• che guevara'nın kızı. geçenlerdeki italya seferinde livorno'nin biricik kaptanı cristiano lucarelli ile görüşmesine hiç şaşırmamalı...
  • aleida tıpkı babası che gibi bir doktor ve mesleğinde oldukça başarılıdır.
    bizler onu dünyanın çeşitli afet bölgelerinde 300 kişilik küba’lı doktorlar ordusuyla tanıyoruz.
    en son pakistan- bangladeş deprem bölgesinin ulaşılmaz, sarp dağlık köylerinde ve en zor coğrafi koşullarda yaralı, hasta tenlere o merhametli ve sihirli ellerini uzatırken gördük.
    babası che ile yayımlanan son fotoğraf karelerinde “amca” dediği fidel’in kucağında görülüyor. aleida 4 yaşındayken che, küba’dan ayrılır.

    onunla geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen söyleşiden kısa bölümleri defter okurlarına* aktaracağız. dünya’yı tam bir cehenneme çeviren, hak, hukuk, adalet, paylaşım kavramlarının içini iyice boşaltan, bölgesel, etnik savaşları körükleyen, kardeşi kardeşe kırdırtmak isteyen , bölen, parçalayan batılı cinnet kuşağının neo liberal zihniyeti bilmelidir ki yeryüzünün bir kıyısında hala insan yüreği olanca gücüyle çarpıyor. tıpkı o kuvayı milliye ruhuna sinmiş ve yedi düvel tarafından yakılıp, yıkılan anadolu’nun yeniden
    kuruluşundaki o efsane niyeti barındıran pak tenler gibi.
    tüm yoksulluklarına rağmen onurlu ve dik başlı durabiliyor ve ülkelerinin en ücra köşelerine bedava eğitim ve sağlık hizmetlerini götürebiliyorlar. “dünya çocuk sağlığı kongresine katılan o amerikalı bilim kadınının saptaması belki de en doğru sestir: “ ömrüm boyunca küba’lı ilk okul çocukları kadar neşeli bir kuşak görmedim.”” belki de bundan dolayıdır ki amerika’nın yürüttüğü küba karşıtı tek taraflı propaganda amerikalı çoğu bilim insanı nezdinde ters tepiyor ve çok ilginçtir ki o amerikalı aileler kendi çocuklarını daha “sağlıklı” ve okullarında patlayan şiddet ruhundan uzak tutmak amacıyla havana okullarına gönderiyorlar! bu okullarda ne sekülarizm ne de din düşmanlığı yapılmıyor, bu okullarda sadece “adam gibi” eğitim veriliyor, kuru , ruhsuz ve çoğu eski doğu ülkesindeki propagandalara yönelik bir zırvalıktan eser yok.

    dünya tersine dönmüyor, olması gereken enlemde dönmesi şaşırtıyor bizleri ya siz ona bakın!

    söyleşiden pasajlar:

    - babanız che’yi anımsıyor musunuz?
    aleida: hayır, o gittiğinde ben 4 yaşındaydım, öldürürlüğünde ise 7, onun için çok fazla bir şey hatırlamıyorum.
    - sizde bir doktorsunuz, babanız da bir doktordu. onun anısına mı seçtiniz bu mesleği?
    aleida: babam sadece bir doktor değildi. ekonomi ve askeri konular uzmanıydı aynı zamanda. ben bu mesleği insanlığa ve de özellikle de çocuklara hizmet edebilmek için seçtim. keder ve sevinç arasında çok ilginç bir bağlantı var. tıp bilimi insanlığın acılarını dindirmek için var.

    - şöyle bir söylenti de var, babanız galiba küba’da ağırılığnı hissettiren bürokrasiden kaçtı.

    aleida: o ve fidel bu tarz bir yapılanmaya hep karşı geldiler. farklı düşünmüyorlardı...

    - galiba babanız sonuçsuz bir ayaklanmanın kurbanı oldu.

    aleida: ben öyle düşünmüyorum. bunca yıl geçti, o hala seviliyor. işte bakın siz bile benimle sadece onun kızıyım diye söyleşi yapıyorsunuz...

