• özür editi: küfürler temizlendi.
    --21 ocak 2022--
    modlar el atarsa cogzel olur.

    --üst edit--
    evet sayın suser arkadaş, ben de deliyim size göre. çocuğu manyak gibi o okula göndermek istiyorum. lütfen şunu esas alın arkadaşlar; çocuğun son günü tüm eşyalarını toparlayıp çantasını koluna takarak göndermek savunulacak bir şey değil. farkındalığı yüksek bu çocukların ve ne olduğunu anlamamış bile garibim. annesi de ona anlatmaya, okulun bittiğine ve yeni bir okula gideceğine ikna etmeye çalışırken hüngür hüngür ağlayıp ben arkadaşlarımı ve okulumu çok özleyeceğim demesi bana çok koyuyor. saf ve salt sevgiyi yaşayan canlılar çocuklar, her canlının yavrusu böyle. lütfen bunları da hesaba katın. yoksa, ben okul bana bunları yapmaya başladığı anda kararımı verdim ama onun duygusallığı buna mani oldu. çok da fifi yani. kendi fikrim de şu; okullar neden var? vatandaş yetiştirmek için! neden sıralar var, neden otorite var neden kurallar silsilesi vesaire. eğitilmemiz için değil mi? swh
    --üst edit--

    6 yaşındaki oğlumun öğrenim gördüğü anaokulundan saçma sapan ve somut gerekçe gösterilmeden atılması olayı.

    peşinen belirtmek istiyorum, konu benim çocuğumla alakalı değil, tüm dehbli çocukları ilgilendiriyor. anlatacağım şeyleri etrafımda yaşayan o kadar çok insan var ki; birilerinin bu konuyla ilgili ciddi adımlar atması gerekiyor. ben de üzerime düşen ne varsa yapacağım.

    konun bize intikali 19 ocak 2022. söyleniş biçimi de fazlasıyla rahatsız edici. görüntülü görüşmede açıkça suçlanarak önerilen hiç bir şeyi yapmamız sebebiyle artık oğlumuzun okulda istenmediği belirtildi. bu noktada eşim daha duygusal tepkiler verdi haliyle. ancak ben görüşmeden kendisini uzaklaştırarak sonrasına kendim devam ettim ve gerekeni söyledim. sonuçta tehdit edilmeye kadar varan görüşmeler oldu.

    oğlumda daha önceden konan dürtüsellik teşhisi var. bu konuyla ilgili 4 yaşından bu yana gerekli desteği alıyoruz. okul başladığında oryantasyon sürecinin çok iyi geçtiği ve hızlıca bitirilebileceği okul tarafından bize belirtildi. 2 haftalık süreci 4 günde tamamlayarak çocuğun okula hazır olduğu bize söylendi. ardından da hemen tam gün okula gitmeye başladı. ağustos 21 sonuydu bu sürece girişimiz. eylül ortasında okul tanışma toplantısı yapıldı. afilli konuşmalar ve etkileyici kelimelerle şahane bir şov yapıldı. benim şahsen burada uyandığım nokta okulun akademik konuları aşırı fazla önemsemeseydi. fakat sıkıntı şu; burası anaokulu! devamında ilkokul vesaire falan da yok. sadece anaokulu. ben bu toplantıda velilere anlatılan hikayelerden rahatsız olduğumu, 5-6 yaş grubundaki çocukların sadece mutlu olmaları gerektiğini, ta üniversiteye kadarki serüvenin burada konuşulmasını geçin düşünülmesinin bile abesle iştigal bir durum olduğunu çok kibarda da belirttim. bunlara o dönemlerde biraz hak da verdiklerini dile getirdiler.

    eylül-21 sonunda okul bizimle görüşmek istedi. biz de intikal ettik okula ve görüşmeyi yaptık. işte konu, psikiyatrik ya da psikolojik, destek almanız lazım falan gibi beyanatlar verildi. biz de konuyu değerlendirip gerekli aksiyonu alacağımızı ilettik. akabinde hemen psikolog ile iletişime geçip sürece başladık. ilgili süreçte oyun terapisi başladı.

    tabi ben bu süreçte kendi eğitimci arkadaşlarımı aradım ve onlara danıştım. şunu özellikle belirtmek istiyorum, seçtiğim bu güruh özellikle üstün zekalı çocuklarla ilgilenen ve onlar için kurulmuş olan okulda yönetici olarak çalışan kişiler. biri ilgili okulun müdürü, diğeri ise o okulda rehber öğretmen.

    oyun terapisi sürecine başladıktan 2 hafta sonra okul tekrar aradı. bu sefer daha fazla baskı yaptılar. şikayetler de, çocuğun dersi sabote etmesi, masanın üzerine çıkması, bir anda derslikten çıkarak kendine zarar vermesi falan. tabi stresle ben tüm bilgi birikimimi kenara koyarak konuya bu sefer de psikiyatriyi kattım. tabi hemen ilaca başladılar.

    şunu belirtmek istiyorum; o kadar güzel ikna ediyorlar ki sizi çocuğun sorunlu olduğuna, o kadar çabuk inandırıyorlar ki! bunlar nasıl öğretmen, nasıl bu kadar acımasızlar aklım almıyor.

    ilaç sonrası 2 haftalık süreç iyi gitti ancak sonra ilaç fayda etmedi. bu sefer çocukta hiç olmayan korkular ve saldırganlık durumu ortaya çıktı. endişelendik tabi bu durumlarla ilgili. hemen başka bir psikiyatr / nöro-bilimci ile görüştük. kadın bize manyak muamelesi yaptı. çocuğun ilaca ihtiyaç duyacak durumda olmadığını ve tam tersi bazı faaliyetlerle beynindeki bazı noktaların harekete geçirilerek ve uyumlu çalıştırılarak 3-4 ay gibi bir süreçte her şeyin normale döndürüleceğini anlattı. bunun için de bize spor önerdi.

    bunu okulun eğitim danışmanı da önerdi ve açıkçası makul bulduk ve hemen okulun yönlendirmesine uygun arayışa girdik. okul, özellikle takım oyunlarının icra edildiği alanlarda bir faaliyete başlamasının hızlı sonuç vereceğini belirtti. özellikle de basketbolu önerdi. orası mı burası mı derken konuyu ikinci psikiyatrla konuştuk. kadın iyice şok oldu! bu çocuk takım içerisine girmeye hazır olana kadar siz bunu böyle bir aksiyona maruz bırakırsanız beceremediği takdirde bu sefer kendini soyutlar bu da işi dönülmez noktalara götürür. öncesinde bedensel olarak spora yatkın bir hareket dinamiği kazanacak ve sonra takımla ilgili sporlara girecek. yani ikinci aşamada doğru ama öncesi yanlış. tabi biri bu işin bilimcisi, diğeri ise sadece öğretmen ve formasyonel bir bilgiye sahip.

    uzatmayacağım, 4 ayda dünya kadar paralar harcadık, her söylenene bir aksiyon uydurduk ve gerekli yerlere götürdük. sonuçta çocuğu okuldan attılar ve bizi zamanında harekete geçmemekle suçladılar.

    ilk öğretmeni kısa süre içinde okuldan kaçtı. ikinci öğretmeninin zaten allahlık, çocuğa fiziksel müdahale mi dersin bağırma çağırma mı dersin, her şey var. ki bu konuda sadece bizimkine değil, başka çocuklara da benzer hareketler yapılmış. sonra okul dedi ki bize size gölge öğretmen lazım. ben bu kavramın ne olduğunu bilmiyordum. yine uzmanlığına güvendiğim eğitimci arkadaşlara sorduğumda sizin okul ciddi saçmalıyor iyi düşünün orada devam etme konusunu diye belirttiler. ben okulla bunu konuştum ve üzerlerine gittim. o noktada zaten caydılar. hatta eğitim danışmanları olan muhterem kişi bunun işe yaramadığını söyledi. bu arada, bu konuşmayı bizimle yapmadan 1 hafta ben bu muhteremle 1 saate yakın görüştüm. bu görüşmeyi gerçek kişiliğimle geri adım atmadan ve tüm entelektüel birikimimle yaptım. konuştuğum temel konular ve okulun bu konulardaki tüm yoksunluğunu beyefendi tarafından hiç itiraz edilmeden kabul edildi. ki bunu okulun sahibiyle yaptığım son konuşmada takır takır söyledim. o da geri adım attı.

    buralarla ilgili anlatılacak daha çok şey var ama gerek duymuyorum. ben, bana belirtilen her şeyi söylenenlere uygun olacak şekilde gerçekleştirdim. bunları, faturasıyla bilmem nesiyle de ispat ederim. ama en sonunda yapmamakla ya da geç kalmakla suçlandım. bunu söyleyen vatandaş kendini öğretmen zannede dursun.

