• cevabı yine bir soru olan önerme.

    neyi öğretebildi ki ?
  • (bkz: are you kola)
  • amk türkçeyi konuşamıyor daha millet bırak ingilizceyi...
  • aynisin fransizcasi: kardesim yuvadan baslayarak orta sona kadar bir fransiz kolejinde okudu. fransizca 0, ama yanlislikla biraz ingilizce ögrendi (dizilerden vs).
  • neyi öğretebilmiştir ki ingilizceyi öğretsin diye düşündüğüm sistem. analitik düşünce yapısı yerine, ezber ve sokma akılla* insan eğittiğini sanan sistemdir.
  • tamamen öğretmenlerin suçudur. şöyleki; ortaokuldayım ve ingilizce dersindeyiz. hoca sırayla herkesi yanına çağırıp kitaptan rastgele bir yazı okutup ona göre not veriyor. millet okumaya başladı sırayla, berbat okuyorlar, öyle böyle değil. benim sıram geldi. filmlerden öğrendim gibi kendimce aksan yapmaya çalışıyorum. bu piç taktir edeceği yerde bir harfi yanlış okudum diye ben "doğrusunu" söyleyene kadar elli kere "tekrar" diye bağırarak utandırdı beni sınıfın içinde.

    türk eğitim sisteminden ve öğretmenlerinden bazı istisnalar hariç nefret ediyorum.
  • eleştirmek güzel de, savlar gereksiz safsatalarla süslendiğinde inanılırlığını kaybediyor.

    devlet okulunda 12 yıl ingilizce gördükten sonra mezun olan kaç kişi var da bu değerlendirmeyi yapıyorsunuz? çoğu okulda daha ilk kez bu yıl ilkokuldaki tüm sınıflara ingilizce verilmeye başladı.

    sonuçta eski anadolu lisesi sisteminden mezun olan, 7 yıl ingilizce görüp tek cümle kuramayan adam da var, harvard'a yardıran adam da.
  • (bkz: syntax)
  • ingilizce bilmeyen ingilizce öğretmenlerinin olduğu sistemdir.
  • suçlu olmayan sistemdir. genetik olarak dile karşı yeteneksiziz. lamı cimi yok. kabullenin gitsin.
hesabın var mı? giriş yap