• bekar kadın, mağdur kadın değildir. kadındır her şeyiyle ve seksidir.
    başka bir hayat her zaman mümkündür...

    "ciddi kadın", meselesi. bekardır ama, "ağır, oturaklı" kadın denir böylelerine. kendisi gibi değil de, başkaları, toplum ne der kaygısıyla asık suratlı, huysuz , azarlayıcı, migrenli, melankolik yaşamaya mahkum "saygıdeğer" tiplerdir bu kadınlar ne yazık ki! çok yakın tanıdıkları dışında, nadir eğlenirler. ailelerine adanmıştır hayatları. yoksa kardeşlerine, akrabalarına. çoğu ailede vardır böyle evlenmemiş "kız kurusu" diye de anılan kadınlar. sürekli mağdurdurlar ve sürekli bu mağduriyetleri üzerinden sömürülürler. bunların evlenmiş ayrılmış fedakar kalıpları da vardır. ikiyüzlü yaşamaya hapsolmuş kadınlardır bunlar. çünkü bu hetero toplum, kadınların zaten her şeyine karşı, kendi ayağının üstünde durup, mağduriyet, muhtaçlık göstermeyene hepten karşıdır.

    çünkü hem bekar, hem mutlu, hem renkli hayat sürmek, alışılmış, sıkıştırılmış aile hayatlarına bir tehdit ve kötü örnektir onlara göre...

    halbuki tek olmak, yalnız olmak değildir. alternatifleri, olanakları, seçenekleri bol bir yaşamdır. esas mesele, bıkkınlık veren ilişkilerin koyu yalnızlığıdır alternatifsiz..

    koca, ya da karı bir köşede televizyon izler sıkıntıyla, dışarıdan gelecek bir davete, sese kapalı..
    çoğu kendi ayağı üstünde duramadığı için bir vasat herife sığınıyor, yalnız kalma korkusu öyle işlemiş öyle negatif verilmiş ki! oysa, tutunduğunda yalnızdır insan...

    müebbet hapisten farkı yoktur bu uzun beraberliklerin çoğunun. elbette arada çok tersi birkaç istisna çıkacaktır ama, esası budur...
    insan üç kez hatırlanmaz, doğma , evlenme, ölüm gibi..
    insanın doğuşu da seçimleri, kendisini saklamama, gizlememe, başkaları için yaşamamayı göze aldığında yenilenir.
hesabın var mı? giriş yap