• emekli ekşi sözlük yazarı areels’in ricasıyla paylaşıyorum;

    tk1485 ist – bll
    17 eylül 06:55

    kapı önünde bekliyorduk, anonsla birlikte biletlerimizi gösterip kapı ve uçak arasındaki körükten geçerek uçağa girdik. koltuğa otururken eşim telefonunu unuttuğunu fark etti, bebeğimizle ilgilenirken telefonu oturduğu sandalyeye koymuş ve geri almayı unutmuştu. aceleyle koşup telefonu almak niyetiyle uçak kapısından çıkmak istedim, hostes hanım uçağa bindikten sonra inilemeyeceğini söyledi. durumu açıkladım, telefonun hemen biniş kapısının önünde olduğunu söyledim. hostes hanım çok yardımsever ve ilgiliydi, hemen bir yer hizmetlisine durumu aktarıp telefonu getirtebileceğimizi söyledi ve rahatladım, birinin gelmesini bekledik, bu sırada halen yolcular biniş yapıyordu ve körükten yolcular gelmeye devam ediyordu. bir süre sonra bir hizmetli geldi ve hostes hanım durumu açıkladı, ama hizmetli kapının kapandığını söyledi.

    bu sırada daha yetkili görünen bir hanımefendi neler olduğunu sordu, hostes hanım durumu anlattı ancak yetkili hanımefendi yapılabilecek bir şey olmadığını ve kayıp eşya ile iletişim kurarak sonradan telefonu isteyebileceğimizi açıkladı.

    ben burada tekrar kendisine rica ederek telefonun hemen kapının önünde olduğunu ve hızlıca alabileceğimizi söyledim, ancak kurallar gereği kapının açılamayacağını söyledi. burada tartışma anlamsız bir şekilde ilerlemeye devam etti, benim kafamdaki hiçbir soru cevap bulamıyordu, telefon orada sandalyede duruyor, şimdi o telefona ne olacak diye soruyordum, birileri bulur kayıp eşyaya verir oradan size gelir diyordu. bu birileri kim diyorum, cevap yok.

    kapının kapalı olmasının ne demek olduğunu anlayamadığım için neden açılamadığını, oraya neden ulaşılamadığını sordum, tatmin edici bir cevap alamadım.

    neden bir yetkiliye ulaşıp telefonu güvene almadığımızı sordum, öyle ya, yetkili biri gidip telefonu alsın ve tamam aldım desin biz de rahatlayalım. ancak buna da biz yolcuların eşyalarına dokunamıyoruz şeklinde bir yanıt aldık.
    yerimize geçmezsek polis çağıracağını söyledi yetkili hanımefendi.

    kaptan bey kokpitten çıkarak neler olduğunu sordu, hostes hanım açıkladı tekrar, aslında yardımcı olunabilirdi dedi üstüne basarak, kaptan da şaşırdı, neden telefonun getirilemediğini anlamadı.
    bu kadar yolcuyu bekletip bu denli vakit harcamak çok sinir bozucuydu, kapıya doğru gidip gerçekten açılıp açılamayacağını görmek istedim, eşim de bebeğimizle beraber peşimden geldi. kapı gerçekten kapalıydı ve açmanın bir yolu yoktu, kapıyı çaldım ama muhtemelen diğer tarafta kimse yoktu.

    çaresiz bir şekilde kapının önünde eşim ve bebeğimizle birlikte beklemeye koyulduk. bir süre sonra kapının asla açılamayacağını, yapacak hiçbir şey olmadığını söyleyen yetkili hanımefendi gelip kapıyı açtı, çıktık, hemen kapının önündeki sandalyede bulunan telefonu aldım ve kendisine gösterdim bakın bu kadar kolaydı işte dedim.

    sonra hanımefendi kapıyı kapattı ve artık uçağa binemeyeceğimizi, orada kapının hemen önünde bulunan türk havayolları ofisinden destek alabileceğimizi söyledi. şok oldum. valizlerimizi sorduğumda onların da indirildiğini söyledi.
    eşim, 12 aylık bebeğimiz ve ben kalakaldık, izmir’den 3:45 uçağıyla aktarmalı geldiğimiz için yorgunluk ve uykusuzluktan bitap düşmüş bir haldeydik. bu perişanlığın üzerine bir de bunlarla yüzleşmek çok büyük hayal kırıklığına sebep oldu.

    türk havayolları ofisine gittik, durumu inceleyen yetkili hanım uçaktan kendi isteğimizle indiğimiz için yapılabilecek bir şey olmadığını söyledi, uçağı kaçırmış olsaydık ücretsiz değişiklik konusunda yardımcı olunabileceğini ama kendi isteğimizle indiğimiz için böyle olduğunu söyledi. ben kendi isteğimizle inmediğimizi açıklayarak başımıza gelenleri anlatmaya çalıştım ama bir yere varamadık.

    kendim bilet alayım dedim ama aynı gün billund yönüne uçak yoktu, kopenhag’a gidelim oradan bir şekilde gideriz dedim ama kopenhag bileti 60.000 lira gibi çok yüksek bir tutardaydı. bir sonraki gün billund uçağı da 36.0000 lira tutuyordu. bunun üzerine farklı bir havayolundan bilet bulmaya çalıştım, aynı gün kopenhag için 6000 liraya bilet olduğunu gördüm ve bu bileti satın alabileceğimi düşünerek çıkışa gitmek istedim. çıkış o kadar uzaktı ki, bebek kucağımızda yürüdük, sürekli yürüdük, yol bitmek bilmedi, sora sora çıkışı bulmaya çalıştık. çıkış alanındaki görevliler de kendi isteğimizle indiğimizi söyledi, ben yine inmek istemediğimizi açıkladım ama bir işe yaramadı, çıktık.

    valizlerimizi almak istediğimizde oradaki thy çalışanları durumumuza çok üzüldü ve bu talihsiz olayla ilgili mutlaka bize yardımcı olunacağını söyleyerek bizi ikinci kattaki supervisor’a gitmemiz konusunda yönlendirdi. valizleri şimdi almayın, nasılsa oraya gideceksiniz, valizler yeni uçuşa aktarılır dedi. sağolsunlar…

    eşim, bebeğim ve ben buradan çıkıp ikinci kata gittik, ben supervisoru buldum, supervisor denince otellerde bulunan misafir ilişkileri müdürü, nöbetçi müdür gibi yaşanan problemleri çözmeye çalışan, yardım eden, müşteri memnuniyetini garanti etmeye çalışan bir yetkili ümit etmiştim. ancak standart prosedürleri düz bir metin şeklinde açıklayıp kendi isteğimizle indiğimiz için hiçbir şey yapılamayacağını söyleyen bir supervisor ile görüştüm.

    buradan geri dönüp valizlerimizi almam ve diğer havayolu şirketi ile kopenhag’a gitmem gerekiyordu çünkü türk hava yolları bilet fiyatları satın alınabilecek bir tutarda değildi. geri döndük, eşim ve bebeğimiz bitkinlikten mahvolmuş haldeydi, siz burada bekleyin ben valizleri alıp geleyim dedim. ne kadar yürüdüm bilmiyorum, dış hatlar kayıp eşya bürosunu buldum, burada bekleyip bizi içeri alacaklarını söyledi, bekledim. ben orada eşim yukarıda bekliyorduk. diğer yolcunun da gelmesi gerektiğini söylediler, nasıl yani dedim, tüm yolcular gelmeli dediler, başımdan aşağı kaynar sular indi, eşimin ayakta duracak hali yoktu artık. çaresiz o kadar yürüdüğüm yolu geri döndüm, bebeğimizi aldım eşimle birlikte o yolu geri döndük. kapıdan kimliklerimizi bırakıp geçtik, bir saat önce bizi supervisor’e yönlendiren arkadaşın önüne geldim, olan biteni anlattım çok çok üzüldü sağolsun, çok iyi çok yardımsever bir arkadaştı. keşke o supervisor olsaydı.

    valizlerimizi aldık, eşim artık benimle konuşmuyordu, neden onu ve bebeğimizi saatlerce bir oraya bir buraya yürüttüğümü anlamıyordu haklı olarak. ben de anlamıyordum, neden bu kadar yürüyorduk, nerede yanlış yapmıştık acaba.
    valizleri aldık ve çıktık, bir taksi buldum, sabiha gökçene gidelim dedim, taksi şoförü üç valiz ve oto koltuğunu bir şekilde yerleştirdi. bebek arabasını da ön koltuğa koyduk bindik. ben de yolculuk esnasında bilet alayım dedim. bileti seçtim 6000 lira ödedim ve oh artık rahatlayabiliriz, uçağa yetişebiliriz dedim.

    yolculuk esnasında mailime gelen bilet detaylarını okudum, sonra fark ettim ki 23 aralık 2023 tarihine bilet almışım. neden böyle oldu, uygulama neden bana 23 aralık 2023 tarihini gösterdi bilmiyorum. ben neden okumadım okuduysam neden görmedim bilmiyorum. olan olmuştu ama, aynı günün bileti orada da çok pahalıydı ama neyseki 18 eylül tarihli kopenhag bilet ücreti makul görünüyordu, 7000? gibi bir tutar daha ödeyerek bileti değiştirdim. sabiha gökçendeki bir otelden rezervasyon yaptım, neyseki onu doğru yapmayı başarabildim, nihayet biraz dinlenebilecektik.
    pazartesi günü diğer havayolu ile uçup kopenhaga ulaştık ve oradan da kendi şehrimize bir uçup bulup yolculuğu tamamladık. billund havalanındaki arabamın otopark süresi doldu bir arada onu almaya gitmem lazım. neyseki buradaki iyi arkadaşım bizi havaalanından aldı, evimize bıraktı sağolsun.

    türk havayolları neden bize yardım etmedi halen anlamış değilim, sanki orada kimse yoktu, sadece uçaktaki hostes hanımı ve bagaj alanındaki arkadaşı hatırlyorum, o ikisi çok yardım etmek istedi, çok üzüldü, ama ellerinden bir şey gelmedi, sağolsunlar. özellikle o yetkili hanımefendinin yaklaşımı küçümser ve empatiden yoksundu, hiç yardım etmek istemiyordu, bir an önce bizden kurtulup gitmek ister gibi bir hali vardı.
    keşke biri bize tamam telefonunuzu yetkili arkadaşlar aldı, sonra kayıp eşyadan teslim alabilirsiniz deseydi, belki o zaman rahatlardık, telefon emin ellerde artık bir şey olmaz, gidelim derdik.
  • özet: yolcu telefonu uçağa binmeden önceki bekleme yerinde bırakmış. uçaktan inip almasına izin vermemişler. bir arkadaş gelip alacak getirecek demişler onu da yapmamışlar. sonra yolcuya bir şekilde kapıyı açmışlar, uçaktan inip telefonu almış ama bu sefer de uçağa geri binememiş yasakmış.

    edit: özetleme tekniğimi soranlar, mit'den geçen hafta yayınlanan "from sparse to dense: gpt-4 summarization with chain of density prompting" makalesini okuyabilir.
  • halinize üzüldüm ancak telefon vb. gibi eşyalarınızı üstünüzde güvenli bir yerde taşımanız gerekir. tabi insanlık hali herkesin başına gelebilir böyle olaylar ancak dikkatli olmakta fayda var.

    thy çalışanları büyük ihtimalle prosedürü uygulamışlar yani rezalet mi değil mi bilemedim. ancak bir kaç tane yolcu bu tarz sebeplerle gelse o uçak kalkamaz. dolayısıyla size kolay gelen bir işlem uçakta farklı sorunlara yol açabilir.

    tekrar geçmiş olsun.
  • büyük ihtimal sabotaj vs. gibi durumlar için alınmış önlemlerden kaynaklıdır ama zaten sabotaj yapacak malzemeyi kapıya kadar getiremezsin...
    ben de çeşitli sıkıntılar yüzünden çok uzun yolculuklar olmadığı sürece uçak tercih etmiyorum.

    önümüzdeki ay atina'ya gitmem gerekiyor , 12 saat araç kullanmak istemiyorum ve istanbuldan oraya uçmaktansa izmir'den feribotla geçmeyi düşünüyorum.
  • en üzüldüğüm kısım, telefonu unutan hanım ama oradan oraya yürütüldüm diye adama trip atıp konuşmayan da hatun.

    bimiyorum iyi günde kötü günde diye akit yapıp, eşini herşeyden sorumlu tutmak çok içimi acıttı nedensiz…
  • (bkz: 17 eylül 2023 telefonu bekleme salonunda unutma rezaleti)

    keyfi bir uygulama göremedim.artı anlatış biçimi ak parti mitingleri gibiydi, bir mağdurum ki sormayın. 2/10
  • çok geçmiş olsun, yaşanan şey çok üzücü tabii ki ama rezalet demek ister mi orası biraz tartışılır.
  • maalesef rezalet değildir. kurallar gereği apronda akışa engel olunmaması için geri dönüş mümkün değilse ( kalkış iniş için tam zamanlı bekleme varsa: örn havada bi uçağın yolcunun telefonu için bi tur atması gerekebilir) normaldir. pilot bi anda uçakta şüpheli şahıs var diye apar topar polislik yapabilir r durumu bu konuda çok detay var.
    diğer mevzuya gelirsek, hiç bir havalimanı çalışanı hiç bir yabancı eşya veya maddeye dokunmamalıdır. güvenlik açısından zaafiyet oluşturur. kolayca işten çıkarmaya kadar gidebilir.
    bu yüzden size tavsiyem havalimanında düşürdüğünüz peçeteye kadar dikkat edin sayko bir çalışan akışı tamamen değişitirecek bir ihbarda bulunabilir. kophenaga giden bir beyin bu kadar kafasına takmayacağını umuyor selamet diliyorum..
  • olaydaki rezalet eşinizin sizinle konuşmaması, insan böyle durumlarda eşine destek olmalı ve ortaklaşa bu durumdan kurtulmak için çabalamalı.
  • bizim milletteki "aman ne olacak canım eline mi yapışır" kafasını gördüğümüz mevzu.

    kural kuraldır.

    --- spoiler ---
    kapı gerçekten kapalıydı ve açmanın bir yolu yoktu, kapıyı çaldım ama muhtemelen diğer tarafta kimse yoktu.
    --- spoiler ---

    vay arkadaş ya.
hesabın var mı? giriş yap