• 1840-1914 yillari arasinda yasamis amerikali deniz subayi. denizlerde güçlü olan devletin uzun vadede karada güçlü olan devletlere üstünlük sağlayacağını anlatan "deniz gucunun tarihe etkisi, 1660-1783" isimli kitabiyla tanınır.
  • 1902 yılında ortadoğu*terimini ilk defa kullanan amerikalı subay. günümüz terminolojisi açısından bakacak olursak ortadogu'yu geniş anlamda türkiye ve kıbrıs'ı da kapsayacak şekilde kullanmıştır.
  • (bkz: alfred mahan)
  • ingiliz donanması ve denizcilik tarihi üzerine yaptığı incelemeler sonucu ortaya çıkan ve 1890 yılında yayınlanan "deniz gücünün tarihe etkisi" isimli eseri, abd'nin denizcilik doktrininde ve bu bağlamda ele alınabilecek stratejik gelişiminde tetikleyici bir rol üstlenmiş, abd'nin deniz aşırı ticaret ve donanma politikalarına önemli bir ilham kaynağı olmuştur. amerika birleşik devletleri, deniz hakimiyetine verdiği önem ile denizlerdeki üstünlüğü bir süre sonra britanya'dan devralmış ve küresel süper güç olma yolunda önemli bir yol katetmiştir. abd'nin deniz üstünlüğünü ve denizlerdeki donanma avantajını günümüzde dahi elden bırakmak istememesi, mahan'ın stratejik yaklaşımlarının bazı açılardan bugünlerde de geçerliliğini koruduğunun en büyük göstergesidir.

    (bkz: deniz hakimiyet teorisi)
  • hakkında şöyle bir yazı vardır; http://blog.radikal.com.tr/…rine-dusunceleri-127528
  • modern dünya'da deniz hakimiyetinin süper güç olmanın esas koşulu olduğunu iddia eden amerikalı deniz stratejisti amiral.

    amerikan dış politikası ve deniz kuvvetlerine strateji açısından oldukça ciddi bir etkisi olmuştur. aynı şekilde alman imparatoru 2.wilhelm de kendisinden çok etkilenmiş ve almanya'nın deniz kuvvetlerine ciddi bir yatırım yapmasını sağlamıştır.
  • 1840-1914 yılları arasında yaşamış amerikalı subay.

    tarihçiler bir devletin, büyük devlet sayılması için (genel olarak ) şunları karşılaması gerektiğini savunurlar: büyük bir askeri güç, güçlü ekonomi, iyi bir coğrafya, gelişmiş sanayii... bu tarihçilerden bir grup vardır ki ilk ve en önemli sıraya coğrafya'yı koyarlar. mahan abi de bunlardandır işte.

    görüşleri realistlerle oldukça fazla ortak noktaya sahip mahan'a göre; denizlere, uzun kıyılara, önemli limanlara ve özellikle de stratejik su yollarının denetimine sahip olmak, büyük devlet olmanın ilk koşuludur. yine kendisine göre, bir devletin okyanuslarla çevrili olması hem savunmasını kolaylaştırır hem de diğer devletlerle ilişkilerinde elini güçlendirir. kara ya da yarı kara devletler savunmaya daha fazla harcama yapmak, büyük ordular bulundurmak zorunda olduklarından handikaplı durumdalardır. ilk durumdaki devletlerin (ingiltere, abd, japonya... ) dış ilişkileri daha çok ticareti içerirken, diğerleri askeri ittifak bulmakla uğraşırlar.
  • "tarih, denize ait bir destandan ibarettir"

    (bkz: deniz hakimiyeti teorisi)
  • ortadoğu kavramını ilk kullanan kişidir.
hesabın var mı? giriş yap