• galatasaray'ın iyi oynadığı maç, hakkaten.

    bilica da çok iyiydi bugün. galatasaray'ın attığı 3 golde de payı büyüktü.
    kendisini maçın adamı ilan ediyoruz.
    zerre yakışmıyor o futbolcu sarı lacivert formaya.
  • 6-0'lık maçı çabuk unutan galatasaraylıların 55 yılda bir derbi kazanmalarına ithafen sonucuna delicesine sevindiği vasat maç. 1 gün değil, 2 gün değil, 2 hafta değil, 2 yıl değil, uefa kupasını aldığı her yıl uefa kupası aldığı günü kutlayan bir taraftardır bakın galatasaray taraftarı. dünyada bir örneği daha varsa da bu über taraftarlık olayının adam değilim bakın. bu kupayı kazanan en ezik takımlar olan ipsiwich ve göteborg bile böyle bir organizasyona girmiyor bakın. ama galatasaray taraftarı utanmadan her sene kutluyor bu başarıyı. 6(altı-vı) gol yedikleri derbi açı unutarak. aklı selim her insan sorar tabi "6 gol yediğiniz maçı da kutlayın hadi?" diye galatasaray taraftarına. bu nedenle değil 3, 33 gol atsaydı bile silemezdi bugün bu maçta gs taraftarı tarihindeki utançları. bir de "saldır cimbom ok lets go" olayı var ki anlatmaya kelimeler yetmez.

    http://www.youtube.com/watch?v=i45yncolbty
  • galatasaray fenerbahçe rekabetindeki en çok entry içeren maç olacaktır. bu dahil 1215. (tabii bazı fenerliler entrylerini silmezlerse) şu anda ezeli rekabetin en çok entry içeren başlığı ise 1230 entry ile 18 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçıdır. bu maç tt arenadaki ilk maç aynı zamanda.

    (ara: galatasaray fenerbahçe)
    (ara: fenerbahçe galatasaray)

    not: arama şeklini gudik yapın. beta kullanıcıları da dolu dolu yapsın.

    bu gereksiz bilgiyi de verdikten sonra maça geçelim. maçın ilk 20 dakikasındaki pozisyonları fener yakalasa bizi çoktan 6-7'lik yapmışlardı. hele ki o baros'un kaçırdığı karşı karşıya olan pozisyon yok mu? bir topa o kadar kötü bile vurulamaz. vurulmamalı da, futbola ihanet be baros'um. eboue'nin golde attığı çalımı önce emre sonra elmander yapabilseydi zaten eboue 3. golümüzü atmış olacaktı.

    fatih hoca'nın cesaret isteyen ve bana göre çıkarabileceği en iyi kadroyu sahaya sürmesi zaten galibiyeti ne kadar çok istediğimizi gösteriyordu. aykut hoca ise buna tezat bir kadro sürdü sahaya. selçuk, baroni, emre triosu resmen gol yememek için kurulmuş bir orta saha. ancak pimi çekilmiş bombayı * arada unuttular ve 2. gol de onun hediyesi oldu. o yılların verdiği bala göte gol atma taktiğinin işleyeceğini düşündü sanırım aykut hoca bu kadroyu sahaya sürerken.

    2. yarı değişikliklerde fatih hoca baros'u dışarı aldı ki bence oyunda tutsa belki 1-2 gol daha atabilirdik zira fenerbahçe hakikaten dökülmüştü artık. fenerbahçe'deki değişiklikler ise stoch haricinde yine hatalıydı keza gole ihtiyaç varken bienvenu'nun çıkması, orta sahada selçuk duruken emre'nin çıkması, defansta sanki çok iş yapmış gibi bilica'yı oyunda tutması çöküşü hızlandırdı. gerçi bu değişiklikleri biz galatasaray'lıları son derece mutlu etti.

    en nihayetinde eze eze aldığımız bir maç oldu ama 3. golü atana kadar eminim ki tüm galatasaray'lıların içi rahat değildi. bu bi' milat olur da umarım rahat rahat aldığımız galibiyetlerin tadını çıkarırız.

    ilk edit: entry no: 1176. toplam entry: 1372
    edit 2: entry no: 1167. toplam entry: 1415
  • fenerbahçe için ''kocaman'' bir utanç.

    galatasaray'lı arkadaşlara tebrikler. bilica senin de her yerinden öpüyorum. her yerinden.

