• ilk ve orta dereceli okulların kanayan yaralarından biridir bu öğretmen tipi. çoğunlukla öngörüsüzdür. çalışkan-tembel ayrımı yapar; ezberci öğrenciyle zeki öğrenci arasındaki farkı anlayamaz. zengin-fakir ayrımı yapar ki bu tam puştluklur. hattâ özel ders alan-almayan, kursa yazılan-yazılmayan ayrımı bile yapar ki bu da âdiliktir.

    ben bunlarla hep birerli, ikişerli, üçerli karşılaştım. iki kişi sınavdan 98 alıyor, hoca birininkini 100'e tamamlıyor. çalışkan olduğunu düşündüğü kişilerle ders işliyor, diğerleriyle ilgilenmiyor. ailesi zengin olanlara yakın alâka gösteriyor. kendisinden özel ders alanlara sınav sorularını veriyor. yazılıdan düşük alanın notunu, sözlüden yüksek verip telafi ediyor. falan feşmekân...

    daha çocukluğundan, ilk gençliğinden itibaren adaletsizliği iliklerine kadar hissettiriyor sana. işi gücü pislik bu insanların. mesleğin kutsiyetini ayaklar altına alan, daha yaptığı işin ne olduğunu anlayamamış itneler... başka bi şey değil...
  • kız-erkek ayrımı yapar. kızlar her zaman daha masum, daha uyumlu görünür. amma lakin ki öyle degildir.
  • orospu çocuğudur. burdan anasına selam olsun.
  • lise 1'deyken sınıfta bi çocuk vardı. eleman orta okuldayken bi sınavda derece mi yapmış ne. fizik hocası da bunu öğrenmiş. ondan sonra derslerin tamamı hocayla bu çocuk arasında geçer oldu. kadın kimseyle ilgilenmiyor, sırf bu çocukla fikir teatisi yaparak dersleri geçiriyordu. hattâ sınavlarda cevap anahtarı olarak çocuğun kâğıdını kullanıyordu. tamam, çocuk harbiden zekiydi ama biz geri kalanlar bundan çok kıl kapmıştık. sırf hocanın bu tavrı yüzünden... neyse ben bu hocaya ayar olduğum için dur lan şu sınava bi çalışayım dedim. sınav olduk, 100 aldım. lan kadın inanmadı. kopya çektin diye tutturdu. hattâ "bak, kopya çektiğini itiraf et. yemin ederim notunu düşürmiycem." falan diyordu. sınıfın ortasında beni hem rezil, hem ayar ediyordu. başkaları da bana destek çıkınca geri adım attı da öyle kurtuldum manyaktan. hayır, bi bok olsa gam yemiycem. alt tarafı 5 soruluk bi yazılı lan. sanki zamanda yolculuğun formülünü bulduk amına koyim...
  • tabi ki öğretmen davranışını, performansını beğendiği öğrenciyi sevecek ama bunu ders esnasında biraz sakınacak aga.
    lanet lisede bizimde kafamız çalışıyordu ama biz cevap vermek istemiyorduk belki. ha bide yavşaklar var onlar bambaşkaydı
  • ilkokulda küme şeklinde oturuyorduk. kimin nereye oturacağına da öğretmen karar veriyordu tabii. yine bir küme düzeni ve öğretmen herkesi yerleştiriyor. çok konuşanları, konuşmasa da en yakın arkadaş olanları, çalışkanları, tembelleri falan hep ayrı ayrı oturtuyor. herkes oturdu yerine artık kümesini belledi. ulan beni oturtmuyor. naptım lan ben acaba derken, bir ben kaldım tahtada ayakta. "aha sıçtık kesin" diye düşünürken "hadi bakalım trichinella istediğin kümeyi seç de otur" dedi. oha lan dedim. meğer kayırılan öğrenci benmişim de haberim yokmuş! bütün kümeler de bağırıyor "bizi seç, bizi seç" diye. meğer arkadaşlarım da kayırıyormuş beni! neyse seçtim oturdum bir kümeye. akıllı uslu falan bir öğrenciydim ondan yaptı herhalde. *

    bunu bana yapmasaydı da başka bir öğrenciye yapsaydı kıskanır mıydım bilmiyorum, kıskanmazdım sanırım. altı üstü küme lan. *
  • öğretmeninden nefret eden bir toplumun oluşturduğu öğretmen. bu kadar çamur atacağınıza gidin bir okulda akşama kadar öğretmenleri takip edin derse giriyorlar tek başlarına aralıksız durmadan 40 dk çalış 5 dk dinlen tekrar 40 dk çalış yanında bir tane iş arkadaşın yok. akşama kadar köy okulunda anamız ağlıyor çocuğun ayakkabısı yok biz alıyoruz, testi yok biz alıyoruz, sınıf pis paspaslıyoruz. hadi hepsini yapıyorsun yeter ki bu çocuklar okusun diyorsun ama öyle tipler çıkıyor ki akıllara zarar. ne yapayım ben şimdi köyde her türlü işi yaparak sınırlı imkanlarıyla okumaya çalışanı okulda tek amacı itlik yapmak olan tiplerden ayırmayayım mı. sanmayın ki her çocuk okuma aşkıyla yanıp tutuşuyor da öğretmenler yüzünden kaybolup gidiyor.
  • ilkokulda hep böyle düşünürdüm. oysa hiçbir öğretmen böyle yapmaz diyerek kesip atılabilecek önerme.

    işin aslı şu, öğrencinin özel bir durumu varsa diğer öğrencilerden daha kötü yani eksi yönde bir anormallik olarak düşününce bu şekilde davranabilir. o küçücük sevgi pıtırcıkları bile o kafayla onu anlayabilir. bilmiyorum olum bak şimdi...

    lan o öğretmen çocuğu vardı bitane sanki örtmen onu daha çok seviyordu. kesin örtmen çocuğu diye abi. (bkz: öğretmen çocuğu)
  • erkek öğrencilerin adını ezberleyip kızlara bi de diğer arkadaşlar diye hitap etmesi. ne sinir bozucu kadın
hesabın var mı? giriş yap