• 6. sınıf öğrencilerine dağıtılan formun içeriği.

    istemiyorum şıkkı yok.
    okul yönetimi,
    hiç biri seçilmediği takdirde kur’an-ı kerim ve peygamber efendimizin hayatı derslerinin çocuğa verileceğini bildirmiş.

    ahaliye duyuru: form, bir annenin bloğundan alınmıştır, blog eski bir blogdur, blogda bildiğimiz kadarıyla siyasi bir içerik olmamıştır bugüne dek, anne, çocuğuna verilen anket formuyla ilgili kaygısını bloğunda paylaşmış, durum bundan ibaret. eğer sahte olduğunu öğrenirsem onu da bildiririm söz.
    ayrıca velev ki bu form olmasın.
    siz ne olacağını bekliyorsunuz hala ey benim saf, temiz, uykudan bir türlü ayılmak istemeyen dostlarım, kardeşlerim?
    gerçekten, ne olacağını zannediyorsunuz?
    ayyy... yalandııırr... kandırıyollarsa ya bizii... diyor benim iyi niyetli kardeşlerim.
    siz hiç mi analiz yapamazsınız?
    verilerden sonuç hiç mi çıkaramazsınız?
    illa ki başınıza mı gelmesi lazım bir musibetin..
    esenlikle kalın memleketimin güzel insanları.
  • (bkz: karasızım)

    umarım zorunlu türkçe dersi vardır.
  • ad, soyad ve imza gerektiren, anketimsi kağıt parçası. *
  • şu haliyle; çocukları, dolayısı ile velilerini fişlemeye yarayan aparat..
  • ben hayatımda hiçbir seçmeli dersi seçmedim. resim-müzik seçiminde bile bir sınıf resim bir sınıf müzik olurdu. o yüzden böyle bir listenin olması bile şaşırtıcı. ama seçeneklere bakarak diyorum ki ben bile daha iyiymişim. hatta iyi ne kelime, harika, mükemmel.

    (bkz: kararsızım) kaç öğrenci bunu işaretleme cesareti gösterebilir ki?
  • üzerinde oynanmış olma ihtimali bulunan anket. en azından ben öyle umuyorum.
  • okulların büyük bir çoğunluğunda buradakine yakın olacak listedir. kendimden örnek vereyim, ilköğretim-ortaöğretim hayatımda çok kere seçmeli ders aldım, ama hiçbirini benim seçtiğimi hatırlamıyorum. tabii derslerin şimdiki gibi dinî içeriği olmadığı için kimse buna itiraz etmiyordu.

    lise-ortaokul hayatı üniversite gibi değildir, derslerin arasında boşluk olmaz. yani "ben o dersi almayayım; iki saat boşluğum olur, kütüphaneye takılır sonra diğer derse girerim" gibi bir durum söz konusu değildir. bu yüzden sınıfın çoğunluğu seçmeli ders isterse, istemeyen öğrenci de katılmak zorunda kalacak ki bu kabul edilemez bir durum.

    demokrasiyi kötüye kullanmak bari burada işe yaramasın!
  • (bkz: odalarda ışıksızım)

    son şık yerine kullanılsa daha şık olurdu...
  • kırk katır mı kırk satır mı minvalinde liste. ama seçmeli yani, böyle bilinsin.
  • bu listeye bakılırsa, aslında boyun eğmek dışında tek bir seçenek sunuluyor sanırım.
    her dönem başında bu dersleri verecek öğretmeni elde çiçek ve çikolatayla ziyaret ederek, çıkışta kulağına eğilerek çocuğunun bu derslerde istenmeyen muameleye maruz bırakılması durumunda kendisine "analı bacılı" bir seçenek sunmak.
    beni siz delirttiniz.

    edit: baştan yazayım. şu yazdığım entry'den ben de utanıyorum. bu benim yazabileceğim, düşünebileceğim bir şey gibi görünmüyor. bunu düşündüğüm için ben de kendime kızgınım.
    ama bütün bunlar, çocuklarımızın zorunlu bir işkenceye tutulması, inanmadıkları dersleri zorla almaları, zorunlu olarak şizofreniye sürüklenmeleri karşısında hafif kalıyor ne yazık ki. elimde bu vandalizmden başka bir şey kalmıyor. bunun toplum olarak bize yaşatması gereken utanç, benim kendi adıma duyduğum utançtan daha az olmamalı.
hesabın var mı? giriş yap