19 entry daha
  • roma imparatorluğunun resmi yıkılışı çoğu kaynakta 1453 yılı olarak geçer. çünkü bizim bizans imparatorluğu olarak bildiğimiz devlete “bizans” ismini tarihçiler 19.yy’da vermişlerdir. (şehrin mitolojik kurucusu byzas’tan türeterek) osmanlı’nın son verdiği bizans’ın tarih sahnesindeki gerçek ismi ise doğu roma imparatorluğu'dur.

    kısaca baştan alalım: bir kent devleti olarak italya’nın merkezinde kurulan ve etrafındaki diğer kentleri ardı ardına ele geçiren roma, zamanla cumhuriyetle yönetilen bir devlet ve m.ö. 27 yılında ise bir imparatorluk haline gelmiştir. bu dönemden sonra meşhur julius caesar’ın manevi oğlu augustus (octavianus) ve ardılları dünyanın gelmiş geçmiş en büyük imparatorluklarından birine hükümdarlık etmişler.

    roma’nın 4 yy’ın başlarındaki imparatoru bizim için çok tanıdık bir isim. çünkü constantine ismindeki bu imparator; roma imparatorluğu’nun inanılmaz boyutlarına bakarak, artık roma’nın tek başına bir başkent olarak yeterli olmadığına kanaat getirmiş ve doğuda byzantion'u (istanbul) ikinci başkent olarak imar etmeye karar vermiş. böylece ticari açıdan gittikçe zenginleşen doğuyu kontrol edecek bir başkent ve aynı zamanda bir merkez liman kurmuş olacaktı. bu niyetle istanbul’u roma’yı örnek alarak yeniden inşa ettirmiş, o dönemki boyutlarının 4 katına çıkarmış, surlarını genişletmiş ve 330 yılında ise ikinci başkent olarak açmıştır. hükümdar, istanbul'a “neu rome” yani "yeni roma" adını vermiş. kendinden sonrakiler ise onu constantinopolis yani konstantin’in şehri olarak anacaklardır. şehrin ismi, osmanlı döneminde ise çok uzun yıllar konstantiniye olarak geçmiştir.

    constantin’den kısa bir süre sonra heybetli roma imparatorluğu ikiye bölünmüş. batı roma imparatorluğunun başkenti roma, doğu roma’nın ise constantinopolis(istanbul) olmuş. barbar kavimlerin baskısı ile 476’da batı roma imparatorluğu çökerken, doğu roma yani bizans’ın, fatih sultan mehmet’e kadar 1000 sene sürecek olan maratonu daha yeni başlamaktadır.
  • bizans'ın en ünlü imparatoru jüstinyen'in hayali yıkılan batı roma'nın başkentini geri almaktı. bunu başardı fakat öz kaynaklarını öylesine tüketti ki; ardından gelen imparatorlar bu uçsuz bucaksız toprakları savunacak asker ve kaynak bulmakta çok zorlandılar. bizans sabun köpüğü gibi hızla eridi.

    önce hz. muhammed ve arap kuvvetlerinin, sonrasında ise asya'dan türklerin gelmesi ile doğu sınırlarını hızla kaybetti. bu sırada batıda ise bulgar ve sırplar ile boğuştu. bizans'a öldürücü darbeyi 4.haçlı seferinin, kudüs'ü geri almak için yola çıkan şövalyeleri ve latin haçlı askerleri vurdu. istanbul'a gelen haçlılar, dönemin en zengin şehrini görünce kutsal topraklar için savaşmaktan vazgeçip yağmaya giriştiler. istanbul'un taşınabilir tüm eşsiz hazineleri italya'ya götürüldü. allahtan ayasofya'yı söküp götüremediler. zira taşıyabilseler onu da yaparlardı. ayasofya'nın paha biçilmez altarını ve altın şamdanlarını taşıyan bir gemi yolda battı.

    velhasıl bizans istanbul'u haçlılardan geri aldı almasına, fakat geri kalan artık eski imparatorluğun gölgesiydi. bizans zamanla osmanlı'nın anadolu ve avrupa'daki topraklarının arasında kalan bir köprü haline geldi. bu köprüyü artık almak zamanı geldiğinde, fatih sultan mehmet (şehri kuşatan kimbilir kaçıncı komutan) bizans'ın nam-ı diğer doğu roma imparatorluğu'nun varlığına noktayı koydu.
  • imparator konstantin, roma imparatorluğu'nun başkenti olan roma'nın barbar istilalarına karşı savunmasız olduğuna hükmetti ve imparatorluk merkezini doğuya taşımaya karar verdi. bu amaçla küçük bir yunan sitesini (byzantion) gözüne kestiren imparator, büyük bir imar işine girişip, bu küçük yunan kasabasını, dev bir imparatorluk başkentine dönüştürdü. bu şehrin adı: konstantinopolis'ti.

    m.s 395 yılında imparator theodosius’un roma imparatorluğu'nu, oğulları honorius (batı roma) ; arkadius (doğu roma) arasında paylaştırması ile konstantinopolis (istanbul), doğu roma’nın başkenti oldu.

    batı roma 476’da, got istilası ile kesin olarak çöktüğünde doğu roma ekonomik ve siyasi olarak büyük canlılık gösteriyordu. bunun sebebi de, doğu’nun barbar istilalarından batı kadar etkilenmemiş olması ve antik yunan (helen) medeniyetinden aldıkları siyasal ve kültürel mirası halen koruyor olmasıydı.

    * konstantin tüm bu olanları 150 yıl önce öngörmüştü diyebiliriz. bu yüzden bizanslılar onu ilk imparator ve ataları olarak kabul etmişlerdir. tabi bir diğer sebebi de, hristiyanlığı kabul eden ve siyasal/sosyal temellerini inşa eden imparator olması da olabilir.

    doğu roma’da işlenen toprak üstündeki aşırı vergilendirme sebebi ile kolon ve çiftçiler büyük toprak sahiplerine sığınmış ve bir çeşit derebeylik rejimine yol açmışlardır.

    * bu yüzden istanbul'un fethi, derebeylik rejiminin bitişi ve ortaçağ'ın kapanışı olarak kabul edilir.

    bizans adı, doğu roma’ya modern zamanlarda tarihçiler tarafından verilmiş bir isimdir. istanbul’un ilk adı olan byzantium (byzantion) isminden türetilmiştir.

    oysa bizans imparatorları kendilerini büyük roma imparatorluğu’nun mirasçısı olarak görmüş ve kendilerini sezar olarak adlandırmışlardır. istanbul'un bizans asıllı tebaası ise günümüze kadar gelen bir deyim ile romalı anlamında"rum" olarak adlandırılırlar.

    bizans tarihi ile ilgilenenler için, 4 bölümlük bir yazısı dizisini öneririm. her biri makul uzunlukta birer blog yazısı olan bu makalelerden bizans hakkında hatırı sayılır bir bilgi sahibi olabilirsiniz. şu linkten ilk yazıya ulaşabilirsiniz.
101 entry daha
hesabın var mı? giriş yap