*

  • cocuga gereksiz güç gösterisi şayet çocuk değilseniz.(bkz: fiziksel istismar)
  • kim olursa olsun yapanın elleri kırılmalıdır. kendini savunmaktan aciz bir çocuğa nasıl şiddet uygulanabilir aklım almıyor. onun psikolojisi nasıl bozulacaktır bunu hiç düşünmüyorlar. en modern görülen ailelerde bile çocuğa yönelik şiddet var.

    zavallılıktır bu, bunu yapan kişi hem cezalandırılmalı hem de tedavi edilmelidir.
  • çocuk ruhunda kalıcı hasarlar açan zalimlik. gelecekte bu çocuklarda pek çok davranış bozukluğu, psikiyatrik hastalık, madde ve ilaç bağımlılığına eğilim ortaya çıktığı biliniyordu.
    yeni bir çalışma cinsel hayatlarında da sorunlara yol açtığını gösteriyor. daha erken başlayan cinsel hayat, daha çok partner, korunmasız riskli seks. ve beklendiği üzre daha fazla cinsel yolla bulaşan hastalık.

    yukarıda özetlenen akademik yayının linki, ingilizce:
  • şimdi zararlıdır demek pek doğru olmaz. (bkz: kızını dövmeyen dizini döver)
    hem öyle çocuklar vardır ki evlat olsa sevilmezler (bkz: evlat olsan sevilmezsin)
    birde dayak yerine cinnet getirten çocuklar vardır.. bunca veciz söz varken haketmeyeni dövmekte anlamsız olur.
  • fiziksel şiddetten ibaret değildir. bilindiği gibi çocuklar -doğamız gereği- acımasız orospu çocuklarıdır, ve farklı olana (fenerbahçeliye, esmere, zengine, sarışına, fakire vb. sosyal ortamına göre değişir) karşı çok hızlı tavır alıp örgütlenip mobbing uygulayabilmektedir. bunu görüp müdahale etmeyen eğitimci de, anlayamayan eğitimci de aldığı paranın bir kuruşunu bile hak etmeyen bir köpek evladıdır.
  • çok ileri vakalar; sakatlık veya ölüme gidebilecek derecede olanlar dışındakiler, yani en yaygın olan, otoriter ebeveynlerin sakat bırakmayan şiddeti noktasında halimiz fena. toplumsal bir uzlaşı var adeta, o kadarı da olsun canım dayanışması. normal yetişkin kabul edilen, komşumuz, iş arkadaşımız bu grupta olabiliyor, ama dışlanmıyor, aşağılanmıyor, cezalandırılmıyor, karakollarda ifade vermiyor. utanarak itiraf ederim ki önlenmesi, uygulayanların cezalandırılması gibi başlıklarda çok gerilerdeyiz. çevremde evladını dayakla terbiye etme prensibini benimsemiş eli ayağı düzgün adamlar var, içim sızlıyor ama anca o.
    hekimlerin de öğretmenlerin de kendine gelmesi lazım. yetkililerin kolay ulaşılabilir olması ve o yetkililerin sonuç alma iradesi, gücü olması lazım.
    karakola veya polis imdata tlf etme ile olmuyor. polisin işi değil zaten. sosyal hizmetlerin çok daha güçlü, seçeneği bol, yetkisi bol, arkası sağlam olması lazım. ne çok şey lazım. en çok da biz sessiz şahitlerin ...
  • maalesef bu toprakların kültüründe (ve pekçok doğu ülkesinin kültüründe) bir eğitim unsuru olarak benimsenmiştir. ağaç yaşken eğilir mantığıyla küçük çocuğun disiplin edilebilmesi için fiziksel ve psikolojik şiddet uygulanması yüzyıllardır kültürümüzün bir parçası olmuş. atasözleri bazen bir toplumun zihniyetini, neleri normalleştirdiğini çok güzel açık edebiliyor. ağaç yaşken eğilir lafı da böyledir. çocuğu eğip büküp şekil verecem derken geriye psikolojisi bozuk bir birey kalıyor. sonra o psikolojik sorunlarla bir ömür uğraşıp kişi hem kendine hem çevresine zarar vermeye devam ediyor.
  • çoğu kez çocuğu terbiye etmek için kullanılan yöntem.

