• abim avustralya'da iki senede iki araba aldı, birisi suv. ilkini satmaya bile uğraşmadı. garajda duruyor. benim iki senede biriktirdiğim parayla ancak üç tane iphone alınıyor. ama çok şükür namaz kılan yöneticilerimiz var.
  • bir ay önce 40 lira bandında olan 5 litrelik ayçiçek yağı otuz gün içinde 50 tl ye dayandığı,
    marketlerde sebze meyve kilogram taban fiyatı 5 tl olduğu günlerdir.

    kaynak

    (bkz: akp döneminde gerçekleşmiştir)

    mansur yavaş'ın twitter başlık görseli de dursun burada

    selam ve dua ile
  • -dünya'nın en çok çalışan ülkesiyiz. kaynak

    -buna rağmen avrupa'nın en az kazanan üçüncü ülkesiyiz. kaynak

    -ve buna rağmen oecd ülkeleri arasında en çok vergi veren altıncı ülkeyiz. kaynak

    - satın alma gücünde, 38 avrupa ülkesi arasında 32. sıradayız. kaynak

    özetle; çok çalış, az kazan, bol vergi öde ve bir şey sahibi olama.

    edit: son madde eklendi.
  • yıl 2001: stajyer maaşıyla her hafta sonu geziyorum, yiyorum içiyorum
    yıl 2005: yeni mezun maaşıyla her akşam işten sonra arkadaşlarımla çıkıp bir iki bir şey içiyorum, yemek yiyorum, geç kalırsam ciddi mesafeleri taksiyle dönüyorum. yine de ailemle yaşadığım için kenara para koyabiliyorum.
    yıl 2010: proje şefi maaşıyla kenara para koyuyorum, yılın 9 ayı yoğun çalışıyor, 12 ayı her yere gidip her şeyi kaygısızca (görgüsüzce değil) yapabiliyorum. bayağı bir ülke de görüyorum bu arada hey gidi...
    yıl 2020: 2010-2019 arası kenara koyduğum parayı yiyorum, aylık mutfak masrafım 2005 yılındaki maaşımdan fazla.

    sürünerek emeğini ve hayatını ziyan ettirmeye fit olan arkadaşlar için ise sadece üzülüyorum. en azından ben gençliğimde güzel, keyifli yaşadım. kültürden, eğlenceden, bilgiden geri kalmadım. emeğimin hep bir karşılığı oldu. sizin neslin hayatının bile bedeli yok neredeyse.

    edit: bir 2022 güncellenmesi istendi entryde. deniyorum, ama ne kadar anlamlı olacak bilemiyorum çünkü entrynin varsaydigi tüm standartlar (yaşam, geçim, ekonomi) yerle yeksan olmuş durumda. 2020 yılına kadar kendi işimizi yaparak mütevazı biçimde yaşamımızı sürdürürken, aynı çalışma sistemi ile geçinmek 2022 yılında sürdürülebilir olmaktan çıktı. haftada 60+ saat çalışarak sıfıra sıfır ayı gecirebiliyoruz. ilave masraflar çıkması halinde (örneğin son iki ay ortaya çıkan sağlık masrafları) basbayağı içeri giriyoruz ve bu içeri girenler nasıl çıkacak bilemiyoruz. bayağı kayaya çarpmış durumdayız. kurduğumuz düzen alt üst olmuş durumda. emeği geçenlerin allah belasını versin gerçekten.
  • yalnız yaşayan iki çocuklu bir anne olarak, korona döneminde issiz kaldım. uzun bir süredir kahvaltılık alamıyorum çocuklara. babamın emekli maaşı var. onunla geçinmeye çalışıyoruz. hayatımın hiçbir döneminde şimdiki duruma düşmemiştim. dolabımda erzak yok ve kendimi the walking dead'te hayatta kalmaya çalışanlar gibi hissediyorum. çocuklarınız varsa, umutsuzluğa düşme şansınız yok. onları karşıma alıp durumu anlayabilecekleri şekilde anlattım; şimdilik işim olmadığı için bir müddet daha az yemek yiyeceğiz, istediklerinizi alamayacagim ama bir işim olduğunda, tekrar herşeyin yoluna gireceğini söyledim. durumu kavradılar ve hiçbir şey istemiyorlar.

    teşekkür editi: arkadaşlar o kadar çok mesaj aldım ki hepinize çok teşekkür ederim. birçok kişi yardım etmek istedi. iyi niyetiniz ve güzel temennileriniz için çok çok teşekkür ederim. mesajların hepsine dönemedim, bunun için özür dilerim. bazı arkadaşlar gıda ve nakdi yardımda bulunmak istedi. bunu kabul etmem mümkün değil. bazı arkadaşlar da 1000 tl'lik yardıma veya kaymakamlık yardımına başvurmamı söylemişler. evet kaymakamlığa da, 1000 tl'lik yardıma da baş vurdum ama ikisi de reddedildi. çünkü üzerime kayıtlı bir araba var. eşimden psikojik şiddet ve yoksun birakilma gibi sebeplerle boşandım. arada fiziksel şiddet de oluyordu. bir türlü boşanamıyordum zira eşim mahkemede, beni sevdiğini ve kesinlikle benden ve çocuklardan ayrılmak istemediğini, benim olayları çarpıttığımı söylüyordu ve böylelikle sürüncemede kalıyordu. eşimin boşanmak istememe sebebi mal paylaşımından dolayıydı. feragat edersem boşanmayı kabul edeceğini söyledi. ben de sonunda pes ettim ve evi ona bıraktım. 2005 model bir peugeot vardı, onu da ben aldım. bilenler bilir bu araba zırt pırt arıza çıkarır. yalnız ve iki çocuklu bir kadın olarak bu arabaya ihtiyacım var ve bu lüks değil. üstelik külüstür bir araba. bu dünyadaki tek mal varlığım bu araba. maalesef devletten yardım alabilmek için sokakta sürünecek derecede fakir olmak gerekiyormuş. bu süreçte bunu anladım. sanki her ay 1000 lira verecekler. altı üstü bir defaya mahsus bir yardım. bu süreçte bir şey daha anladım, aynı gemideyiz falan diyenler var ya, hayır aynı gemide falan değiliz. şunu bilin başımız sıkıştığında hepimiz yalnızız. devlet; milletinin babası demektir. koruyan kollayan demektir. ama bizimki alkolik, içip içip diğer aile fertlerinin elinden parasını alan bir baba gibi.
    iyi kalbiniz ve hassasiyetiniz için tekrar çok teşekkür ederim.
  • her gün biraz daha fazla hissettiğim durumdur. asıl şaşırdığım şey ise insanların artık tepki bile göstermemesi, bu sessizlik de pek iyi değil diye düşünüyorum

    t: gittikçe artan hayat pahalılığın korkunç boyutlara gelmesi durumu.
  • paramızın giderek pul olduğunun göstergesidir.

    2 kişilik bir aileyiz 3-4 yıl önce 400 lira mutfak masrafı olurdu şimdi 1000 liraya yaklaşıyor.

    orta gelirli bir aile olarak biz bile pahalılığı fazlasıyla hissediyorsak dar gelirliler ne yapıyor merak ediyorum.

    edit:imla.

    2022 şubat editi: mutfak masrafı 1500-2000 tl arasına dayandı.
  • dün yapmış olduğum alışveriş sonrası ortaya çıkan durum şöyledir:

    ıthal muz: 18.5 tl
    yerli muz: 15 tl
    portakal: 8 tl
    elma: 6.5 tl
    tam yağlı sert peynir : 45 tl
    kuşbaşı: 65 tl
    kıyma: 50 tl

    3 gün sürecek yasak sebebiyle toptan alışveriş yapalım dedik bunların yanına biraz abur cubur ve içecekte ekleyince 300lük olduk.
    halbuki sadece 3 günlük yetecek alışveriş yapma niyetiyle çıkmıştım.

    not: yukarıdaki ürünlerin verilen fiyatları kg cinsindendir

    edit: imla

    edit 2: az önce malın biri et yemezsen ölmezsin biz ailecek 20 liralık peynir yiyoruz gibisinden bir mesaj attı.
    hayatın pahalılaşmasından daha acı bir şey varsa bu organizmaların ülkede çoğunluğu oluşturmasıdır.
    adamın hayatın pahalılaşmasına, bu pahalılaşmaya sebep olanlara söyleyecek tek bir cümlesi yok bize beslenme, yeme deme cürreti var
  • iki küçük kızım var. geçen ay sadece marketlerde 2100 lira harcamışım. aldığım her poşet sebze meyve 10 tl'den aşağı değil.
  • ehonomi uçtuğu için yiğenim herkes zengin, e haliyle zengin ülkelerde fiyatlar pahalı olur yiğenim. bah reis bunları çoh önceden gördü, ne yaptı? yol yabdı.

    tanım: normal şeylerden biridir türkiye'de.
hesabın var mı? giriş yap