• anitkabir'e gidip deftere yazamiyorsak, neden buraya yazmiyoruz dedigimdir.

    "chp'li bir ailede büyüdüm. yani her ne kadar aile ortaminda her gün atatürk'ün adi gecmese de, atatürk sevgisini aileden aldik. o'nun kurdugu ülkenin en önemli ve birinci özelligi olan "laiklik" ilkesi o kadar hayatimizin merkezindeydi ki, bunlarin hic yikilmayacagini zannediyorduk.

    y kusagindan bir bireyim, 2007 ve 2011 genel secimlerinde chp'ye oy verdim. özellikle 2005-2009 yillari arasinda var olan laiklik vurgusu, cumhuriyet mitingleri benim pek ilgimi cekmiyordu. ülkede kangrenlesmis sorunlar vardi ve bu söylemler care olusturmuyordu. bu sorunlarin atatürk ile asilmaya calisan kisiler de vardi, atatürk'ün kimligine siginarak insanlara zorla bir seyleri yaptirmaya calisanlar, insanlarin icindeki atatürk sevgisini baltalamaktan baska bir ise yaramiyordu. yillarin verdigi kangren olmus sorunlar "atatürk" adiyla asilamazdi, insanlara atatürk sevgisi de zorla asilanamazdi. dersim katlimi nedeniyle atatürk'e cephe alanlar vardi, islamiyetin gücünü zayiflatti diye cephe alanlar vardi, kürtce ve zazaca yasakti diye atatürk'ü sorumlu tutanlar vardi. bu insanlara "hain" diyerek, "atatürk'ü zorla seveceksin ve o'nu hic elestirmeyeceksin" diyerek yaftalayan, "atatürk'ü sevdirmek icin caba göstermeyen" ve o'nu kanun gücüyle, devletin gücüyle sevdirmeye calisan insanlar vardi.

    "atatürk'ü hic elestirmemek ve o'nu devlet gücüyle, zorla sevdirmeye calistirmak" 2000'ler türkiyesinde olmasi gereken bir olay degildi. atatürk'ün hedefledigi "muasir medeniyetler seviyesi"nde olmasi gereken bir türkiye, avrupa birligi'nin fersah fersah arkasinda kalamazdi. bu sebeple atatürk'ün adini anarak diger insanlara baski kurmaya calisan kisilerden kacindim.

    dedim ya, "laiklik ve devletin üniter yapisi" cok güclüydü gözümde, yikilmasi imkansiz gibi görünen. hesaba katmadigim bazi seyler vardi; medyayi ve devleti ele gecirirsen, dis dünyadan da destek alirsan toplum mühendisligine soyunabilirdin. acikcasi ben; ne laikligin teminati olan türk silahli kuvvetleri icine bu kadar cemaatcinin girebilecegini düsünebilirdim, ne de bir adamin ülkedeki milyonlari "sorgusuz sualsiz" pesinden sürükleyebilecek ve her dedigini yaptirabilecek kadar güclenebilecegini düsünebilirdim.

    gelin görün ki, bunlarin böyle olmadigini "yasayarak" ögrendim. özgürlüklerimiz, hic sarsilmayacagini düsündügüm cumhuriyet kazanimlarimiz bir kisinin iki dudagi arasindan cikacak sözcüklerle sekillenebilmekteymis.

    alkol icenler hedef haline getirilebilirmis. bir yilbasi gecesi ankara'da ölen gencler hakkinda "yari ciplak" gibi aciklamalar yapilabilirmis. kiz midir, kadin midir bilemeyebilirmisiz. egitimli kesim halka hedef gösterilebilirmis.

    taksim'de parkina sahip cikmak isteyen gencler siddete maruz kalabilirmis. ateist olanlar hain ve terörist olabilirmis. afedersin ermeni ve rum, biliyorsunuz alevi olabilirmisiz. sen alevi, o zaza olabilirmis. hic olmadigimiz kadar -hem de hükümet eliyle- kutuplasabilirmisiz.

    isci ölümlerinde rekor üzerine rekor kirabilirmisiz, ülke tarihinin en büyük maden faciasi sonrasi ölen iscinin yakini elestiri yapti diye tekmelenebilirmis.

    devlet tarafindan korunan ve yasal olmayan bir vakif üzerinden kücücük erkek cocuklar tecavüze ugrayabilirmis, ve hükümet tarafinda en ufak bir yüz kizarikligi belirmeyebilirmis. cocuklara ve kadina siddet, tecavüz artik rutin haline gelebilirmis, escinsellere ve travestilere yapilanlar ceyasiz bile kalabilirmis. mini etek giyen genc kiza istanbul'un ortasinda, otobüste tekme atan hayvan serbest kalabilirmis, siritarak poz verebilirmis.

    adalet ve hukuk tamamen kagit üzerinde yazan formalite olabilirmis, keyfen kayyim atanabilirmis, devletin kurallari santaj olarak kullanilabilirmis. muhalif basin rahatlikla susturulabilirmis, hapis cezasi iki dudak arasindaymis. devletin en önemli pozisonlari bir cemaate teslim edilebilirmis, cikar cakisinca da cemaat terörist ilan edebilirmis. milyonlarca kisiyi temsil eden bir parti aninda terörist ilan edilebilirmis. hak ve hukuku savunmaya calisan ülkenin kurucu partisi dahi terörist ilan edilebilirmis.

    daha da beteri, bu ülkede, istanbul'un ortasinda, "allahuekber" esliginde tekbir getirilerek, türk askerinin bogazi kesilebilirmis. yapanlar hakkinda hic bir islem yapilmayabilirmis. laikligin teminati olarak görülen türk silahli kuvvetleri dahi bu olayin üzerine gitmeyebilirmis...

    2005'ler türkiyesini begenmezken, 2016'da daha beter bir duruma gelmisiz. muasir medeniyetler seviyesi olarak atatürk'ün gösterdigi avrupa birligi ülkeleri, bizi teker teker kinamis. ab ile müzakerelerin durma ihtimali var, bati ile iliskilerimizin ne olacagi belli degil, dis dünyaya kapanma ve izole olma riski ile karsi karsiyayiz. ne olacagini bilemiyoruz. yikilmaz kale olarak gördügümüz laiklik bile tehdit altinda. bireysel haklarimiz tehdit altinda.

    gelecege bu kadar karamsar baktigimiz su anda atatürk'ten baska birlestirici bir unsur göremiyorum. 2016 yilinda atatürk'ün portresi altinda birlesebiliyoruz, o'nun gölgesi altinda özgürlüklerimizi savunabiliyoruz. iyisiyle kötüsüyle, yapilan dogrulariyla yanlislariyla yasadigimiz bir ülkemiz var, özgürlüklerimiz var, o'nun kurdugu bir "cumhuriyet" var. kendisi sayesinde bir güc görebiliyoruz kendimizde, kendisi sayesinde yalniz hissetmiyoruz, kendisi sayesinde "bir" olabiliyoruz. atatürk'süz cumhuriyeti savunamiyoruz, laikligi koruyamiyoruz.

    yani anlayacagin sevgili atam, 2016 yilinda bile sana muhtacmisiz. ölümünden 78 sene sonra bile bize yardim elini uzatabiliyorsun.

    isiklar icinde uyu güzel insan. bizler bir olacagiz, kurdugun güzel ülke icin elimizden geleni yapacagiz."
  • babasının aldığı tuvalet kağıdıyla götünü silen, belediyeden meydana yürüyen, iki bakunin bir engels kitabını instagrama atıp, bazen duvarlara bazen feys duvarlarına 'hesabını soracağız' yazan çocuklar oturmuş seni eleştiriyor paşam.

    senin o karanlığa karşı verdiğin amansız aydınlanma mücadelesi karşısında, halkın karanlık tarafı seçmiş; uşak olmamaları için didinmene rağmen uşaklığı seçmişlerdir paşam.

    kusura bakma, kemalist değilim (ki en iyi sen anlarsın bunu) milliyetçi de değilim (kimlik falan kalmadı artık) halkçı falan da değilim (tüm ideolojilerin içi boşaldı) ama zekanın evrimine de aykırı değilim. bugün, anlattığın şeylerin ve verdiğin mücadelenin değerinin farkındayız. farkında olduğunu iddia edenlerin arasında da azınlıktayız.

    sürü telkiniyle hareket eden kitle fertleri, vicdanı ve irfanı hür değil artık. inandıkları başkanlarının elinde zekalarının ipleri. (bir de aklının almayacağı teknolojinin esiri) herkes aynı gericilik zemininde, kimisi önde, kimisi daha geride, en geride kalan en geniş kitleyi kaptı. düşün toplumun geldiği noktayı. aydınlık kültür savaşı kaybedildi, yalnızca ülkemizde değil, dünyada da.

    velhasıl kelam, sonsuz saygılarımı iletirim. biz, gelecek olan kaos devrinin kayıp çocukları olarak, sana minnetarız.
  • türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu, anafartalar komutanı, gazi, mareşal mustafa kemal atatürk;

    ben doğmadan bana sahip çıktın, beni kurtardın. yaptıkların ve yapmak istediklerin için sana minnettarım. seni çok seviyorum.

    özlem, sevgi, saygı, minnet ve gururla anıyoruz ve arıyoruz. sana lâyık olmaya çalışan milyonlarca evladından biri.
  • biraz tuhaf olacak ama şuan bulunduğumuz atmosferde hissetiklerimi olduğu gibi paylaşmaya ihtiyacım var.

    yaşadığımız topraklarda seni hatırlayan sadece ben bile kalsam, radyoaktif maddeler vasıtasıyla kitlesel olarak öldürülmeye bile çalışılsak, dünyaya bir göktaşı bile çarpsa, uzaylıların istilasına da uğrasak, şeriatçıların satırları boğazıma bile dayansa, hergün bir güruh tarafından hakkında iftiralar ve hakaretler de edilse, senin varlığını silmek için ellerinden geleni ardına koymasalar bile,anadolu topraklarında taş üstünde taş kalmasa bile;

    ismini bağıra bağıra haykıracağım. unutturmaya çalışanlara inat hergün hatırlatacağım. tarihten silseler bile tarih sayfalarına ismini tekrar yazacağım. çocuklarıma ve benden sonraki nesillere nasihatlerini ve bıraktığın mirasını aktaracağım.