    burada ağır gerizekalı insanların yaptığı gibi çocuğu kayışla döverek, vücudunu yakarak ya da morartacak kadar şiddetli vurarak fiziksel zarar veren şiddetten bahsetmiyorum. bazen çocuğu terbiye etmek kisvesi altında zararsız gibi görünen ve tokat atmak, hırpalamak suretiyle yapılan şiddetten bahsediyorum.

    sürekli ağlayan çocuğu susturmak için bazen yüzüne tokat atmakta bir beis görmüyoruz. bir tokat çocuğun fiziki görünüşünde bir değişikliğe sebep olmasa da iç dünyasında ve şekillenmeye başlayan karakterlerinde büyük değişikliklere neden olabiliyor.

    benimde bir oğlum var ve şimdiki her çocuğun olduğu kadar da yaramaz bir çocuk. yaramazlığını çocuktur elbette yapacak diyerek göz ardı edebiliyoruz. ancak ben saygısızlığa asla tahammül edemiyorum.

    beş beşbuçuk yaşlarında falandı o zaman. bir gece uyutmak için baya dil döktük. ertesi gün erken kalkacaktı ve sabahları uykusunu alamadığında huzursuz bir çocuk oluyordu. annesi bir yandan ben bir yandan güzel güzel uyuması gerektiğini sabah kalkamadığını anlattık ama nafile. bu iyice asileşti ağlamaya, tepinmeye başladı. baktım böyle olmayacak ben sesimi yükselterek "çabuk yatağına git yat, defol" diye bağırdım.

    arkadaş ben bağırınca eşşoleşşek önünde ki küçük ben ten masasına alttan bir koydu. masa üzerindekilerle birlikte bir tur atıp önüme düştü. üzerinde ki resim defteri bir yana boya kalemleri bir yana saçıldı. ben işte o an beynimi kaybetmişim.

    öfkeli gözlerle bana bakarken bende buna bir tokat atmışım. ama biraz şiddetli olmuş demek ki yere düştü. az daha kafasını televizyon sehpasına çarpacaktı, ödüm koptu. o esnada da beynim yerine geri geldi zaten. epey bir vicdan azabı yaşamıştım o zaman.

    sözümü dinlemediğinde bu şekilde, kısa olmamakla birlikte çeşitli zaman aralıklarında kafasına ya da yüzüne çok şiddetli olmamak üzere vuruyordum.

    birgün yanımda çok sakin otururken hiç beklemediği bir an da başını okşamak için aniden kolumu kaldırıverdim. o da aynı refleksle yüzünü koruyacak şekilde kolunu yüzünün önüne kaldırdı. masum bir ifadeyle vurma der gibi bana bakıyordu...

    o an hissettiklerimi anlatabilir miyim bilmiyorum. öyle bir sarıldım ki ona orda. içimden kendime bildiğim bütün küfürleri ettim. bir çocuğun babasını kendisine zarar verecek bir tehdit olarak algılaması ne demek?
    en azından benim kabul edebileceğim bir şey değil.

    o gün bugündür öfkeden deliye dönsem bile çocuğuma bir daha vurmadım. hatta hala aynı tepkiyi verecek diye ödüm kopuyor...
  • medyada yer aldığında olayın faalinden çok "anne"nin suçlandığı korkunç suç.
    - flash flash flash... anne nerdeydi?
    suçlananın kadın olması şarttır!
  • komşumuzun akli dengesinin yerinde olmadığını düşünüyoruz. ve çocuğuna şiddet uyguladığını görüyoruz, duyuyoruz. şimdi bir daha hamile bu. bununla ilgili nereye müracaat edilir bilen varsa lütfen mesajla ulaşsın. bir yaptırımı ya da çözüm bulurlar mı bilememekte beraber, bildirmekte fayda olabilir diye düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap