*

  • prensinizin gelip, "işte bilet" diyerek sizi kurtarmasıyla kayıplara karışan duygu hali. sonra masal bitiyor zaten.
  • sırf bu korku dolu senaryodan kaçınmak için iett'yle gidilecek yere alternatif ulaşım aracı olarak depar tercih edilebilir.
  • eğer sizin değil de sizden önce otobüse binen birinin yaşadığı korkuysa yardıma koşmak lazımdır. en büyük fantezilerimden biri de bu konuyla ilgilidir zaten. benden önce birinin basması ve o iğrenç senin çıkması sonrası hemen basarak ve bizzat makineye bakarak, makineyi muhattap alarak "al lan al" ve bi daha basıp "al bunu da al" hatta bi kere daha basıp "yetmedi mi, al bunu da o zaman" demektir. akbilim biraz boşalacak olsa da, şoförün ve boş akbil mağdurunun tepkisini izlemek ve akabinde gururla yerime oturmak oldukça keyifli olacaktır.
  • otobüs şoförünün attığı bakışlar sayesinde can bulabilen korkudur.bu bakışlar inceden ferdi tayfur'un fadime'nin düğünü klibindeki travestiye attığı meşhur bakışa benzer.kimi zamanlar "allah belanı versin!geeç geeeeç!git arkadan bilet bul akbil bul haydee senden çok var..." mesajını da verebilmektedir.
  • o sinyalin duyulduğu anda kabusa donecek korkudur...

    etraftan herkesin kendinize "sefil kontürsüz noolacak" dercesine baktığını hissedersiniz o an...

    ses uzar da uzar... ezik ezik geri inersiniz ya da kesinlikle binmeniz gerekiyorsa, şoföre "içerden alabiliri miyim" diye izin istersiniz... adam kafayı soldaki dikiz aynasına doğru çevirir; "geç allahın cezası geç" dercesine...

    "akbili olan var mı" diye şirin görünmeye çalışıp süzülürsünüz... millet cüzzamlıymışsınızca görmemezlikten gelir sizi...

    acır bir tanesi; "bozuğunuz var mı" diye sorar teşekkür edersiniz... basar geri dönersiniz... otobüsün taa en arkasına doğru kaybolursunuz...
  • kartinizin ses cikartmamasindan daha az yogun bir korkudur. "hayir, calisiyorsun seni yaramaz, evet eveet hadi düülüt yap bakim, aferin oglum, aferiiin..." ustune sofor insafsiz cikip "nabaym al arkadan bi akbil ballisi" derse tam yetim gibi hisseder, paranizi verir essek gibi oturursunuz assa.
  • cthulhu'nun yarattığı korku gibidir. başka dünyaların karanlık sokaklarına dalarsınız o sinyal sesiyle. götünüzden terler akar, gotik edebiyatının ustalarına selam çakar, yarattığınız gotik dünyasını sikeyim götünüz yiyorsa gelin metrobüs'e binin gibi monologlar geçirirsiniz kafanızda. hele bir de o kadının sesi yok mu, balrog'un cehennem çığlıkları bile daha eğlenceli gelmiştir. ha tabi diğer yolcuların sana olan bakışları da var. sanırsın dante'nin cehennemi'ndesin, cerberus tarafından işkenceye uğruyorsun. şoför de minos yargıcı, az sonra seni fakir bir piç ilan edip sözel cezalandırmada bulunacaktır. öyle işte ya. hayat zor..
  • paaaran yok, paaaran yok..! sözlerinin ezgilere dökülmüş halidir...

    not: sesimi kaydedip sizlere dinletmek isterdim ama verdiğim dizeleri bu eşsiz sesle birlikte söyleyerek ne dediğimi anlayabilirsiniz; kimbilir belki bunu denerken şirinleri bile görebilirsiniz...
  • akabinde teoman edasıyla söylenen " fazla akbili olan var mı ya? " cümlesinden sonra otobüsteki tüm insanları birdenbire dünyadan götüren, bakışlarını marsa çeviren korkudur.

    ayrıca güldürerek aklıma bunu getirmiştir: http://goo.gl/gi0s8

    (bkz: düşman başına)
hesabın var mı? giriş yap