durum değildir. çözülebilecek bir problem, ilacı olan bir hastalıktır. asıl üzerinde durulması gereken kendi egosuna karşı savaş veren, kibirlerinden ve subjektif bakış açısından kurtulmaya çalışan insanın isteyerek ya da istemeden kendini yok etmeye başlaması, akabinde çevresi tarafından da yavaş yavaş yok sayılmasıdır. bunun meali şudur efendim: bu dağları ben yarattım tribinde olan onca insanın arasında kendi önemsizliğinin, varoluşunun anlamsızlığının farkına varır ve buna göre yaşamaya başlarsan insanlar da seni fırsatını bulduğu anda yok saymakta bir beis görmez. tabi bu yok sayılmak mıdır, kendini yok etmek midir bilemem. bana kalırsa siz de yoksunuz ki amk. kendi varolmayışınızdan kaçmak, kendinizi var olduğunuza inandırmak için başkalarını yok saymaya can atıyorsunuz. siz yemek yiyip sevişince, fabrikalar kurup gökdelenler dikince varolduğunuzu mu sandınız?
  • egoist insanlarla tek başetme yöntemi. beyefendiyi iki kere aradım ikisindede açmadı geri dönmedi de. aradan yaklaşık 1 ay geçtikten sonra unutulduğunu düşünmeye başlamış. çok doğru düşünüyor zira umrumda değil hiç üzülmüyorum ona. bakalım yok sayılmak hoşuna gidecek mi biraz da sen kıvran.
  • acaba ben yok muyum dediğiniz andır. yaptığınız işler vardır. onlar sizin göreviniz çünkü. ama bunlardan yararlananlar bir kafasını kaldırıp da göremez ne kadar mutsuz olduğunuzu. çünkü gördükleri an dikkate almak zorundadırlar sizi. birşeyleri değiştirmek zorunda kalırlar. oysa görmemek çok daha kolaydır. birşey yapmak zorunda kalmazlar. işte bu durumda gitmeli insan. acı verse de üzülse de gitmeli. kalmak ve ilgi görmeyi, farkedilmeyi beklemek kadar acı veren başka birşey yoktur çünkü. gitmeli ve uzaklarda yine yeniden var olmaya çalışmalı. kalana da acı vermez bu gidiş. çünkü varlığınızla mutlu olsaydı zaten mutsuzluğunuzla mutsuz olurdu.
  • çok kötü bir duygu birde sonra şaka diye bağırıyorlarya çıldırıyorum
  • var olmanızı gerektiren durumdur.
    yoksanız yok sayılmanız mümkün değildir.
  • geçmişte bana çok yapıldığı için yapmasını da iyi bildiğim davranış. çok arabesk ve keko bi ifade ama, "seni öyle bir yok sayarım ki, varlığından şüphe edersin" cümlesinin hakkını verir hale geldim artık.
  • çok güzel bir mobbing yöntemi.
hesabın var mı? giriş yap