• geçenlerde bunların 50 kuruş isteyenine denk geldim. diğerlerine göre daha hesaplı olduğu için hep onunla çalışmayı düşünüyorum artık.
  • tam 15 senedir bir tanesi mecidiyekoy' den buyukcekmece'ye gitmeye calisiyor bir yardim edin de gitsin amina koduum.

    memlekette bunlara para veren salak cok, adamlar ne yapsin?
    herifin biri hergun boya sandigini kirip zabita kirmis gibi agliyor buna hergun para veriyorlar.

    bir de tartisini kirip aglayan cocuklar var.
    ulan benim bile bu isi yapasim geliyor bazen, kazanci cok iyi. tarti da ucuz zaten.
    sinbo'dan toplu alsak indirim bile olur.
  • "valla ben de öğrenciyim be" cevabı kurtulmak için çoğu zaman idealdir.
  • "valla hiç bozuğum yok" şeklinde yırtma teşebbüslerine karşı "abi kredi kartı geçiyoruz "diye sırıtıp, pos makinalarını gözümüze sokacakları günleri bekliyorum ben. bari fişinizi almayı unutmayın. vergilendirilmiş kazanç kutsaldır.
  • dilencilere olan haklı nefretimi daha da körükleyen insanlardır. mendil, yara bandı, kalem benzeri ıvır zıvır satan insanlarla derdim yok fakat eli ayağı tutup da mıy mıy mıy dilenen insanları gördüğüm an gözüm dönüyor, bir titreme geliyor.

    kucağında baygın çocukla dilenme modası geçmiş olacak ki yeni nesil dilencilerimiz ''abi yanlış anlama dilenci değilim ama'' taktiğini kullanıyor. o ama senin götüne girsin aq çocuğu. yok efendim yolda kaldım, yok efendim dolmuşla şuraya gideceğim on lira lazım. dedim dolmuş on lira tutar mı amık evladı. aktarma yapacakmış bilmemne. yok dedim yolladım. aradan iki saat geçti baktım şerrrefsiz yine dolanıyor ortalıkla, ''ağğbiie yannış anlama dilenci deelim'' diye ayak yapıyor başkalarına. topladığı paralarla limuzin kaldırıp evine döner istese yavşak ağızlı pezevenk.

    özetle, bu tür insalara para kaptırmayın. hele hele elinde ufacık çocukla dilenenlere kesinlikle para vermeyin. o şerefsiz ana/baba çocuk üzerinden para kazandıkça o çocuk bunların pis işine malzeme olacak.
  • "abi bir bakarmısın , ben dilenci değilim, bir şey söyleyebilir miyim .. "

    diyerek giriş yapıp dilenmeye hikaye boyutu katanlarında türediği olay.
  • istanbul'da sistem değişikliğine gittiklerini düşünüyorum.
    son 1 ayda denk geldiğim her yerde (çoğunlukla farklı semtlerde) yürürken yanına yaklaşarak veya yol kenarında bulunan atmlerden para çekmeye gittiğinde yanına gelerek;

    "abi para istemiyorum. karnım aç bir şeyler alır mısın yemem için?" ve muadili cümlelerle doğrudan yemek isteme modeline geçmiş olduklarını düşünüyorum.

    ilk ikisinde "cidden açlar, dilenmiyor adam yoksa para isterdi." diye düşünerek, birisine tantuni diğerine de pide ısmarladım. birisi kadıköy diğeri bostancı'da denk geldi bu arada.

    sonrasında ise aynı şekilde yemek isteyen veya bulgur, pirinç, su alır mısın diye takip eden versiyonlarına da sıklıkla denk gelmeye başladığım anda uyandım.

    niye para değil de yemek istediklerini çözmüş değilim sadece artık para istemedikleri ve para dilenmenin gittikçe azalacağını düşünüyorum. ama sebebine dair hipotezi olan varsa dinleyebilirim.

    dolayısı ile sevgili dostlar, özellikle para çekiyorsanız bir tık daha dikkatli olmanızı, gece ise mümkünse metro istasyonlarında bulunan atmleri veya merkezi yerlerdeki şubelerin önündeki atmleri kullanmanızı salık veriyorum. zaman kötü.

    edit: amma mesaj gelmiş yahu. bu yöntemin yürürlükte olduğunu doğrulayan tüm sözlük yazarlarına teşekkürler. iletilen mesajlarda öne çıkan şu oldu; genelde alışveriş/hazır gıda aldırıp bu ürünleri daha sonra aldığı yere bir şekilde iade ederek (ya anlaşıp veya yanlışlıkla almış bunu biraz önceki abi diyerek) parasını almak için bu yöntemi kullandıkları düşünülüyor.
  • şimdilik çeşitli taktiklerle para vermeden savusturulabilen insanlar olmakla birlikte, gün gelecek bu taktikler işe yaramayacak diye korkuyorum. gittikçe çoğalıp pervasızlasiyorlar sanki.
  • işin kötü tarafı bu tiplerin iyice pervasız olmaya başlaması.

    geçen gün yolda yürüyorum, yürüdüğüm yer kenar mahalle falan değil. çankaya. hani ankara içindeki izmir dedikleri yer. gene yürüdüğüm yer ara sokak değil. ana caddelerden birisi. kurtuluş parkını bildiniz mi? oranın hemen yanı. saat gece de değil öğlen 3 sınavdan geliyorum. uzun ergenin biri durup dururken 1 lira ver lan dedi. eh ben de efendi konuş haraç mı kesiyon amk demedim tabi, yok para dedim sadece. çocuk emin misin bak bulursam döverim dedi. siklemedim ama bir yandan da yusuf yusuf olmaya başladım. böyle tiplerin sağı solu belli olmaz bıçağı takabilir her an. eh sonrasında bir şey olmadı tabi. ama tek bildiğim birkaç senedir sokaklara çıkmak noktasında eskiye göre daha tırsağım. yani bırak ankara'yı türkiye'nin en nezih bölgelerinden birinde bile böyle saçma insanlarla karşılaşma olasılığı varsa diğer bölgeler ne yapsın? özellikle gece vakti(gece dediğim saat 8 gibi falan ha) sokağa çıktığımda artık kulağımda skyrimde tekinsiz mağaraya girdiğim zamanlarda çalan müzik çalıyor. ne zaman insanla karşılaşsam hassiktir lan sıkıntı çıkarır mı, ya paran ya canın diye üstüme salınır mı falan diyorum.
  • dün gece saat 10 sularında, saraçhane'de belediyenin karşı kaldırımında, takriben 50-55 yaşlarında muhtemelen yabancı uyruklu bir dilenci tarafından, "abie, abie, abieee" şeklinde(ondan uzaklaşırken ses tonu yükselip sertleşmiş bir şekilde) elini uzatarak taciz edilmemle yaşadığım durumun öznesi insanlar. bir de bunların neredeyse dövercesine, selpak, kalem vs. satmaya çalışanları vardır ki insana, "ne oluyor amk?" dedirtir.

    nasıl bir yer oldu bu memleket yahu!?
hesabın var mı? giriş yap