• ahs'nin 6. sezonunun gerçek adı.
    http://www.fxnetworks.com/…an-horror-story/episodes
    https://en.wikipedia.org/…iki/american_horror_story

    biri american horror story my roanoke nightmarebaşlığındakileri buraya taşırsa iş hallolur.

    lady gaga da şu: https://twitter.com/…3809/photo/1?ref_src=twsrc^tfw
  • hiç bir online dizi sitesinde, popcornda ve torrentte ismine ulaşılamayan dizi. noldu ?
  • iyi başlayan, kötü biten american horror story sezonudur.

    --- spoiler ---

    ahs gibi detaylarla var olmuş bir dizinin, özellikle son üç dört bölümdür bu denli aksiyona bağlaması çok üzücü kesinlikle. my roanoke nightmare kısımlarını izlerken bu sezondan çok ümitliydim ancak return to roanoke kısmı başından sonuna kadar fiyaskoydu.

    tamam adamlar found footage misali bir şeyler yapmak istemişler, orasını anlıyorum ancak arkadaşım, dört bölüm found footage üzerinden gider mi yahu?

    kesinlikle açık bir biçimde yazar ekibinde bir bıkkınlık seziliyordu bu sezon. bunu toparlamak için ilk sezonlarla bağlantıları eklediklerini düşünüyorum hatta. zira fragmanda lana winters'ı görmeseydim final bölümünü izler miydim, emin değilim.

    ayrıca final bölümündeki hayalet avcısı arkadaşların intro'sundaki kalitesizlik, lana winters special'ın intro'sunda gösterdikleri karelerin yalnızca lana winters'ın asylum zamanında akıl hastanesinde çektiği görüntüler ve yine bu sezonun sonunda yaptığı röportajın videosu olması (yani karşısına beş on tane rastgele tip oturtup, onar saniyelik videolar çekip "bu program da işte yıllardır devam ediyor, nice konuk ağırladı." imajı çok rahat çizilebilecekken), haber bültenlerinde yapılan çekimlerin yine de dizi sahnesiymiş gibi işlenmesi gibi ufak tefek şeyler de birleşince "bitse de gitsek." anlayışını daha iyi hissedebiliyorsunuz.

    "ahs artık zor toparlar.", "yedinci sezonda patlatmazlarsa biterler." gibi yorumlar yapmayacağım zira her halükarda sıradan çinko karbonlu piyasa dizilerinden çok daha iyiydi. yiğidi öldürürüm ancak hakkını da yiyemem. yine de bu ekibin bir asylum, bir coven, bir murder house ile neler yapabildiğini gördükten sonra böyle sezonlarla karşılaşmak insanı ufak da olsa yaralıyor.

    ek: my roanoke nightmare gibi gerçek kesit tadında bir yapımı da dünyanın en önemli yapımıymış gibi konumlandırdılar ya senaryo içinde, o da fenaydı bak. hani üzerine çok konuşulan, çok teori üretilen, ne bileyim kemik bir hayran kitlesi olan bir yapım gibi lanse etseler çok daha inandırıcı olacaktı.

    --- spoiler ---

    ayrıca hala american horror story my roanoke nightmare başlığına yazanlara da teessüf ederim. diziyi nasıl izliyorsunuz, tüm sezondan ne anladınız hayret ediyorum.
  • ahs nin son sezonun doğru başlığıdır.

    --- spoiler ---

    ahs nin hotel' den sonraki en kötü sezonundur. reality show mantığı ile çekilen ve hatta son bölümde tüm sezonlara gönderme yapan ( show must go on ) dizi; eleştirisel mi yoksa kuşa dönmüş sezonun bu sene de ekranlarda yeri alınsın diye mi çekildiğini tam olarak bilemedim açıkçası. beğenenlere saygım sonsuz ama diş sökme, bağırsakları ortalara serme, canlı canlı insan kesme gibi vahşetin hostela öykününen görüntüleri ile seyirciyi canlı tutumaya çalıştıkları da aşikar. ahs korku türündeki absürdlüğü ile türünün ender örneklerinden. ryn murphy abimizin zaten kafası güzel. ( bkz: nip/tuck ) ama sanırım tükeniyor.

    beğendiğim sezonlar ( iyiden kötüye )

    1 - asylum
    2 - murder house
    3 - freak show
    4 - coven
    5 - ronake
    6 - hotel

    --- spoiler ---
  • klasik giriş jeneriğine sahip olsa bir kaç tık daha üstte olacak, hatta "rezalet" değerlendirmesi yerine, "ortalama altı" bir american horror story sezonu olarak hatırlanabilecek bir sezondu. fakat herkesin heyecanını artıran o sevilen intro bu sezonda yer almadı.

    bakın mesela şu fanmade intro sezon içinde yer alsa çok güzel olabilirdi.

