• artık dünyanın sonu gelsin. kıyamet mi kopacak, ne olacaksa olsun da daha fazla canımız yanmasın, içimiz acımasın.
  • bülent'i kaybetmiş rahşan gibiyim.
  • bok gibidir.
  • ruhu şad olsunlarımızın menzilleriyle huzur bulsam da kendilerine bu sonu layık gören politikacı, dinci, yobaz bok ve püsürleri konusunda kini bir derece artmış durumdadır.
  • yurtdisinda olmama ragmen ulkenin hergun boka batisini uzgun olarak izliyorum hergun ayri bok. ustumde bi baski var nedense.
  • karanlık.
  • önceden haberlerde başka ülkelere ait iç savaş görüntülerini izleyince şaşırırdım, ''ulan'' derdim, ''bir insanın komşusunu öldürmesi için ne olabilir ki, ne yaşayabilirler ki iki komşu birbirine düşman olsun''.
    akp sağ olsun bana bu işin pratiği nasıl yapılır gösterdi. yanımda, yöremde, sağımda, solumda akp'ye toz kondurmayan kim varsa, aslında o işin öyle olmadığını büyük devletlerin bir oyunu olduğunu iddia eden kim varsa çok acayip bir öfke doluyum.

    bundan 10 yıl öncesine kadar bu memleketten ve insanlarından umutlu, kadim anadolu insanı goygoyunu yapan birisi olarak bulunduğum nokta beni de epey şaşırtıyor ancak insanların sadece düşüncelerini değil ahlaklarını, namuslarını ve en önemlisi vatanlarını bir siyasi partiye peşkeş çekmeleri hem zoruma gidiyor hem kanıma dokunuyor.

    ben mesela, babamın bile bir dediğini en az iki kere sorgularken, milyonlarca insanın tanımadıkları bir siyasetçinin bir dediğini iki etmemeleri, aslında tanımaları için binlerce ses kaydı, görüntü v.s. varken üç maymunu oynayıp ''yoh ya o öyle yapmaz, bah avradımı bile goynuna sokarım ehehe'' demeleri insanlık onuruna hakaret gibi geliyor.

    ruh halim bok gibi, foseptik çukurunda yaşayan birisi için çokta şaşırtıcı değil ama.
  • sussam gönül razı değil.
    söylesem anlamı yok.
  • bok gibi...
    çünkü ne yazık ki bu ortadoğu bok çukurunda uyandık güne yine.
    her sabah karanlığa uyanırken bu sabah en karanlığa uyandık sanki.

    sonumuzun, suriye'den kaçan insanlar, castro ölünce sevinen ve yıllar önce küba'yı terk etmek zorunda kalanlar gibi olacağı biraz daha belirgin sanki. kimbilir belki kaçarken öleceğiz.
    "ne işi var bizim askerimizin orda" diye ağlarken kahırdan öleceğiz.
    gazetecilerin beynini buzluğa kaldırıp onursuz yaşayaşını görürken sinirden öleceğiz.
    polislerin basiretsizliğini görüp korkudan öleceğiz.
    ecelimizle ölme ihtimalimiz yoka yakın ve geleceğe dair en ufak ışık görememek dayanılmayan acı.
  • gittikce dibe dogru vurmaktadir
hesabın var mı? giriş yap