*

  • son rus çarı ii. nikolai ve çariçe alexandra'nın en küçük kızı (3 tane daha vardı), grand düşes anastasia nikolaevna romanova. polonya asıllı ama nedense anna anderson adı verilen bir kadın fransa'da ortaya çıkıp o olduğunu iddia etmiş, anastasia'nın büyükannesi danimarka asıllı eski carice marie feodorovna, sonradan tekrar danimarka prensesi dagmar tarafından "yok öyle birşey" şeklinde yalanlanmıştı. (ama dagmar hanımın yakınlarına "bu sahiden benim torunum" falan dediği de söylenir.. tabii bilemeyiz, dagmar da öldü, sanırım yakın dostları da ölmüştür..)
  • serfler hayatin en kotu sartlari altinda inim inim inlerken, cay partilerinde neseyle piyano calmasinin, dansli partilerde, zarafetle salinmasinin bedelini ailesi ile birlikte kursuna dizilerek odemis car nikolas ii ve kralice victoria'nin torunu olan carice alexandra'nin kizi grand duses. yillar sonra, kendisi oldugunu iddia eden bir kadinin peydah olmasi ile yeniden gundeme gelmis ve soguk savasin doruk noktasinda,her seye inanan insanlarin ruslardan/komunistlerden nefret etmesine neden olacak olaylar olmustur. daha sonraki dna testleri peydah olan kadinin polonyali bir koylu oldugunu konfirme etmis ise de, anastasia nicolaievna'nin akibeti hala bir "fascination" konusudur.
  • son bilimsel araştırmalarda yekariterinburg da gerçekleşen katilamda öldürüldüğü sabit olan prenses.
  • seksenli yıllarda trt'de oynayan bir dizide anastasya olduğunu iddia eden kadının hikayesini izliyorduk. o kadının anastasya olduğuna inanıyor ve adının kendisine verilmesini istiyorduk. çocuk aklımla hayat ansiklopedisinden hikayesini araştırmaya çalıştığımı hatırlıyorum gerçi ben o zaman battal gazi'yi de bu şekilde araştırıyordum. hayat ansiklopedi yazıyorsa doğrudur hesabı e yok google falan napalım. sonra filmini de izledim. hala o inanma isteği devam ediyordu. o'ydu işte, bildikleri, hatırladıkları, görgüsü... derken çar ve ailesine ait mezardan çıkan kemiklerle yapılan karşılaştırma sonucu bu kadının aileden olmadığı anlaşıldı fakat bu gizemin çözülmesine yetmedi zira iki kişi eksikti. çıkarılan ceset sayısı ile olması gereken ceset sayısı arasında iki yaklaşık sonuç bulunuyordu. birisi grand düşes anastasya olabilir miydi?

    yakın zamanda yapılan araştırmalar mevzuyu aydınlattı. çar taraftarlarının intikam almasında korkan idam mangasının başındaki asker, cesetlerden bir an önce kurtulmak istiyor. cesetlerden kurtulurken de bir şekilde bulundukları zaman tanınmamalarını sağlamak istiyor. emrindeki askerlerin de iyice götü başı oynamaya başladığı için aklına asit döktükten sonra yakmak, fikri geliyor. hem yakmak kısa sürer hem de cesetler tanınmaz diye düşünüyor. öyle olmadığını üç saat kadar bekledikten sonra anlıyor. kazdığı yere atıp yakmaya çalıştığı iki ceset, üç saatte yok olmuyor. bunun üzerine yakınlarda bir yer daha kazıyor ve kalan cesetleri oraya atıp üzerlerine asit döktükten sonra kum ve kalasla kapatıyor. bu ilk yerin bulunması diğerinden çok zaman sonra oluyor ve içinden iki ayrı kişiye ait kemik parçaları çıkıyor. bu durum, çar ailesini idam eden manga komutanın yazdıklarıyla tutuyor ama daha önemlisi bu kemiklere dna analizi yapılıyor ve birinin erkek diğerinin kız olduğu anlaşılıyor. çar ailesinin dna yapısıyla karşılaştırılınca eşleşme sağlanıyor. bu iki kişi çar ailesinin çocukları. birisi çarın tek oğlu diğeri ise kızlarından biri. hangi kızı olursa olsun sayı tamamlanıyor ve anastasya romanova'nın ailesiyle birlikte öldüğü anlaşılıyor.