    ayrıca american horror story my roanoke nightmare başlığının neden halen buraya taşınmadığını anlamıyorum.
  • üçüncü kez başlamakta ısrar ettiğim ve sonunda tamamlayabildiğim ahs sezonu. galiba bu kelepir metruk ev hikâyeleri benim asabımı bozuyor, çocukluğumda da terk edilmiş bir binanın yanından bile geçemezdim kolay kolay. bu sezonu izleyebilmek için kıvrandım çünkü tuhaf bir biçimde tüm sezonlardan daha çok geriliyor ve sahiden korkuyordum. kendimi finn wittrock ile hazır hissetmeye çalıştım ama o çocuğa o rol mü verilir? güzel yüzünü göremedik koca sezon.

    iyi olduğunu söyleyemem ama kötü de diyemiyorum ben bu sezona. jenerikten yakınmış herkes, tüm sezonlarda o güzelim jeneriği ben yalnızca bir kez izliyorum meraktan. bir kez görüyorum, diğer bölümlerde ya atlıyorum ya da sesi kapatıp başımı çeviriyorum, çünkü sahiden korkuyorum izlerken. o yüzden benim için çok güzel oldu, teşekkürleer.

    --- spoiler ---

    bir şey olmamış bu sezonda ama düşünsem de bulamıyorum. fikir çok iyi, dizinin nasıl yola çıktığını unutup çok klişe kullanmışlardı dersem taş olurum. sezon ortasından itibaren mesele televizyona, sosyal medyaya, reality show saçmalıklarına çakmaya o kadar odaklanıyor ki korku kısmı rafa kaldırılıyor. bir anda o koca ev ve arazi değil de, my roanoke nightmare adlı program ve sidney denen ruh hastası ile yapım şirketi, eve dadanan hayranlar, oyuncuların hırsları ve çekişmeli korkuları, gizemli program yapalımcı çocuklar asıl korku unsuru oluyor. ee? hani korkacaktık, öldürdünüz herkesi? korku klişeleri oldu ekran klişeleri ve bunun korkutucu, pervasız, sevimsiz tarafları.

    çok sevdiğim tek bir detay vardı bu sezon. lee adlı hatunla bizim lana banana'nın röportaj yapması. kendi oğlunu tak diye öldürüveren lana'nın akıbetinin aktarılmasının yanında, lee gibi flora diye deliren ve yapamayacağı hiçbir şey olmayan bir anneyle bir araya getirmeleri güzeldi. yalnız aynı lee, o kadar çabalarken ne diye gitti de öldü anlamadım, anneliğin bir parçası mıymış bu fedakârlık? "canavarlarla savaşırken onlardan biri hâline geldi," dedi lana winters. herhalde sezonun en iyi cümlesiydi.

    --- spoiler ---
  • harika başlayıp felaket biten bir sezon.
  • bu sezon diğer sezonlardan farklı olarak gerilim daha ön planlaydı. yani ismindeki horror kısmına öncelik verilmişti. müzikler olsun o havayı gerçekten veriyordu. diğer sezonları izleyen zaten bilir diğer sezonlarda korku veya gerilimden çok merak duygusu ve konu itibariyle sizi çekerken bu sezonda gerçekten bir gerilim havası hakimdi. korkudan fazla etkilenmeyen ben bile bazı yerlerde gerçekten gerilmiştim.

    oyunculuk olarakta bu sezon kathy bates gerçekten kendini aşmıştı. 4 ve 5'teki karakterlerinde olan biraz sıkıcı, hep öğüt veren havadan kurtulmuştu bu sezon. the butcher rolünü daha iyi oynayamazdı kimse herhalde. bu sezonu sevme nedenlerimden biri olabilir açıkçası.

    ikinci favori oyuncumda adina porter. ilk sezonda da 1 bölüm oynasa da ön planda oynadığı ilk sezondu ve açıkçası bu sezon gerçekten iyi oynamıştı.

    bu sezonun tek berbat yanı o iğrenç finali. son derece güzel giden 9 bölümü nasıl o berbat finalle tamamladılar aklım almıyor. bölümün tek iyi yani lana winters'dı herhalde.
  • ilk iki bölümünü izledikten sonra sarmadığı için bıraktığım, sonra ahsdir bitireyim düşüncesiyle devam etmeye karar verip 4. bölümden sonra yine uzun süre ara verdiğim ve ne hikmetse dün gece arka arkaya tüm bölümlerini izleyerek bitirdiğim ahsnin 6. sezonudur.

    4. bölümden sonra hikaye sizi nihayet içine çekmeye başlıyor. benim için öyle oldu en azından.
  • genelin aksine benim gayet beğendiğim sezon oldu.
hesabın var mı? giriş yap