    şimdi bir de olaylara çocuğun gözünden bakalım. çocuk ders zamanı istenmeyen hareketler yaptığında verilen ceza onu dışarı atmak ve merdiven boşluğunda bekletmek. bunu şöyle tespit ettik. gün sonunda yayınlanan fotoğraflarda bizim oğlan yok. önceleri sorduğumuzda ben fotoğraf çekilmek istemiyorum bu sebeple de çektirmiyorum diyordu. ama sonrasında etkinliklerde olmadığını da fark edince sorduk ve anlattı. ben doğru durmadığım için beni dışarı çıkarıyorlar. yine fotoğraflardan giderek çocuğun uzun süre dışarıda bekletildiğini anladık. bunun üzerine gidince çocuk zaten anlattı. okulla görüştüğümüzde ise bize kendini yere attığını, bağırdığını düzeni bozduğunu falan söylediler.

    anlatılanlarla benim evde yaşadıklarım arasında korelasyon sıfır arkadaşlar. çocuk hareketli evet, bazen kontrol edilemiyor evet, ama bu kadar. kabul ettiğimiz sıkıntılar tabi ki var. bunların çözülmesi için de 2.5 yıldır ciddi efor sarf ediyoruz. ve maalesef ben zengin değilim, kendi şartlarımın çok üzerindeyim. allah bu kadarı da olmayana yardım etsin, ne diyeyim.

    ben, çocuğun dışarı çıkartıldığını öğrendikten sonra kamera görüntülerini istedim. tek başına ve her türlü tehlikeye açık bir ortamda bekletiliyor. tabi ki bu okula göre öyle değil. hiç bir tehlike yok. her neyse, öyle olsun sayın okul.

    bir olay anlatıp konunun giriş gelişme ve bizimle ilgili sonuç kısmını kapatacağım.
    bir gün oğlan ders zamanı oturduğu yerden bir anda kalkıp sınıfı terk ediyor. doğru müdürün yanına gidiyor. sonrasında da diyor ki ilgili müdüreye "burası ağabey okulu değil (ilkokul değil demeye çalışıyor), burası çocuk okulu. burada oyuncaklar var, ağaç ev var, çocuk parkı var... ama öğretmen sürekli bizim ne yapacağımızı söylüyor ve oynamamıza izin vermiyor. sen buranın müdürüsün ya, benim aklıma bir şey geldi. ben yeni bir okul kurmak istiyorum, çocuk okulu. ama öğretmen olmayacak, çocuklar istediği gibi oynayabilecek. sadece bazen anneler babalar gelebilecek. sen müdürsün, bu işi yapmayı biliyorsun bana yeni okul kurmak için yardım et"
    bu olayı bize çocuğu şeytanlaştırıp anlatmaya kalktılar. ben de tabi cevabı aşağıdaki gibi (harfiyen) verdim; bakın, çocuğun üst bilişsel duygu anlayışı bu. orada bir his var ve bunu da oluşturan bir durum var! bence siz bu duruma odaklanın. farkında değilseniz de anlatayım size; o duygu bir tepki yaratmış ama dahası da var. bu, sonra planlanmış, daha sonrasında da eyleme geçmiş çocuk. bilişsel bir problem yok. bunu sınıftaki otoriteyi kabul etmediği için ve otorite olarak gördüğü kişiyle paylaşmak istediği için bu şekilde davranmış. dahası, fikrini sana ifade etmekte de problem yaşamamış. kelime repertuarı gayet yeterli 5.5 yaşındaki bir çocuk için. bence okul olarak bunlara odaklanın çünkü bu öğretmenin yeteneksizliğin göstergesi. bir öğretmen çocukla sevgi köprüsü kurmadan nasıl ona bir şey öğretebilir ki. bu sizin akademik saplantılarınızdan kaynaklanıyor bence. sen böyle konuşursan tabi ki atarlar diyorsunuz belki. olabilir, ancak öğretmen değişti. benim söylediklerimden değil tabi ki, diğer velilerin çocuğumuzu dövüyor demesinden kaynaklı!

    okuldan atma konuşması sonrasında okul sahibi aradı. kibar konuşmaya ve yapılan kabalığı hafifletmeye çalıştı. bir de onlardan gerekçe belgesi istemiştim, bunu yaparsa çocuğun siciline işler bazı durumlar diye beni tehdit etti. ben gerekeni yapın, sonrası sizi ilgilendirmez dedim. konuyu kapattı falan derken, arkadan bir çığlık sesi geldi. bu da apar topar kalktı gitti. sonra bana dedi ki, bakın işte bu demin ki çığlık sizin oğlanın, tam üstüne oldu bu durum. biz bunu her gün defalarca yaşıyoruz falan filan ıbıdık zıbıdık... tamam dedim hocam sen dediğimi yap.
    akşam oğlan geldi, oyuna daldık ve çaktırmadan o ara sordum. sen neden bugün böyle bir şey yaptın? dedi ki; baba 2 arkadaşım kayısı aldı masadan ve sonra yediler. onlar yiyince ben de yedim. ama öğretmen kayısıların yıkanmadığını söyledi, ben ona rağmen yiyince beni dışarı çıkardı. ben de buna sinirlendim. kısa konuştum onunla, adalet anlayışın hep böyle olsun ve hep hakkını ara.

    dediğim gibi biz bunu yaşayan ilk insanlar değiliz bu memlekette. son da olmayacağız. çocuklarınızın sınıflarında bizim oğlana benzeyen çocukların sayısı daha da artacak sayın veliler. bizlerin bilinçli destekçilere ihtiyacımız var okullarda. bilimsel yardıma ihtiyacı olduğunu kabul edip iş birliği yapan ve çocuklarının özel değil, herkesinki gibi olduğunu ispatlamaya çalışan velilere yardımcı olun, anlayış gösterin. hem maddi hem de fiziksel olarak zorlanıyoruz. bir de psikolojimiz yıpranmasın daha fazla.
  • umarım hem konuyu daha fazla kafaya takmadan hem de sizlerin ve çocuğunuzun duygusal manada daha da tahribi gerçekleşmeden farklı anaokullarını deneyerek hayatınıza şimdikinden daha huzurlu ve mutlu bir şekilde devam edersiniz. her şey hallolur , her şey çözülür.
  • dehb'li bir birey olarak içim acıya acıya okuduğum rezalettir.

    umudunuzu yitirmeyin çocuğunuzun bu davranışlarının yaramazlık, şımarıklık ve hatta delilik olmadığını bilen bu çocuğa nasıl yaklaşması gerektiğini bilen eğitimciler var. bundan 30 sene önce dahi vardı.
  • çocuğuyla baş edemeyen bir velinin laf salatası yaparak kendini aklama çabasına girdiği başlık. öğretmen suçlu, psikolog suçlu, psikiyatrist suçlu ama bizim velimiz ve çocuğu melek. madem pedagoji konusunda bu kadar bilgilisin evinde kendin eğitim ver. ha ben bu çocukla baş edemiyorum tonla para verdik ama hala rahat yüzü görmedik diyorsan ayrı mesele...
  • yazdım yazdım sildim.

    umarım daha iyi bir okul, daha iyi bir çözüm bulunur.
  • kusura bakmayın çocuğunuzun hasta olması herkesin ona iltimas geçeceği ve herşeyi yapabileceği bir hak vermiyor. normal düzeni bozması bir eğitim kurumunda kabul edilemez. sonuçta sizin çocuğunuz dışında diğer çocuklarda orada eğitim alıyor ve bu eğitimin biri tarafından bozulması doğru değil. tam tersine bir durumun sizinde başınıza gelmesini istemezsiniz. kuruma para ödüyorsunuz ama çocuğunuzun aldığı eğitim başka bir çocuk tarafından bozuluyor, sekteye uğruyor.

    belki çocuğunuz için özel eğitim verilen anaokulları yada benzeri kurumlar olabilir onları araştırın. geçmiş olsun. umarım iyi bir eğitim kurumu bulabilirsiniz.
  • dehb'li ve 6 yaşından beri concerta kullanan bir bireyin annesi olarak sizi tüm kalbimle anlasam da, bunu yıllardır yaşayan bir veli olarak şunu söylemeliyim;

    anne de siz de yılmayacaksınız, teker teker okula ya da öğretmene üzülmek ya da sinirlenmek yerine hemen ardınızda bırakacak ve evladınızı anlayan ve geliştiren okulu, eğitimi bulmak için uğraşacaksınız.

    bugün bize, “yani neden o okula gönderiyorsunuz ki? sınav başarısı yüksek değil” diyenlere dediğim gibi; çünkü evladımı anlıyorlar.