    şimdiden edit: mantıklı arkadaşlara tebrikler diyecektim, zira bakıyorum da, çoğu gs'linin bir yerleri feza'ya vurmuş. hayret bir şey yahu.
  • küfürsüz hakaretsiz koreolardan bir koreografi ile açılan nihayetinde hak ederek kazandığımız; arkadaşımın doğum gününde ellerinde pasta-çay ile tribün olmuş misafirlere ve doğum günü çocuğu arkadaşıma bir hediye de galatasarayımın verdiği müsabaka...

    gelelim koreografiye:
    efendim bir tribünde açılış maçının bakiyesi ultraslan pankartı açılırken karşı tribünde gsyiad'ın desteği ile yaptırılan üstte "galatasaray" altında "armanın peşinde adanmış hayatlar" yazan dev pankart açıldı. pegasus tribününde ise üstte kırmızı kartonlarla beyaz fona yazılan by by birdie yazısı, kat arasında "it's time to go" yazısı, alt tribünde ise kırmızı fona sarı ve siyah kartonlarla çok şeker bir smiley ve elleri olacak şekilde yapıldı koreografimiz. 35.000 atkının ve bayraklarımızın desteği ile görsel bir şölen yaşattı taraftarımız. ellerine sağlık.

    fotolar da ultraslan.comdan alınan hali ile şudur;
    armanın peşinde
    atkılar
    it's time to go 1
    it's time to go 2

    aha bu da video:
    açılış seramonisi
  • meğer adamlar yıllardır ne zevkler yaşıyormuş da haberimiz yokmuş demek istediğim maç.

    tam 3 kez boşaldım.
  • öncelikle uzun yıllar bekledikleri bir galibiyeti aldıkları çin galatasaraylıları kutlarım. maç ilgili objektif yorumum ise şu şekilde: (bkz: #26458475)
  • her derbide haftalar öncesinden entrylere başlayan şahsımın öncesinde tek kelime yazmadığı maç. takımdan umutsuz olmamdan falan değil yanlış anlaşılmasın. canımın istemediğinden, canımızı yaktıklarından. her sene aylar öncesinden, daha fikstürün çekildiği ağustos gününden hayaller kurduran, heyecanı günler öncesinden başlayan şu derbiyi hakkında tek kelime etmek istemediğim bi hale getiren insanlara söyleyecek sözüm yok zira 3 temmuzda başlayan süreçten bu yana söyleyecek bi sözüm kalmadı artık, yoruldum.

    fenerbahçe geçtiğimiz sezon şampiyon olduğunda kadrosunda lugano gibi bir lider vardı. niang gibi geldiği takımda ve oynadığı milli takımda kaptanlık yapan bir oyuncusu vardı. mehmet topuz gibi 34 maçın tamamında 90 dakika oynayan bir savaşçısı vardı. santos gibi mevkisinde dünyanın en iyilerinden (bunu söyleyince de dalga geçiyorlar da adam arsenal'in bankosu oldu. daha geçen gün van persie, "bana carlos'u hatırlatıyor" diye açıklama yaptı) olan bir adamı vardı. ve bunlara sezon sonunda emenike gibi, şu sıralarda rus ligini sallamakla meşgul olan bir adam eklenmişti.

    hepsi teker teker koptu, kopartıldı. tüm bunlara topuz'un sakatlığı da eklendi bugün. takım kenetlense de net bir güç kaybının yaşandığı su götürmez bir gerçek.

    süreç bu oyuncuların yerlerini doldurma şansı vermedi fenerbahçe'ye. niang'ın yerine 15 milyon verip lille'den sow'u getirmek zor muydu? değildi elbet. anelka'yı, carlos'u getiren sow'u da getirirdi.. ama olmuyor işte be. eylül ayında sow'u getirdin, ocakta bank asya'ya düşmeyeceğinin garantisi yok. ocağa kadar düşmedin, aldın sow'u. unutturdu niang'ı. bu seferde haziran'da düşmeyeceğinin garantisi yok.

    takımın içerisinde bulunduğu durum yönetime ve aykut kocaman'a hastalıklı bölgelere gerekli operasyonu yapma şansı tanımıyor. en fazla pansuman yapılıyor. yoksa onlar bilmiyor mu bienvenu'nun yetersiz, bekir-bilica ikilisinin yarım lugano, ziegler'in santos'un sol ayağı etmeyeceğini.. düşersen kiralık ziegler ve yobo sorun çıkartmadan gider, bienvenu bank asya'da oynamaya ses etmez. peki 15 milyonluk sow?

    olmuyor işte. her an düşürülebiliriz düşüncesi boynumuzda ip gibi dururken yüklü transferlerin altına girilip gidenlerin yeri doldurulamıyor. bu şartlar altında yapılabileceklerin en iyisini yapmaya çalışıyor herkes.

    en zorunu yapıp ayakta durmaya çalışıyorlar. hak ettiklerini (şike varsa bile bu oyuncuların terini bi kenara atmamıza neden değil) alamamış olmanın, şampiyonlar liginde oynamamanın acısını bi kenara bırakıp bursa'ya, galatasaray'a konsantre olmaya çalışıyorlar. trabzonspor bugün şampiyonlar liginde ikinci tur için kader maçına çıkacakken, emre'nin, alex'in, volkan'ın canı acımamış mıdır diye hiç düşünmüyoruz acımasızca eleştirirken..

    bu takımı, aykut'u, emre'yi, volkan'ı yerden yere vurmadan önce herkesin bilmesi gereken bi şey var; bu takım çok zor şartlarda mücadele ediyor. koysanıza yahu kendinizi aykut'un yerine. niang ve emenike gibi adamları kaybediyorsunuz ve yerlerini aynı kalitede adamlarla doldurma şansınız yok zira 3 ay sonranız belli değil. 34 maçın 34'ünde savaşan topuz'un yerine koyun veya. biri geliyor boşuna oynadın hepsi yalandı diyor. kolay değil be. hiç kolay değil.

    28 gol atmış geçen yıl alex. milyonlarca insanı 28 kere sevindirmiş 1 yıl içinde. çıkıp "o 28 gol yalandı, kurgulanmış senaryoydu" diyorlar.. "gidiyorum" dese peşine manu'ları, madrid'leri takacak 2005'teki alex değil evet. ama istese bi amerika, katar transferi çok rahat yapar. en kötü ihtimal her dakka twitter'dan kendisine yazan coritiba'ya imza atar, krallar gibi de oynar... gitmiyor. kalıyor, savaşıyor. hak ettiği şampiyonlar ligi'nde çarşamba gecesi ronaldo ve messi ile karşılaşmak yerine pazar akşamı ankaragücü maçında kendini yerden yere atıyor. hani söylemeyeyim dedim de neredeyse şu süreçten mutluluk duymama neden olacak kadar büyüyor yapılan haksızlıklar karşısında.

    hayatının en mutlu günlerini yaşarken, 3 temmuz sabahı en zor günlere uyandı bir çok fenerbahçeli.

    90'da gol atıp hiç tanımadığınız bir adamla kucak kucağa sevindikten aylar sonra o 90'daki golün bir kurgu olduğunu, stoch'un şutunun direkten dönmesinin, o direkten dönen topun santos'un önüne düşmesinin falan hep önceden kurgulandığını söyleyen gazetecilerin arkasındaki kitleye mantık çerçevesinde açıklamalarda bulunmaya çalıştınız mı?

    bir sabah gazeteyi açtığınızda babanızın hapishanede çekilen fotoğraflarıyla karşılaştınız mı mesela?

    şekip mosturoğlu'nun oğlunun, eşinin yerine koydunuz mu hiç kendinizi? kumandayı elinize her alışınızda açtığınız tv'de babanızın intihar haberini duyacak olmanın korkusunu hissettiniz mi?

    hayalleri, sevinçleri, umutları çalınan 20 milyon insanı yeniden sevindirmek, yeniden hayal kurdurmak gibi kocaman bi göreve soyundunuz mu peki?

    evet fenerbahçe eksik. evet fenerbahçe düştüğünde düştüğü yerden kaldıracak bir lugano'su yok. 2 kişiyi sırtına alıp kaleye giden bi niang'ı da yok. tüm bunlara, çalınan sevinçlere, umutlara, hayallere rağmen bu takım hala ayakta. savaşıyor, elinden geleni yapıyor. kime ne diyelim, nasıl kızalım. her şeye rağmen son yılların en büyük paralarını harcayarak en iyi ivmesini yakalayan galatasaray'ı ile aynı puanda fenerbahçe. play off'a dek yapması gereken 1. olacak takımın çok fazla arkasına düşmemek ki öyle bi durum olmayacağı da ortada.

    şimdi bu son cümle tebessüm ettirdi kendi kendime. başkanı metriste, yöneticisinin intihar haberleri her gün medyada, golcüsü rusya'da, ruhu fransa'da.. ama fenerbahçe hala ayakta. taraftarı hala şampiyonluk hesapları yapıyor oturduğu koltukta.

    bienvenu ile olmaz mı?

    bu senede varsın olmasın anasını satayım. nolur arkadaş? lugano gittiği gün demiştim, gene diyorum; bu sene şampiyonluk değil fenerbahçelilik senesi.

    .. bir tek seni sevdik gerisi yalan.

    edit: baya geri dönüş oldu. sözlük dışı geri dönüşler, akla takılan sorular vs için

    http://twitter.com/siraktan
  • fenerbahçe açısından en hayırlı tarafı fabio bilica'nın bırakın takıma girmeyi, stadyumların yanından bile geçemeyecek duruma gelmiş olmasıdır. savcıları buradan da göreve davet ediyorum!!
  • illuminati geri sayımının bitmesiyle, galatasarayın galip gelmesi arasında kesin bi bağ var. bayadır fenere karşı böyle oynayamıyoduk, basiretimiz bağlanıyodu, pozisyon bulsak bile gol atamıyoduk. illuminati sayacı bitti goller de gelmeye başladı.

    özellikle kalede volkan varken o golleri atmamız benim daha çok orgazm olmamı sağladı diyebilirim. kaleyi başkası korusa bu kadar sevinmezdim.

    o değilde baya baya iyi koyduk ha...
hesabın var mı? giriş yap