• charles tilly'nin eseri. özellikle avrupa tarihi ve devleti bir potada eritip, özümsemek isteyenler için müthiş bir kaynak bence. bugünün temellerinin nasıl atıldığını görmek mümkün
    ingilizcesi: coercion, capital and european states
  • avrupa devlet oluşum sürecini anlamada ciddi bir kuramsal bakış açısı sunan kitaptır. herşeyden öte kitabın konuyu anlatış şekli anlamamayı imkansız kılmaktadır. kapitalizm konusundaki açıklamaları sınırlıdır ki kitabın ana iddiası bu değil ulusal devletlerin oluşumunu açıklamaktır.
  • sf 100

    --- spoiler ---

    on dokuzuncu yüzyıla gelindiğinde avrupa devletlerinin çoğu silahlı kuvvetlerle mali mekanizmaları içselleştirmişlerdi; böylece vergi toplayıcı, askeri müteahhit veya diğer bağımsız aracıların hükümet içindeki rollerini azalttılar. devlet yöneticileri böylece kapitalistlerle ve diğer sınıflarla kredi, gelir, insan gücü ve savaşın öteki gereklilikleri konusunda pazarlığı sürdürdü. pazarlık, kendi adına, emeklilik, fakirlere ödeme, eğitim, şehir planlamacılığı ve daha bir çokları olmak üzere devlete yönelik birçok yeni talep doğurdu.
    --- spoiler ---

    sf 115

    --- spoiler ---

    … on dokuzuncu yüzyılda devlet oluşumunda can alıcı önemde bazı değişiklikler oldu. sermaye ve emeğin şehir ve kasabalara dolması yöneticileri daha önce karşılaşmadıkları tehditler ve fırsatlarla, yoğunlaşmış işçi sınıfının kolektif eylem tehdidi ve daha önce görülmemiş ölçekte vergi toplama ve denetleme fırsatıyla yüz yüze getirdi. devletlerin faaliyet alanları bütün avrupa’da büyük oranda genişledi; denizciliği geliştirmek, kara ve demiryolları inşa etmek, polis gücü kurmak, okullar, postaneler açmak, sermaye ile emek arasındaki ilişkileri düzenleme devletlerin olağan işleri ve uzmanları devlet hizmetine almanın gerekçesi halinde geldi. profosyonel sivil hizmetler doğdu ve çoğaldı.
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    yöneticiler, açık çıkarları aleyhine de olsa, niçin çoğunlukla devletin hükmü altına giren halkın ana sınıflarını temsil eden kurumların oluşmasını kabul etmişlerdir? gerçekte yöneticiler kendi sınıfları dışındaki grupları temsil eden kurumların oluşmasından kaçınma çabası göstermiş ve bazen uzun dönemler için başarılı da olmuşlardır. fakat uzun dönemde bu kurumlar devletin faaliyetleri için özellikle de savaş araçları için gerekli olan para pazarlığının sonucu ve bedeli idi. ingiltere kralları parlementonun oluşmasını ve daha büyük bir iktidar merciini kabul etmeyi istemediler; savaş amacıyla para toplamak için ikna etmek için baronlara, sonra ruhban sınıfına, üst sınıflara ve burjuvaziye başvurmak zorunda kaldılar.
    --- spoiler ---

    osmanlı devletindeki demoktratikleşme tarihi ile uyuşmuyor genelde, bizde tanzimat, ıslahat, meşrutiyetler "birilerini savaşa ikna etmek için" değil, olası bir savaştan kaçınmak için yada en azından ülke dışı desteği artırmak için uygulamaya konulmuş.

    avrupa tarihine yönelik güzel tespitler, kitabın okunması biraz zor. kudret emiroğlundan (çevirisinden) mi kaynaklanıyor yoksa charles tillymi anlamayacağım şekilde yazmış anlamadım.

    kabaca kitaptan beklentim, devletin vatandaş üzerinde ne zaman "sorumluluk" sahibi olmaya başladığı, bunu neden görev edindiği. henüz kafamdaki soru ve olası cevaplara ulaşamadım... okudukça editlemek üzere...
hesabın var mı? giriş yap