    “şımarık, yaramaz, şimdiki ebeveynler de çocuk yetiştiremiyor sonra dehb diyorlar” diyenlere de hehe deyip geçin. *
  • okudugum kadarıyla veli de sıkıntı bir veli. çocuk, sosyal ortama adapte olamamış, saldırganlik gösteriyormus. diğer çocukların iyilikleri için bence okuldan gönderilmesi iyi olmuş.

    ayrıca veliyi hiç anlamadım, hem okuldan, okulda verilen eğitimden şikayet ediyor hem de çocuk o okula gitsin istiyor. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

    bu tür durumlarda kendimi diğer çocukların yerine koyuyorum. düşünsene arkadaşlarınla oyun oynayacak, ders dinleyeceksin ve başka biri çıkıp bunu sabote edip sana saldıracak..

    veli başka çare bulsun..
  • bir öğretmen olarak geçmiş olsun diyorum. çocuğunuza dehb teşhisi koyulduysa rehberlik araştırma merkezine (ram) başvurmanız gerekliydi. çocuğu doktor doktor gezdirmek çocuğa zarar verir. her doktorun tedavi yöntemi farklı olabilir. ilaç tedavisi önerilmesi de akıl almaz bir yöntem. çocuk anaokulunda değil özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitim görmeli, bireyselleştirilmiş eğitim programı hazırlanmalı. bunu aileler kabul etmekte zorlanıyor, sanki aşağılayıcı bir şeymiş görüyolar ama kesinlikle öyle değil. çocuk kendisine özel hazırlanan etkinliklerle kaynaştırma eğitimine çok da iyi hazır hale getirilebilir. ilkokula başladığında özel eğitimi bitirebilir veya saatlerini azaltabilirdi. okulun tavrını kesinlikle doğru bulmuyorum ancak güzel bir şekilde anlatarak bu çocuğun özel eğitim almasına destek olabilirlerdi. veliler kendi başına hareket etmemelidir. psikolog koşulacak ilk yer değil bir de 3 doktor gezdirmişsiniz hiç önermediğim bir şey. önce bir doktor daha sonra ram. ram'a gittikten sonra artık onlar ne derse o olacak. ram'ın dediklerine uyacak. "bu nedenle küçük yaş çocukları olan aileler genellikle önce hastanelerin “çocuk gelişimi, çocuk nörolojisi ya da çocuk psikiyatrisi” bölümlerine başvurarak gelişim değerlendirmelerinin yapılmasını sağlamaktadır. daha sonra da hastaneden aldıkları rapor ile bulundukları ilçedeki rehberlik araştırma merkezlerine gitmektedirler."

    edit: yukarıda bir hanımefendi yasa falan sallamış bir tarafından. ram, eğer çocuk için "kaynaştırma eğitimine uygun değildir" diye rapor verdiyse o çocuk anaokulunda eğitim alamaz. eğitim yasal zorunluluktur ve her kademenin ayrı yönetmelikleri vardır. ne güzel sallıyorsunuz!
  • vah vah kıyamam sana ya. nasıl yaparlar bunu senin çocuğuna. hadi tüm eksisozluk olarak toplanalım ve o anaokulunu linç etmeye gidelim.

    kardeşim bırak çocuk çocukluğunu yaşasın ya, uğraşmayın şu çocuklarla artık. oynayıp, zıplayıp, koşturmak istiyorsa bırak öyle yapsın. herkes einstein olmak zorunda değil ya, bırak senin çocuğunda normal sıradan bir insan olsun.

    eminim çok ağrına gidiyor çocuğunun düşük zekalı gibi hareket etmesi biliyorum ama bunu normal karşıla. çocuğunu herhangi bir anaokuluna bile göndermek zorunda değilsin.

    bir de 5-6 yaşındaki küçücük çocuğa psikotik ilaçları dayamış... ağır küfürlüksünüz gerçekten. sizin elinizden çocuk yapma ehliyetinin alınması lazım aslında.
hesabın var mı? giriş yap