    - 1970-80’li yıllarda biz bir dizi yenilgilere tanıklık ettik. ama sadece küba kendi kazanımlarını koruyabildi. bunun nedeni neydi?

    aleida: küba’da eğitime çok önem veriyoruz. ülkemizdeki yazma okuma oranı yıllardan beri %100 dir .
    h. marti der ki: “ bir millet sadece kendi öz kültürü ile özgürlüğünü ve kazanımlarını koruyabilir.” milletin bilmesi gerekiyor hangi yol, yordamlarla özlediği hedeflere ulaşabilir. böylesi bir milleti kimse aldatamaz.
    bu nedenden dolayıdır ki biz küba’da eğitim üzerinde bunca titriyoruz. küba halkı arasında tarihte eşi görülmemiş bir dayanışma, yardımlaşama duygusu var. herkes kendini topluma yararlı bir kişi olarak görmeli, öyle hissediyor, öyle hissetmeli.
    bu dayanışma duygusu ekonomik zorluklarla başa çıkmamıza yardımcı oldu.

    - küba yeniden kapitalizme döner mi?

    aleida: biz küba’lılar bağımsızlığımıza çok düşkünüz. ama bu diğer ülkelerle işbirliği yapmamıza mani sayılmaz. bizim tüm latin amerika ülkeleri ve dünyanın birçok ülkesi ile yakın ilişkilerimiz var.
    biz avrupa birliği ve amerika tarafından uygulanan ekonomik baskılara asla boyun eğmeyeceğiz...

    - avrupa birliği küba’daki insan hakları konusunda kimi kaygıları var, bu konudaki görüşleriniz ne?

    aleida: yanlış bilgiler, yanlış sonuçlara sürükler insanı. her şeyden önce şunu belirlemeliyiz hangi insan haklarından söz ediliyor? onların yapamadığını küba yapıyor: bedava eğitim, sağlık hizmetleri hakları ve kazanımlarımız var.
    sosyal hukuk kuralları sonuna kadar uygulanıyor ve kazanç dağılım eşitliği var, bu yönlerden çoğu avrupa ülkesinin çok ilerisindeyiz.
    dünyada bedava eğitim ve sağlık hizmetleri verilen tek yer küba’dır.
    eğer hala taşıt ve kimi alanlarda sıkıntılarımız varsa bu uzun yıllardan beri uygulanan ambargonun sonucudur. küba’da evsiz, barksız tek kişi yoktur. kimse yetersiz ve kötü beslenmiyor. kimsenin hele çocukların sokakta uyumasına asla izin vermeyiz.
    devlet en uzak kasabalardaki insanların sağlık, eğitim ve beslenme sorunlarıyla bire bir ilgileniyor. beni kızdıran şey avrupa birliğinin riyakar tutumlarıdır.
    guantanama adasındaki insan hakları ihlallerine neden avrupa birliği hiç ses çıkarmıyor? onlar kendi çevrelerindeki gelişmekte olan ülkelere sadece baskı yapıyorlar, onların içişlerine, toprak bütünlüklerine karşı olmadık hakları çiğniyorlar. etnik kışkırtmalar yapıyorlar. masum sivil insanların dökülen kanlarında parmak izleri var.
    avrupa birliği küba’da insan haklarını gündeme taşıyacağına, sağlık ve eğitim alanını “vahşice” özelleştirmekten vazgeçsin ve insan onuruna yakışır bir eğitim, sağlık sistemini benimsesin...

    n.d dergisi /2006
    çeviri :b.d

    che ile beraber olan resmi ve kaynak icin; http://borgesdefteri.blogspot.com/
  • bugünkü cumhuriyet gazetesi'ne göre babasını pazarlama aracı yapanlara isyan etmiş evlattır. haklıdır da.

    --- spoiler ---
    che figürünün farklı kesim ve sınıflardan insanların birbirlerine düşman olmalarına araç olarak kullanılması beni üzüyor. bu utanç verici bir şey. kapitalizmi devirmek için savaşan ve bu yolda ölen bir adamın ingiliz votka markası satmak, fransız gazlı içeceklerin satışını arttırmak veya isviçre üretimi cep telefonu pazarlamak için kullanılması çok üzücü. biz ailece para istemiyoruz. babamın anı ve ideallerine saygı gösterilmesini istiyoruz.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap