• 26 yaşında başlayan biri olarak sıkıntısını görmediğim durumdur. 30 yaşındayım. üniversiteye başlamasam da şu anda 30 yaşında olacaktım. kaybedilen bir şey yok, kattıkları kardır.
  • 26 yaşından sonra boğaziçi ile yaptığım şey, ikinci lisans olması etrafa karşı algılarınızı açmak açısından avantaj olsa da ara sıra ne işim var burada diye sorabiliyorsunuz kendi kendinize fakat biraz çevresiyle uyumlu biriyseniz 18-19 yaşındaki gençlerle anlaşmak hiç de zor değil. kuzenlerim dahil oturup iki dakika tarih, edebiyat vs sohbet edemeyen yeni nesil gençlikten ziyade birçok gencin burada saatlerce sizinle tartışabilecek bilgi ve birikimi vardır ki onlardan çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. okul ve bölümüne göre beklentileri karşılaması farklılık gösterebilir lakin boğaziçi ile böyle bir şansınız varsa es geçmeyin derim.
  • benim bu.

    3 kere üniversite kazandım,hiçbiri içime sinen bölümler değillerdi,sırf cahillikten aman tutsun da diye yazılmış saçma sapan bölümlerdi.

    hiçbirine gitmedim.en son kazandığım okulu dondurdum.
    geçen seneden beri yurtdışında okumak için uğraşıyorum vize reddi aldım ama tekrar deneyeceğim pes etmek yok.

    herkesin olgunluk yaşı,kendini hazır hissetme yaşı farklı.bu süre içinde hep işe gittim,iş ortamınında insanların nasıl karaktersiz olduklarını öğrendim ve dedim kızım sen bundan daha iyisin,birşeyler için çabala. hep yapamam diye düşündüm,zaman zaman hala düşünüyorum aynı şeyleri.

    hayata geç kaldığımı hissediyorum,boğuluyorum hele vize reddinden sonra iyice kapana kısıldığımı hissettim ama çabalıyorum birşeyler yapmak için.

    okumanın yaşı yok,kendine birşeyler katmanın yaşı yok. yurtdışı olmazsa bu sene okulumu açıp oraya devam edeceğim. 26 olmuş olacağım bu arada olsun , hiç yoktan iyidir.
  • 25 yaşında başladım, 32 yaşında bitirdim. bir sıkıntısını da görmedim, hatta dersleri anlama konusunda daha bilinçliydim. o yüzden sıkıntıya girmenin bir alemi yok.
  • ogrenciligimin ilk donemi o sira henuz tanimadigim bir grup tipin arasina kaynamis sohbetlerini dinlerken bir tanesi " universite sadece kazanilmis bolumun okunacagi bir yer degil kisinin kendini gelistirmesi donatmasi icin bir firsattir da" demisti. benim gibi bir kara cahil icin devrim niteligindeydi bu soz, param olsa bi on yil daha kalirdim o zamanlar, yoktu, mezun olmadan calismaya baslamistik bir cogumuz zaten. bu sene yedinci senem, 28 oldum. en iyi ihtimalle otuza kadar devam edecegim calismaya, kendime surekliligini saglayabilecegim kucuk bir para akisi yaratmak hedefim, bunun ertesinde canakkalenin bogaz manzarali bir bolumune tamami ile keyfi bir giris yapmayi ve hayatima bu sekilde devam etmeyi planliyorum, kendimce bilgiyi aramak ve edinmek en erdemli seymis gibi geliyor.

    tanim: universitelerin amacinin, insanin yasini ya da cagini ilgilendirmedigi durum.
  • üniversiteye kafası basmayan eziklere dert olmuş durumdur.

    puanlar yükselmez ve kazanırsam, uzaktan eğitim veren bir bölümle üniversiteye döneceğim.

    hem de otuzuna merdiven dayamış biri olarak...
  • idealleri olan insanlar için sorun olmayacak eylemdir. takdir ederim hep böyle özgüvenli insanları
  • 20 yaşındaki birine geç kalınmış 40 yaşındaki birine erken bile hissettirebilecek durumdur. ne geç kaldın ne çok erken. her yaş senin zamanındır.
  • 50 ve 70 yaşından sonra başlayanları gördüğümden zor mor gelmeyen şey. bu arada ikiside ankara hukuk son sınıf.
  • 2017-2018'de dördüncü üniversitem ile ben de gerçekleştireceğim.
    21 yaşımda okul değiştirdikten sonra aynı yıl aöf'ten ikinci üniversiteye de başlamıştım ancak o arada hem ana lisans hem de yurt dışı lisansı tamamlamama rağmen tamamen üşengeçlikten * aöf bölümü son sınıf son dönemi bu yıla kadar sarktı. * bu yıl bunu tamamlayıp seneye de gözüme kestirdiğim bir başka aöf bölümüne kayıt yaptırarak 29 yaşımda dördüncü lisansa başlamayı planlıyorum bakalım.
hesabın var mı? giriş yap