• çağdaşlığa ve modernliğe takan yeni şafak'ın tesettürlü yazarının "çağdaştır ya utanma duygusu da yoktur hem" ifadesinden anlaşılan saçma görüşü. bir değil, iki değil hemen hepsi kafa kafaya vermişler akıllarınca bir "laik, modern, çağdaş" tipi yaratmışlar ve sallıyorlar babam sallıyorlar. yok modern kadın için köpek bebekten daha değerli, idam cezasına karşı olan çağdaş hukukçular cahil, yok örtülülerin daha namuslu olmasını beklerlermiş falan filan.

    bu arkadaşlar kendileri gibi olmayanlara kin kusacaklar, kendi ahlak anlayışları çerçevesinde kendilerinden olmayan herkesi ahlaksız, utanma duygusu olmayan kötü insanlar olarak kamuoyuna anlatmaktan utanmayacaklar, sonra da ahlak ve edep tacirliği yapacaklar. ne ala memleket.

    özlem hanım'ın ifadeleri:

    "müzikten bile uzlaşma ve demokrasi kültürüne varır ama, 'başörtülüler de burada, bizimle yaşasın' fikrini duyduğu anda retoriğinden cayıp birdenbire sivri dişli bir 'jakoben'e dönüşür, hükümetle uzlaşma ya da demokrasinin işlemesi falan gibi sözlere, 'onlar dinlerinden dönmedikçe asla' kasemiyle mukabele edip, 'oligark'ın olmadı 'postal'ın karasularına hemen iltica eder. çağdaştır ya utanma duygusu da yoktur hem, kalkar çok sesli müzikten ilhamla, aleme demokrasi diskurları çeker."
    http://yenisafak.com.tr/…spx?i=5023&y=ozlemalbayrak

    "onlar dinlerinden dönmedikçe" ifadelerinde bir kuran ayetine gönderme var. kafirler için müslümanlara "siz dininizden dönmedikçe onlar sizden razı olmaz" diyen bir ayetti yanlış hatırlamıyorsam. rte'nin yaptığını yapıyor. kendilerinden olmayan, kendilerine karşı olan insanlar kafir yani. (bkz: rte nin muhalife sureyle hayvansiniz demesi)

    madem bir ayete gönderme var dedim, onu da belgeleyeyim. sözkonusu ayet bakara suresi'nin 120. ayeti:

    "kendi dinlerine uymadıkça, yahudi ve hıristiyanlar senden asla hoşnud olmayacaklardır. de ki: "doğru yol, ancak allah'ın yoludur". sana gelen ilimden sonra onların heveslerine uyarsan, and olsun ki, allah'tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur. "
    http://www.kuranmeali.com/…p?meal=diyanet2&sureno=2

    hatırlayalım:
    (bkz: acik basin zinaya tesvik etmesi)
    (bkz: cinsel sapikliklar sekuler hayatin urunudur)
    (bkz: ortululerin daha namuslu olmalarini bekleriz)
    (bkz: idam cezasina karsi cahil cagdas hukukcular)
    (bkz: bastirilmislik temelli cagdaslik karikaturizasyonu)
    (bkz: modern kadin icin kopek bebekten daha sevimlidir)
  • (bkz: geleneksellik)
  • yanlış bir önermedir kanımca zira özlem albayrak ve onun kafasındaki diğer yazarları okurken hissettiğim duygu utanmadan başka birşey olamaz gibi geliyor bana*
  • bir cağdaş olarak reddedeceğim önerme. zira ben aşağıdaki olaydan çok utanmıştım, hiçbir bağlantım yoktu ama bunu yapanlarla aynı havayı solumaktan, bunu tasvip edenlerle aynı ülkede yaşamaktan utanmıştım.

    (bkz: bu kiz senin helalin istemezse tecavuz et)
  • "çağdaştır ya utanma duygusu da yoktur hem" cümlesinden çok kolayca çıkarılabilen abuk bir yargıdır. okuduğumuzu anladık mı dersi alınması ya da ilkokul türkçe bilgilerinin tekrar gözden geçirilmesi önerilebilir. ufaktan bir hizmetim olsun yine de. efendim "çağdaştır ya" derken oradaki "ya" sözcüğü üzerinden düşündüğümüzde çağdaşlığa bir vurgu olması bağlamında "çağdaş olduğu için utanma duygusu da yoktur hem" anlaminda da ele alinabilir cümle. cümleden "çağdaşlarda utanma duygusu yoktur" gibi bir anlam pekala çıkmaktadır. gerisi zorlamaktır. cümleye kırk takla atlatsanız da bu anlam çıkmaktadır. bu saçmalığı sözlük gündemine getiriyorum. sonra da "yok avasas çarpıtıyor, yok avasas tartışmayı piç ediyor."

    lafı bir tarafımdan uydurmadım. akıl ve izanla baktığınızda özlem hanım'ın beyanından başlıktaki yargı çıkıyor. anlamadığım bir şey var ama. bu muhteremlerin bu tür saçmalıkları ne zaman bahis konusu olsa kıvranmalar başlıyor "yok aslında öyle demek istemedi, yok aslında şöyle demek istedi, yok bir de şu açıdan bakalım". diyecek laf bulunamayınca da "neden hep bu konular işleniyor?" huysuzlanmaları başlıyor. eğer rol modelleriniz b öyle saçmalarsa, kendileri gibi olmayanlara hakaretler savurursa biz de bunları işleriz. bilmeyenler de rol modellerinizin ve sizin ne olduğunuzu görsün diye. zihniyetiniz aşikar olsun diye. ne yani onlar saçmalayacak, bizim eleştirmemiz bile yasak mı olacak? gerçi bunlar dışa yansıyanlar kendi dışa kapalı alanlarınızdaki daha aşırı, daha rencide edici saçmalıklarınızı da bilmiyor değilim. yahu biriniz de çıksın "evet hata yapmış, yanlış demiş, ben o görüşte değilim" desin. ama yokk. hemen aktarana saldırılar, hemen lafı evirip çevirmeye kalkmalar. siz de ne idüğünüzü koyuyorsunuz böylece ortaya. güzel oluyor.

