• memleketim olan manisa'nın selendi ilçesinde yılbaşı akşamı kahvehanede sigara tartışması başlayan ile ilgili kavganın 5 ocak'ta linç girişimine dönüşmesidir.

    http://getir.net/e27

    memleketim diye entry açmadım okuyunuz.

    1- 31 aralık gecesi bir kahvehanede sigara içme yüzünden kahvehane sahibi ramazan yıldız (milliyeti haberde yazılmamış) ile nejdet uçkun (haberde roman olarak milliyeti/tabiyeti/ulusu ne derseniz deyin yazılmış) kavga çıkar.

    2- kavgaya karışanlar karakolda ifade verirken, roman vatandaş nejdet uygun kalp krizi geçirir, hastaneye kaldırılmasına rağman kurtarılamaz, hayatını kaybeder.

    3- 5 ocak 1010'da nejdet uygun'un ölümü ardından nejdet uygun'un akrabaları/tanıdıkları kahvehane sahibi ramazan yıldız'ın yanına gider. kahvede tartışma olur. tartışamaya selendiler'de katılır. (onların milliyeti yazılmamış)

    4- tartışmanın büyümesi sonrasında romanların yaşadığı zafer mahhallesine giden kalabalık (!!) romanların evleri taşlar, 2 araba yakar.

    araba yakanların olaylardan sonra ilçe sokaklarında dolaşırken attıkları slogan ise çok tanıdıktır: şehitle ölmez vatan bölünmez
    (bu sloganı gazete yazmıyor, ntv'deki görüntülerde var. )

    "aşağılama ilişkilerinde aşağılanan yaşadığı tahribatı gidermek için çevresinde kendisine göre en zayıf olanı aşağılar, yoksa aşağılayabileceği bir zayıfı yaratır/bulur." aşağılama ilişkileri üzerine tezler

    ayrıca yeni maraşlara hazır olalım. her an olabilir.
  • neyi ekersek onu biçtiğimizin afatıdır. sadece kendimizi benimseyen bir enerjinin patlaması hiç de zor olmuyor. insanın markası olmaz. her insan eşittir. bu denkliği kimse kimseye bahşetmez. bahşedemez. kimse kimseyi sınıflayamaz. horlayamaz, dışlayamaz.
  • eger iddia edildigi gibi manisa valisi linc magdurlarinin "kendi istegimizle selendi'yi terkediyoruz" icerikli bir yaziyi imzalamak suretiyle ilce disina cikmalarini istemisse, gordes'te barinacak yer saglanmadiysa "1915'ten beri ne degisti peki memlekette" diye dusunmekte fayda var.

    http://video.ntvmsnbc.com/…109180230037215222198139

    (bkz: hepimiz çingeneyiz hepimiz romanız)
  • ülke içinde herhangi bir grubun bir araya gelerek bir başka mahalleyi basmaya gitmesi, bir başkasının evine taş atması, bunu kalabalık bir haldeyken yapabilmesi, tek başına götü yememesi, taş attığı evde bulunan masum insanlar, küçük çocukları, yaşlı - hasta insanları, kadını, kızı düşünmemesi, bir başkasının arabasına, malına zarar vermesi. bunların olmasını engellemekle yükümlü, tek ve gerçek işlerinin bu olması gereken polislerin bu konuda önleyici herhangi bir harekette bulun(a)maması.

    sikip attınız amına koyim ülkeyi. iyice yaşanmaz hale geldi.
  • ntv gece bülteni'nde roman tehciri altyazısıyla verilmiş haber.
    "biz de bu ülkeye asker veriyoruz, niye bize ayrımcılık yapıyorlar, ne yapalım biz de çingen devleti mi kuralım?" gibisinden laflar eden olay mağduru genç bir kadının sözleri dikkat çekiciydi.
    denilebilecek tek şey var; yıl 2010 kafa 1915.
  • bazı gerçekleri bir kez daha gözler önüne sermiş olaydır.

    (bkz: milliyetçilik toplumsal şizofrenidir/#17711876)
  • buram buram ırkçılık kokan girişim. belediye başkanı panik halinde 'ben orada değildim' diyor. sanırım vali idi kendisi; linç aşıklarına karşı ' burası bizimdir!' diye bağırıyordu. bu cümleyi vali kurmamış olabilir, düzeltirim.

    80 öncesini görmeyenler için hızlandırılmış vahşet uygulanıyor. belediye başkanı da burhan kuzu da olaya en sempatik şekilleriyle yaklaşıyor. sıra kime gelecek merak içindeyim. hayır ne bunun sonu, kafatası mı ölçülecek?
  • yılbaşı akşamı kahvehanede sigara içilmesinden doğan bir tartışma olduğuna inanmak, biraz embesil olmayı gerektirir kanaatindeyim.yurdumun herhangi bir köşesindeki herhangi bir kahvehanesinde, üstelik yılbaşı gecesi bir roman dışında sigara içen bulunmadığına kimsenin beni inandıramayacak olması bir yana, az önce olayın mağduru olan roman, canlı gastede mevzunun böyle olmadığını açıkladı: çay istediğini ve "çingelere çay yok" cevabı aldığını söyledi. bu anlatım, sigara olayından çok daha inandırıcı...ne yazık ki... birileri istanbu'da edirnekapı'da romanların varlığına dayanamadı ise evlerini yıkıp çaresiz göçe hükmettiyse manisa-selendi'de de bunu kendine görev bilenler olması şaşırtıcı değil...ne yazık ki...
hesabın var mı? giriş yap