    biliyorum ki ben ve benim gibi bu topraklarda yaşayan birçok insanı küçümseyen, hafife alan, tiye alan hainler bu gerçeğin henüz farkında değil.

    fakat senin bilmen yeterli.

    rahat uyu atam.
  • açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.
  • hani bazen düşünüyorum bu ülkeden siktir olup gitmeyi ama senin mirasına ve senin silah arkadaşlarına saygısızlık olacağından sizin gibi kalmayı tercih ediyorum.
  • seni sadece 10 kasımda andığımızı sanma paşam.
  • atam

    bir kürt çocuğuyum. annem babam ailem hiçbiri sana düşman değildi. ama hiç biri de senin değerini çok iyi bilmezdi. kendim okudum kendim araştırdım. seni ne annemin ne babamın ne de arkadaşlarım yüzünden sevdim.

    seni yaptıkların, vizyonun ve yapmak isteyip de yapamadıkların yüzünden sevdim. seni okudum sevdim. seni izledim sevdim. seni araştırdım sevdim. atatürkçü olmayan bir ailenin atatürkçü çocuğu oldum.

    dilerim bir gün herkes seni anlamaya çalışır.

    huzur içinde uyu...

    debedit: debeye girmişim nemıssızlar biriniz de demiyosunuz yanlışlıkla denk geldim *
  • seni asla unutmadık, unutmayacağız. cumhuriyetimizi sana borçluyuz
  • çok güzel bir fikir olmuş dedirtir bu başlık. yazarın yüreğine sağlık diyerek bir kaç satır yazmak isterim;

    bir alevi çocuğuyum. aslında alevi değilim, deistim. ancak ailem halen müslüman ve alevi. dedemler zamanında dersim isyanından kaçarken babamın amcası asker tarafından vuruluyor ve ölüyor. babamla sabah bunu konuşuyorduk. tabi önce babam "bu saatte ayakta ne işin var" dedi. geç kalkarım kendi işim olduğu için, hem uykuyu çok sever hem de sigaradan ötürü zor kalkarım. "saygı duruşu" dedim ondan ayaktayım, kaltım attım kendimi sokağa.

    konuşmaya devam ettik: "farkındamısın baba cumhuriyet zamanında dersim olayları olmasına rağmen biz aleviler hiç bir zaman devlete kim gütmedik, aksine mustafa kemal'i destekledik. doğru olanın, aydınlığın yanında olduk hep ve geçmişe sünger çektik." dedim. o da benzeri şeyler söyledi.

    telefonu kapattıkdan sonra konuşmaya devam etmek istedim bu bir fırsat benim için. insanlara bakıyorum bugün, cübbeli ahmet hocalar, bilmemne efendiler her yerde. açıyorlar televizyonları bunları izliyorlar. daha yeni bir tanesi ülkenin anasını ağlatmışken o kaka ama diğerleri cici şuan. hocalara verdikleri bu değeri liderlerine de veriyorlar. kutsallaştırıp "tek adam"laştırıyorlar hep. hep bir "reis" hep bir "allah seni başımızdan eksik etmesin"e ihtiyaçları var.

    o zaman anlıyorum senin zamanında ne yapmak istediğini paşam. cumhuriyet'i neden kurduğunu. güçleri neden ayırdığını. hem insan doğasını hem bizim milleti çok iyi tanımışsın. kimse ipim kuşağım sikim taşağım demesin, kafasına göre iş yapmasın diye güçleri ayırmışsın. ingiltere fransa bile daha kadına seçme seçilme hakkı vermemişken sen vermişsin. öyle laflar etmişsin ki yüz yıl geçmiş halen "vay be" dedirtmişsin bize.

    sanıyorlar ki sana tapıyoruz. sorgulamadan, etmeden sırf bugünün inananları gibi inanmadın diye din karşıtısın, peygamber düşmanısın. sanıyorlar ki sen busun ve biz seni bundan seviyoruz. ve birşey daha sanıyorlar, en büyük yanılgıları: seni bizden çekip alabileceklerini. fikirlerini, düşüncelerini, hayallerini ve bir de o keskin bakışlarını söküp alacaklar yüreklerimizden... gülüyorum...

    çok söylenecek söz var aslında paşam ama bir özürle bitirmek istiyorum. biz sana layık olamadık. babalarımız da bizlerde... koruyamadık değerlerini. götürmedik bayrağı daha ileriye. sen ozaman uçak yaparken biz bugün maket yapıyoruz. sen ozaman çiftçinin elini öperken biz adamdan saymıyoruz. sen cumhuriyet derken biz başkanlığı tartışıyoruz... ve daha niceleri...

    özür dielerim. en başta babam ve kendim adına...
hesabın var mı? giriş yap