• daha atatürk yazamıyorlar da, yakında onu da yazacaklar.
  • kesinlikle katıldıgım ve yazılarını 6 senedir takip ettiğim bir yazarın kaleminden çıkmış son kelimesine kadar katıldigim bir köşe yazisidir
  • kendisine davulun sesi uzaktan hoş gelmektedir.

    atıp tutması kolay, o eleştirdiği zamandaki... neyse, gg olmasın. siz anladınız.

    eleştirmeye karşı değilim, lakin güdümlü olarak eleştiriyor taklidi yapmaya karşıyım.
  • teğel teğel hüzün kokan kıro isyanı.

    türk insanının başına tebelleş olman akp iktidarı ile başladı, ama ne zaman sona erecek onu önce allah, sonra sen bilirsin. bir de her şeyi bilen, en güzel sıfatlara sahip büyük(!) usta.

    gene keskin zekanı kullanarak hem atatürk’e giydirmiş hem de büyük patronuna harbi yalakalık yapmışsın. tebrik ederim. şahsını, obama başkan seçildiğinden beri takip etmiyorum. sendeki “büyük” değişimi fark ettikten sonra ufak ufak yazılarından elimi ayağımı çektim. geldiğin nokta, seni kayda değer almamakla iyi ettiğim yönünde. neyse, “sakat cumhuriyet” başlıklı güzide(!) yazına gelecek olursak;

    ayıp değil mi sana? hiç utanmıyor musun “…ermeniler'i kestin kurtuldun, kürtler'i niçin sırtına yüklendin?...” diye zırvalamaya? bu sözünle atatürk’ün şahsında türk ulusunu soykırımcı yapmakla kalmıyor bir de kürt sokırımı yapsaydın bu gün bu sorunlarla uğraşmazdın, demeye getiriyorsun. şimdi bu mecrada ve hassas ortamda kürt kardeşlerimiz gelip sana giydirirlerse ne yapacaksın? ha.. sorarım sana?

    oysa eskiden ne güzel savunurdun mustafa kemal’i. hatırlıyor musun “mustafa kemal sizin gibi kıro değildi” isimli kitabını? tabiki hatırlıyorsun. bizlerde hatırlıyoruz.

    bak, kitabın bir yerinde ne diyorsun.

    “artık kimselerin iplemediği bir dönemin, artık kimselerin iplemediği bir adamın, o adama düşman sağcısıyla solcusuyla bütün köpoğlu köpeklerin unutturmaya, silmeye, karalamaya çalıştıkları bir görkemin soluk anıları.”
    hatırladın mı? bu sözler mi riya idi, şimdi mi riyadasın? o zaman mı parayla yazıyordun (ki, “dünyalık, dünyalık” diye sürekli mızırdanmandan o zaman parasız olduğun belli idi) şimdi mi para ile yazıyorsun? o zamanki “köpoğlu köpekler” kimdi? şimdikiler kim ve sen nerede duruyorsun?

    ayrıca, bildiğim kadarı ile taksimdeki görevini hâlâ ifa etmedin. ona buna yaranmaya çalışıp bik bik edeceğine önce sözünü yerine getir, sonra o büyük insan hakkında yaz bakalım ne yazıyorsun.

    atatürk o zamanlar “çelik mavisi gözler”e sahipken şimdi ne oldu da “madem böyle ‘sorun kumkuması’ bir devlet kuracaktın, eskisini neden yıktın?” kaypaklığına döndün? yoksa yeterince dünyalık biriktiremedin mi hâlâ?

    eğer birazcık erkeksen bu gün de çıkıp “…öyle her parayı bastıran arap biraderiniz girmesin de buraya, ‘bilhassa’ nakşibendi bok püsür şeyhlerine bila bedel tahsis ediniz…” yaz, bende senin ardından taksime çıkıp eşşek gibi anıracağım. kancık sözü değil, mert sözü.

    sözü yine seninle bağlayalım;

    “kendi kıroluklarını gazino orospuları, ihracat dümenleri, kredi karmanyolaları, vergi tokatlarıyla yetinmeyip mustafa kemal’in harim-i ismetine bulaştıranlara yazıklar olsun… üç kuruş para alacağız diye kıçı boklu araba çoraba hancı tavukluğu yapanlara da yazıklar olsun…”
  • isyanı sonrası günlüğüne şunları yazmış olabilir:

    sevgili günlük, bugün bürokrasiye içimde biriktirdiklerimi döktüm. yeni düzen'i ne kadar sevdiğimi bu yeni düzen'in hastası olduğumu bir bir anlattım. yeni düzen'imle mutluyum, inşallah o da bu satırlarımı okumuş beni düşünüyordur.
  • şimdi bu ergen kime atarlı böyle. gazeteciler iktidara atarlı olur. yürütmeden sorumlu olanlar yürütmeyi çok iyi yaptığı için o da tabi ters köşeye düşmemek adına atarlanacak bi bok arıyor tuvalet kağıdında. hırsıza hırsız derse lüks yalılarda yaşayamaz. bugünü yaşayamadığı için garibim cumhuriyetin kuruluşuna atarlı , o olmadı osmanlının kuruluşu o olmadı selçuklu , kavimler göçü. daha bu iş hazreti muhammedin peygamberliğine kadar gelir ki birileri o duvarı da aşmış zaten ; peygamberin yaptığı hatayı biz yapmayacağız diyor . kafa bu kafa . hesabı bin yılla
  • eskiden beri resmi ideoloji ve kemalistlerle didişen engin ardıç'ın pek de şaşırtmayan çıkışıdır. köşe yazısı doğru tespitler içermekle birlikte, sabah gazetesinin yeni türkiye çizgisinde ve iktidarın kanatları altında yazıldığı için samimiyetsizdir. evvela şunu söylemek gerekir bay ardıç'a: kendisinin de gayet iyi bildiği gibi ermenilerin yaşadığı acıların sorumlusu mustafa kemal ve kurucu kadro değildir. zaten tarihler farklıdır. hatta önceleri mustafa kemal'i dışlayan ve bulacağı ilk fırsatta yerine geçmeye can atan enver paşa ile diğer ittihatçıların marifeti olduğunu bizzat kendisi yazmıştır. ayrıca chp'nin kürt meselesine sırtını dönen, hiç bir sorun yokmuş gibi davranan eski bürokrat partisi olmadığını da, hala gazeteci olmak gibi bir iddiası varsa, kabul etmesi gerekir. ama değişen ve dönüşen tayyip olunca alkış kıyamet. ne yazık ki amaç gerçekleri çarpıtmak ve modaya uyarak bu ülkenin kurucu kadrolarını itibarsızlaştırmak olunca yazıdaki bazı doğru tespitler de güme gidiyor. bir zamanlar kendisinden çok şey öğrendiğimiz engin ardıç'ın son bir kaç yıldaki bu hali bazen üzüyor, bazen de biraz mide bulandırıyor.
hesabın var mı? giriş yap