• 1999 euroleague ikinci tur son maçında moskova'da oynanan maçı efes pilsen ikinci uzatma sonucu 105-98 kazanmış, çeyrek finale yükselmiştir.

    http://www.milliyet.com.tr/…03/05/spor/bbasket.html

    bu maçın ilk uzatma devresinin son saniyelerinde ünlü rus kazmalarından vitaly nosov adeta tek başına maçı efes pilsen'e kazandırmıştır. (bkz: son saniyede değişen maç skorları)

    cska son 10 saniyeye 4 sayı önde girer. yediği basketten sonra dipten top çıkaran efes pilsen, 4 saniye kala hüseyin beşok'a yapılan faul sonucu iki serbest atış kazanır. spiker murat murathanoğlu ilk faul atışını soktuktan sonra hemen bir ribaund ve bir üçlükle maçı uzatmaya götürebileceğimizden bahsederken hüseyin ilk atışı kaçırır. o anda nosov ortaya çıkar, hüseyin ikinci atışı sokup farkı 3'e indirdiği anda zoran savic'e pota altında faul yapar, efes pilsen iki atış daha kazanır. savic taktik olarak ilk atışı sokar, fark 2 sayıdır. ikinciyi bilerek kaçırır, süre işlemeye başlar, top pota altında elden ele sekmektedir. atıştan sonra ribaunda giren savic'e yine nosov çok sert bir faul yapar. kalan süre 0.2 saniyedir. efes pilsenliler yeniden iki faul atışı kazandıklarına sevinirken ekranda bağırmaktan kıpkırmızı olmuş rus coach ve ne yaptım ben der gibilerden bakan nosov vardır. savic iki atışı da sokarak maçı ikinci uzatmaya götürür.

    aynı dakikalarda istanbul'da oynanan ülkerspor-zalgiris kaunas maçını naklen yayınlayan cine5 ülkerspor maçı sonunda moskova'daki murat murathanoğlu'na telefonla bağlanmış, murathanoğlu bu maçın son dakikalarını görüntü olmadan naklen anlatmıştır.

    sonrasında efes pilsen çeyrek finalde zalgiris kaunas'a elenerek bir kez daha final four'un kapısından dönmüştür.
  • yıllar sonra aklıma gelen bir maçtır.

    bu maçı canlı izleyememiş ve telefon bağlantisiyla takip etmiştik. basketbol için değişik birşeydi. bir nevi radyo yayını gibi oldu. yıllar sonra 2006 dünya basketbol şampiyonasında ntv radyo'dan maç dinledik ama bu farklıydı.
    yani alınması imkansız bir maçı almıştık, inanamıştım önce. dedim moralimiz bozulmasın diye mi yapiyolar, sonra saçmaladığımı farkettim ve büyük bir merakla görüntüleri bekledim.

    savic'in tecrübesi, kurtluğu sayesinde söküp alınmıştı. görüntüleri izlemeden önce murat murathanoğlu anlatmıştı böyle gözleri parlaya parlaya... hala garip geliyordu o maçın nasıl çevrildiği ettiği. sonunda görüntüleri siyah-beyaz olarak olsa da izlemiştik. aklımda deli gibi iz eden şeyde cska koçunun* çıldırmasıydı.
  • askerdeydim ve dün gibi hatırlıyorum ki ben de son bölümünü sadece murat murathanoğlu'nun sesinden takip edebilmiştim, benim hatırladığım kadarıyla görüntü bağlantısı kopmuştu. bir maç nasıl gerzekçe hediye edilir sorusuna verilebilecek en güzel birkaç yanıttan biridir. bir diğeri 1986 dünya kupası yarı finalindeki yugoslavya - sscb maçıydı. bir diğeri ise 5-6 sene önceki bir fenerbahçe - galatasaray maçıydı, bir hatırlayabilsem mutlaka yazıcam bu maçta cska'lıların yaptıklarını fener'liler yapmıştılar neredeyse aynen ama gs değerlendirememişti.
  • mutlaka son saniye sayilariyla, taktik faullerle sonucu degisen maclar izlemisimdir ama bu apayriydi. belki de sadece anlatimini dinleyip, goruntuleri ertesi gun seyredebilmenin etkisiyle hafizama boylesine kazinmisti. farki nasil kapattigimizi sirasiyla anlatmakta bile gucluk cektigimi hatirliyorum. bu yuzden basketbol icin hic de kisa sayilmayacak bir sure, henuz her sey bitmis degil gibi sozler sarfedildiginde ilk animsadigim mucizevi mactir.
  • petar naumoski'nin 36 sayı atarak bir kez daha eşeğin kulağına su kaçırdığı karşılaşma. lacivert-beyazlıların bugünkü antrenörü ufuk sarıca da müsabakayı 6 sayıyla tamamlamış. o yılın kadrosundan bugün basketbolculuk hayatı sürenler ve takımları şöyle: hidayet türkoğlu-orlando magic, mirsad türkcan-fenerbahçe ülker, hüseyin beşok-hacettepe üniversitesi, predrag drobnjak-mega vizura.
hesabın var mı? giriş yap