    karşımızdaki zihniyet bu. bakın hepsi kendi dedikleri. "modern kadın ucuz ve kolay ulaşılabilir, seküler hayat cinsel sapıklıkların sebebi, çağdaşlarda utanma duygusu yok, örtülülerin daha namuslu olmalarını bekleriz, ateistlik iftira vs vs" hele çok muhterem fıkıh hocaları çıkıp cariye sisteminin yerine bir sistem ikame edilmesini önerebiliyor. bunu sindiren bir kadın varsa eğer onursuzdur. ancak ona bile laf edemiyorlar. "hoca dediyse doğrudur" bağnazlığı içinde debelenip duruyorlar. (bkz: kadınların cariye olma özgürlüğü) en özgürlükçü takılanları bile feminist siyasetini yatak odası siyaseti olarak nitelemekte sakınca görmüyor. (bkz: hilal kaplan) (bkz: escinsel feminist siyaseti yatak odasi siyasetidir)

    eleştirince biz suçlu oluyoruz. yüzleri kızarmadan bu lafları bile savunabiliyorlar. bakın medeni insanlar olarak ilişkilerde karşılıklı saygı esastır. "müslümanlık iftiradır" demek de medeni insana yakışmaz, "ateistlik iftiradır" demek de. "çağdaşlarda utanma duygusu yoktur" demek de doğru değil, "dindarlarda utanma duygusu yoktur" demek de. şimdi burada adabı muaşeret dersi verdirmeyin. biraz makul düşünün. çağdaş, laik, modern vs dedikleriniz öcü değil; ahlaksız değil. böyle davranınca tamamen güç elinize geçince neler yapabileceğiniz konusunda ürkütüyorsunuz insanları. bu saçmalıklar ortaya dökülüyor diye huysuzlanacağınıza özeleştiri yapın. bu tip laf ve görüşlerin savunulur tarafı yok. kendinizi komik ve aşağılanır duruma düşürmeyin.
  • herhangi bir konuda utanan bireye ayıp yatakta olur diyerek utanma duygusunu aşmasına yardımcı olan toplumumuzda yadırganmaması gereken bir düşüncedir. çağdaş belki kaydettiği aşamayı çarpa çarpa yıktığı tabulara borçludur... ama unutulmamalıdır ki bir nebze utanma duygusu ar damarımızın çatlamaması için gereklidir. bu açıdan bakıldığında çobanları aşağılayanların çağdaşlığını sorgulamak için yerinde bir eleştiri olarak kabul edilebilir...
  • gelen cevaplar itibariyle sözlükteki akif beki'leri ortaya çıkarmıştır:

    "aslında burada söylenmek istenen o değildir, cuntacı, faşist, ergenekoncu, laikler yine toplumu germek istiyor, hem utanmak güzel bir şeydir, burada vurgu onadır, zaten herkes aynı şeyi düşünmek zorunda değil, bir yazarın fikri bütün gazeteye maledilemez((bkz: yersen))
    aslında biz sevgi kelebeğiyiz bir tek kanatlarımız eksik, herkese saygı sevgi doluyuz, kimseye de utanmaz diye hakaret etmeyiz, zaten onlar çobanları aşağılıyor(ver damardan ad hominemi)"
  • "çağdaşlık" kelimesinin, "aynı çağa ait olmak" anlamından çıkarılarılarak, bir "öteki"liği betimler hale getirilmesi ve bir hakarete dönüştürülmüş olması ("sende utanma, edep ne arar lan çağdaş!") açısından, ilginç bir duruşu olan beyan. belli bir zihniyetin, içinde yaşadıkları zamanla zerre alakalarının olmadığını açık açık ama bağırmadan ilan etmiş, bu zihniyete sahip bir yığınla, istemeden de olsa, tamamen edilgen bir şekilde aynı çağ içerisinde varolmanın bile "onlar" tarafından bir hakaret sebebi olarak kullanılabileceğini tek cümleyle, hatta tek kelimeyle pek de güzel betimlemiştir. keşke "çağdaş" yazarlar da dile bu denli hakim olabilse.

    işin daha fecisi, böyle "biz ve çağdaşlar", "namuslular ve namussuzlar" "ebeniz ve ananız" falan gibi ayrımlara giderek, sürekli toplumsal ayrımlar ortaya çıkarıp sadece tartışmanın hatrına da olsa kendilerine, başka birilerine, huu huu komşuya, inciğe boncuğa, sana bana, kara kediye, ağaca, baltaya, ineğe vb. "onlar" dedirtme zemini hazırlayarak herkesi bir güzel ötekileştiren, sonra da dışlandığından, ayrımcılıktan yakınan bünyelerin varolmasıdır. (bkz: bana göre süt onlara göre çikolata)
hesabın var mı? giriş yap