• "zavalli bir seref vardı, aclik sefalet icinde okumaya calisan bir seref, mahmut hocasının verdigi paltoyla sokak lambasının altında titreyerek ders calısan bir seref.unutmadim hocam. ne o paltoyu ne de o zor gunleri unutmadim. bugun sahip oldugum herseyin bana o gunlerden miras kaldıgını biliyorum." sozlerini beynime kazimis oldugunu farkettigim kisi.
  • kazanmış, hem de çok kazanmış adamdır. ayrıca henüz satın aldığı bir binanın (özel çamlıca lisesi) okul olduğunu bilmeyecek kadar da ağır saf bir iş adamıdır. tüm bunların yanında parasını basıp aldığı o koskoca bina için suçluymuş gibi azar yemiş ve büyük ihtimalle bastığı parayı gömerek okulu öğrencilere ve öğretmenlerine iade etmiştir. bu açıdan da isminin hakkını vermiş bir adamdır.
  • şerefsizlikten son anda yırtmıştır.
  • mahmut hocasının verdiği paltoyla sokak ışığında ders çalışarak okumuş, gözünü körleştiren o hırsıyla kazandıklarını gözünü açan mahmut hocasını şereflendirmekte kullanmıştır.
  • her zaman tüyleri diken diken yapan bir sahnenin kahramanı.
  • sivas lisesinde okumustur. surdan biliyoruz,

    -siz...ogretmen misiniz?
    +evet
    -adiniz mahmutdu degil mi?
    +evet
    -sivas lisesinde bulundunuz mu?
    +(kafa sallayarak cevap verir)
    -hocam! beni hatirladiniz mi?
  • en asil duygunun insanıdır.

    vefalı, vicdan sahibidir yokluklar içinde okumaya çalışmış, belki ailesinden görmediği, göremediği desteği sımsıcak bir şekilde "hocam" dediği öğretmeninden görmüştür.

    çalışkandır da muhtemelen.

    okuyup yazıp iyi bir yerlere gelmiş; geldiği yere gelirken gördüklerini unutmaya başlar gibi olduğu anda, kendisinde o en derin izi bırakmış hocasını görüp silkinmiş, üzerine sinmiş olan uyuşukluktan kurtulmuştur. tekrar 317 şeref olmuştur.
  • (bkz: ali yalaz)
  • kraldir. mahmut hoca'nin zor zamanlarinda kendisine verdigi paltosunun karsiligini misliyle odemistir.

    tipki yine cocukken zor zamanda verilen paltonun karsiligini, yillar sonra veren bir baska muhtesem adam gibi; bruce wayne.*
hesabın var mı? giriş yap