    son olarak belirteyim, kendisi muhtemelen, gerçekten de ailesinden sonra ölmüş. çar ailesi idam edilirken kızlarının korsesinde elmaslar varmış ve kurşun geçirmez yelek işlevi görmüş. cesetler dışarı sürüklendikten sonra kızlardan biri doğrulmuş ve çığlık atmaya başlamış, orada öldürülmüş. bu kızın grand düşes anastasya ya da küçük ablası olduğu düşünülüyor.

    seksenlerde çocuk olanların ya da sadece benim inanmak istediğim bir masaldı, olmadı. olsa ne olurdu, bi numara olmazdı. o da zor, yanıbaşında ailen katledilmiş o halde nasıl yaşarsın. huzur içinde yatsın.
  • ağustos 2007 yılında ekaterinburg'un yanında bulunan genç bir oğlan ile genç bir kıza ait kömürleşmiş kalıntıların, mart 2009'da rus ve daha sonra da amerikalı bilimadamları tarafından yapılan son dna sonuçlarına göre erkek kardeşi tsesarevich alexei nikolaevich ile birlikte kesin olarak kıyımdan kurtulamadığı ve ailesiyle birlikte öldürüldüğü nihayet ortaya çıkmış prenses. bu sayede yıllarca süren ve filmlere bile konu olan kurtuldu söylentileri de kesin olarak bitmiş oldu. yalnız rus bilimadamları kemiklerin maria'ya, amerikalı bilimadamları ise anastasia'ya ait olduğunu öne sürmüşler. buna gerekçe olarak da kemiklerin tam olarak gelişmemiş olduğunu gerekçe olarak göstermişler. yine de kesin olarak kıyım gecesinden kimsenin kurtulamadığı ve bütün çar ailesinin öldürüldüğü artık kesin.

    resmi için:
    http://upload.wikimedia.org/…astasia_nikolaevna.jpg

    (bkz: anna anderson)
  • son rus çarı 2. nicolas'ın beş evladından dördüncüsü ve en küçük kızı. kendisi 17 yaşındayken ailesiyle birlikte 1918 yılında öldürülmüştür ancak cesedinin gömüldüğü yer uzun zaman boyunca bilinmediği için ölümü uzun süre tartışılmış ve 20. yüzyılda birçok kadın kendisinin anastasia nikolaevna olduğunu söylemiştir.

    birçok kişi anastasia'nın ölmediğini ve rusya'dan kaçarak başka ülkede yaşadığını söylemiştir. bu olay 20. yüzyılda birçok kitabın ve filmin konusu olmuştur. 10'dan fazla kadın kendisinin anastasia olduğunu ve kaçarak hayatta kaldığını iddia etmiştir ve bu kadınlardan en ünlüsü ise anna anderson'dur. anderson, ailesi ve hizmetçiler öldürüldükten sonra cesetlerin yanında yatarak ölü taklidi yaptığını, daha sonra bir muhafızın kendisinin nefes aldığını fark ettiğini ve bu muhafızın yardımıyla kaçtığını söylemiştir. 1938 yılından 1970 yılına kadar bu dava alman mahkemelerinde görüşülmüş ve almanya'nın resmi olarak en uzun süren davası olarak tarihe geçmiştir. mahkeme yeterince delil sunmadığı sebebiyle anderson'un iddialarının yerinde olmadığı kararına varmıştır. anderson 1984 yılında ölmüş ve cesedi yakılarak kül haline getirilmiştir. bu sebeple cesedi üzerinden test yapılamamış ve kendisinin anastasia olduğu bu şekilde belirlenememiştir ancak 1994 yılında anderson'a ait olan bir mendildeki kan örnekleri üzerinden dna testi yapılmış ve kendisinin çar nicolas ile bağının olmadığı ortaya çıkmıştır.

    nadezhda ivanovna vasilyeva ve eugenia smith isminde iki genç kadın daha anastasia ve ablası maria olduklarını iddia etmişlerdir. bu iki kadın 1919 yılında ural dağlarında bir rahip tarafından kabul edilmiş ve 1964 yılındaki ölümlerine kadar rahibe olarak hayatlarını sürdürmüşlerdir. ölümlerinin ardından mezarlarına anastasia nikolaevna ve maria nikolaevna yazılmıştır.

    1918 yılında bolşevikler anastasia'yı perm şehrinde ev hapsinde tutmaktaydılar ancak muhafızlar anastasia'nın uzaktan akrabası olan kuzeninin hücresine bir kadın getirmişler ve bu kadının çarın kızı anastasia olup olmadığını sormuşlar, kuzeni ise bu kadını daha önce hiç görmediğini söylemiş, bunun üzerine muhafız getirdiği kadını serbest bırakmıştır. bu olay anastasia'nın kaçtığı hikayesini destekler nitelikte olsa da, daha sonra olayın farklı bir boyutu ortaya çıkmış ve hikayenin doğru olmadığı anlaşılmıştır. ailenin ölümünden birkaç gün sonra alman hükümeti rusya'ya birkaç kez telgraf çekerek "alman kanı taşıyan prenseslerin güvenliği" konusunda endişe duyduklarını belirtmişler, rusya ise o dönemde almanya ile barış anlaşması bulunduğu için ailenin güvenli bir yere götürüldüğünü söylemiştir.

    başka bir olayda 8 tanık birden 1918 yılının ekim ayında anastasia'nın perm şehrindeki tren istasyonundan kuzeybatıya doğru kaçmaya çalıştığını belirtmiştir. bu tanıklardan bazılarına anastasia'nın fotoğrafı gösterildiğinde olayı doğrulamış, utkin ismindeki doktor ise anastasia'nın yaralı olduğunu ve kendisine tedavi uyguladığını belirtmiştir.

    1991 yılında yekaterinburg yakınlarında bulunan toplu mezardan çarın, eşinin ve üç kızının kalıntıları çıkarılmış ve kızlara ait olan kalıntılardan birisinin anastasia'ya ya da ablası maria'ya ait olduğu belirlenmiştir. 2007 yılında yapılan dna testi ile birlikte anastasia'nın 1918 yılında öldüğü kesinleşmiştir.
  • dickie prens phillipin amcası değil dayısıdır.büyük bir aşk ve hayranlık beslediği dönemin en güzel prensesi anastasia değil kızkardeşi marie romanovdur.1914 yılında ona yolladığı imzalı resmini hayatı boyunca saklamıştır.çarın ailesinin devrim sonrası ingiltereye gönderilme fikri varmış.ancak petrograd sovyet yetkilileri karşı çıkmış.hatta devrim önesi ingiltereye sığınma talebine ingiltere kralı 5.george hayır demiş.

    en güzeli bence tatyana idi.

    https://tr.wikipedia.org/…yana_nikolayevna_romanova
  • küçükken annem romanov hanedanı isimli bir kitap okurdu, o kitaptaki tüm resimleri hayranlıkla incelerdim anneme bunlara ne olmuş diye sorardım. annem anlatırdı bana, o isimlerden en çok anastasiya dilkatimi çekmişti hatta onun animasyonu çekilmişti hemen izlemişti oradaki gibi kurtulmuş olmasını dilemiştim. annemler nişantaşından ablam ve bana balerin biblo almışlardı benimki kızıl saçlı olandı adını hemen anastasiya koymuştum.,. garip huylarımdan mı bilmiyorum bi anne boleyni birde bunu kendime yakın hissediyorum tarihlerini iyice biliyorum ekran görüntüm bile görsel
    şu fotosu
  • vampir edward'ın şeyi..neyi? zamanzingosu.
hesabın var mı? giriş yap