an
-
instagram: anfoto
her şey an noktasında dövülür*, eğilir*, kader de dahil. benlik* de dahil.
her an, başka-öteki-diğer anlara ulaşıyor ve gönderme yapıyor. kaçınılmaz değişimler. talep edilen sonsuz sevgi-aşk varsa var, yoksa yok. sonsuz sanmasam da derin olan sevgimi, hiç görmediğim, belki güç bela aşkından korunabildiğim kişi hallaç pamuğu gibi atmıştı, kabuk gibi soymuştu. duyguların hem kalımsız hem güvensiz hem sahibine sormadan akan yanını gösterdi o.
içinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. (sonunda bitişler olmasına hazır ol. her an her şeye vedaya da.)
artık kişiler değil, anlar ünlü oluyor.
ideolojik yurtseverlik tekelinde olduğu gibi, hikaye (mit) ve kişilik tekeli yoktur. sana yapılanı sen yaparsın, senin yaptığın sana yapılır. bu tekelsizlik aynı zamanda kişilik ağırlığından kurtarıcıdır. an'ı ve yarayı nasıl taşıdığın yani sıranı nasıl savdığın ayırt edici özellik olur.
asıl katılık durumun, anın hakkını yemektir*, ıskalamaktır, (yanlış) zannında ısrardır.
zannımca yapısı panik ataklı bir sevdiğim bilmeden doğum anını anımsıyordu. onun doğumunda vakum kullanılmış ve bir iki kez poflamış*. ani seslerden olağandışı ölçüde ürküyordu. yorumum o vakum sesine ve benzerlerine tepki vermeyi hala sürdürdüğü yolunda.
büyük duruşun tam ortasındayız
an kazanır
payını alırsın sen
an yer.
yutar
en ufak yamyam
an-dua
misler koksun dünya
açsın eteğini babadağlar
çimen çayırı tattırsın
süzülüverelim bacalardan
bir ateşten bir havaya ılık ılık
ada kurbağası vraklar kulaktadır
***
tarlalar arası sınır olan an añ* sesletimiyle söylenir. bu sözcükle yapılan bir de an kakmak fiili vardır. (bkz: kanyaş).
gün geçtikçe kin de geçer. yalnız,
hak davası dinmiştir, an* davası dinmemiştir*.
ünlü deyimlerin çeşitlemesi olarak bizde "an da yatağına taş koy." çeşitlemesi var.
bir anı kurtaran sanatçı olur.
peygamber, insanlığı kurtarmak zorunda.. (bkz: bayağılık/@ibisile)
her deneyimin insanı anına ve deneyimine sabitlemesi, diğerlerinden ve öneri tipi etkileşimden ayırması için (bkz: deneyim kapalılığı).
başkaca, an-lama*, düşüncenin anlık ve bütünsel yapısına, geştalte uygun bir sözcük. hele (bkz: zaman yani şimdi).
genelgeçer anlara zaman denir, her zaman anı bağımsızdır, anlar sadece eğitsel olarak ve dış işlerinde bir arada sayılabilirler.
başka bakımdan an zamandan alabildiğine farklıdır, birbirleriyle gerçek ilişkileri yoktur. an yaşamak, yaşarlıktır, tam hakkını veren bir huzurlu eylem veya oluş halidir. zaman ise anda duramayışın görünürlük hali belki. ölçülünce yaşanmamış, kaçılan veya kovalanılan oluyor. bir huzursuzluk birimi/biçimi olarak zaman.
geçmiş hem geçmiştir hem geçmektedir, o yüzden geçittir. şu anımız bile geçmiştir. geçmişle oynamaktan vaz geçemeyiz. geleceğe herhep bilmeden, sadece umuyla dalarız.
güzel, hayran olunası bir geçmiş bile kepazelik. umudunu cana değil, ana değil geçmişe çeviren tuz-taş olur*. dalmak, kalmak için geçmiş değil, ki özlemdir; bakmak, çıkmak için geçmiş, ki akmaktır. en zorlandığım kutsal kural arkaya, geriye bakmamak*.
aşkın seni özledikçe aşkı kanatlanır. velev ki kara sevda olsun. bazen aşk anısıra değil peşisıra, gecikerek* yakalayabildiğimiz bir balık. zan/sanı/iç dünya ilkesi gereği hissedilen aşkın her hali gerçektir, geçerlidir; karlı ve somut olması gerekmez. (bkz: aşk/@ibisile)
insanoğlu/ademoğlunun tarihsel/evrimsel* ilk cenneti belki de hayvanlar alemiydi. yani hayvanlardan bir hayvan, sibernetik, an bilgisiyle yaşayan bir canlı. kendinin değil anın gerekirinin bilincinde. sonra zeka, ego, elmayılan ne olduysa oldu, insan içinde yaşadığı (içinden çıktığı) cennetten kovuldu*, hayvanlar arasındaki kafaca rahat, doğal yaşamını yitirdi. yasak elma bilgi, belki de bilinç veya iki ayak üstüne dikelten zekaydı. işte o kovuluştan sonra insanın bir doğallığı değil bir psikolojisi, bir büyüme koşulu, kötüsünden iyi veya daha kötüsü anası babası çocukluğu olur oldu. ensest yasağı ve arzuları büyüme karmaşasının en azı ve en basitiydi olasılıkla. (bkz: kopuş/@ibisile)
***
"bergson anı ortadan kaldırırken descartes karşısında haklıdır, ama kant da verili sentez olmadığını olumlarken bergson karşısında haklıdır." jean-paul sartre - l'etre et le neant
"hatalı bir biçimde şimdiki zaman diye adlandırılan şey, şimdiki zamanın kendisine mevcut olduğu varlıktır. şimdiki zamanı an formunda kavramak mümkün değildir; çünkü o takdirde an, şimdinin olduğu an olurdu. oysa şimdiki zaman yoktur, kendini kaçma* formu altında şimdileştirir." jean-paul sartre - l'etre et le neant
"bir yaşanan sözcük, bir de rastlanan* sözcük vardır. ama her iki durumda da, ya bizim başkaları üzerindeki girişimlerimizde, ya da başkalarının bizim üzerimizdeki girişimlerinde onu yaşar ya da ona rastlarız. söz eylemin belli bir an'ıdır ve eylemin dışında anlaşılamaz." jean-paul sartre - edebiyat nedir
(ilk giri tarihi: 12.12.2015)
(bkz: şu an/@ibisile), bu an, o an, son an, her an
(bkz: anlar/@ibisile)
(bkz: anında), anda, andak, anda kalmak
(bkz: son anda/@ibisile)
(bkz: en kısa zaman), en kısa zamanda
(bkz: saatlerin tam ortasındayız artık)
(bkz: zaman yani şimdi)
(bkz: iti an çomağı hazırla)
(bkz: gün bugündür)
(bkz: clive wearing), carpe diem
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap