*

  • yeni düzen jedi'ların prototipidir. lazer tabanca kullanmasının yanında, jedi kodunu delmektedir.(kısa clipleri izlediyseniz, anlarsınız.)
  • kendisi klon savaşları sırasında jedi order'da bir padawandır. order 66'te ustasını kaybetmiş, gecelerce ormanlarda saklanıp, çöpten yemek toplamış ve bir şekilde sağ kalmayı başarmıştır. sonrasında şansının da yaver gitmesiyle bir gemi sahibi olmuş ve galakside kaçakçılık yaparak hayatını idame ettirmiştir. rebel alliance'ın ilk kuruluş zamanlarında kendisi ve mürettebatı alliance'ın ilk hücrelerinden olmuştur. 14 yaşındaki force sensitive ezra bridger'la karşılaşıncaya kadar ışın kılıcını ve force'u hiç kullanmamış(klon savaşlarından beri), ezra'nın mürettebata dahil olmasıyla ona jedi eğitimi vermek üzere jedilık görevine geri dönmüştür.
  • --- spoiler ---

    s02ep17 itibariyle jedi knight'lığa terfi etmiştir.

    --- spoiler ---
  • aslında depa billaba'nın öğrencisidir. kendisi padavan olduğu dönemde, ustası order 66 uygulandığında öldürülmüştür. imparatorluk kurulduktan sonra ve asilerin tam anlamıyla bir araya gelmesinden öncesindeki zaman diliminde, kanan jarrus imparatorluğa karşı muhalif hareketlere bulunmuştur. yaptığı ufak operasyonlarla, imparatorluktaki yüksek rütbeli komutanların canlarını sıkmayı da başarmıştır.
  • --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    romantik jedi'dır. hera'yı kurtarmaya girişmeden önce, onunla buluşmaya hazırlanır gibi, saç sakal traşı olmuştur.

    let's go and get hera clip
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
  • büyük bir star wars fanıyım. her şeyini izledim ettim evet. bir çok ölüme şahit oldum. üzüldüm de bu ölümlere. ama kanan jarrus namı diğer dume calebin ölümü beni fazlasıyla derinden etkiledi. çizgi dizi demeyin. ağlatmaya yetti, en azından beni. uğruna öldüğü şey, ölürken gözlerinin tekrar açılması ve gördüğü son şeyin sevdiği kadın olması. dakikalarca ağladım. kanan jarrus benim için star wars evreninde insanın canını yakan ve en derinden etkileyen kişi oldu.
  • "dinle, yıllar önce... bir seferinde 'galakside hayat benimle veya bensiz, bir şekilde devam ediyor' diye düşünüp, her şeyi ardımda bırakmayı ve rüzgarda savrulan bir yaprak gibi yaşamayı denedim. ama masumların acı çektiğini gördüğümde, bu konuda bir şeyler yapabilecek güce sahipken, her şeyin öylece etrafımda yanıp kül olmasına seyirci kalamazdım. bazı şeyler, gerçekten yaşamaya ve savaşmaya değer."
    -kanan jarrus, the jedi knight

    a long time ago in a galaxy far, far away...

    binlerce yıllık geçmişi olan kadim jedi düzeni'nin yetiştirdiği, obi-wan kenobi ile birlikte en iyi iki jedi şövalyesinden bir tanesidir kendileri, hatta nazarımda en iyisi. en iyi dedim, en güçlü demedim; en güçlü olmak konusunda jedi ustalığına terfi ettirilmemiş olan anakin skywalker, yoda ve mace windu gibi diğer birçok meslektaşından geride kalsa da, onu özel kılan her şeyiyle jedi olma müessesesinde hepsinden ileridedir. bu cesur soylemime karşı çıkan olursa kalbini kırarım uyarayım, açıklayacağım. kanan, obi-wan'ın ustalıkta eksik kaldığı hangi konu varsa hepsini tam yapmakla kalmamış (üstelik kısmen bir padawanken bunu yapmıştır), aynı zamanda anakin skywalker'ın çıraklıktaki bütün eksikliklerinin fazlasını tüm jedilık süreci boyunca yapmıştır. yaşı eğitim için çok büyük olan ezra bridger gibi güç'te büyük huzursuzluk yaratan bir padawan'ı bile en iyi şekilde hazırlamış bir adamdır kanan. bu noktadan sonrası spoiler içerebilir uyarmadı demeyin efenim. rebels serisi ağırlıklı olarak kanan üzerine değinelim.

    asıl ismi caleb dume olan kanan jarrus, order 66'ten sağ kurtulmayı başaran ender sayıdaki jedilardan bir tanesidir. bu tasfiye ile bütün jedi düzeni yerle bir edilirken, evrenin cesur badass'i obi-wan gibi yalnızca ismini "ben" diye değiştirip soyismini aynı bırakmaktan daha iyi bir şekilde tamamen kimlik değiştirmiştir çünkü tasfiye ve devamındaki jedi avı oldukça korkunçtur. caleb dume isminin ve jedi kelimesinin fısıltısı bile engizitörleri, hatta bizzat lord vader hazretlerini başına üşüştürmeye yetecektir.

    yavin muharebesi'nden 33 yıl önce* doğan dume, ailesini neredeyse hiç tanımadan jedi düzeni'ne dahil edilmişti. bir youngling olarak tasfiye öncesinde caleb dume, mace windu'nun eski padawan'ı olan, o zamanların ise jedi ustası depa billaba'nın padawanı olarak seçilmiş ve klon savaşları sırasında billaba'nın general sıfatıyla giriştiği muharebelerde yanında yer alarak eğitimini sürdürmüştü. daha o zamanlardan cesur, fedakar, gözü kara ve sevdikleri için her şeyi yapabilecek bir jedi gibi sıfatları ile tanımlanır olmuştu. kardoa'daki küçük çapta bir çatışmanın ardından üçüncü mygetto muharebesi'ne ve kaller muharebesi'ne de dahil olan dume, eğitimini en iyi şekilde sürdürürken o elim vakit gelip çattı.

    yüce şansölye sheev palpatine*, deha ve zulüm dolu planını eyleme geçirmek adına 66. klon protokolünü yürürlüğe sokma emrini verdiği anda, ustası depa billaba ve taburu ile birlikte olan dume, uzun süredir muharebelerde omuz omuza çarpıştığı klonlar tarafından hedef haline geldi. klonlar usta ve çırağın etrafını sardığında, depa billaba caleb dume'a kaçmasını, kendisinin de hemen arkasında olacağını söylemişti. usta, çırağına ilk ve son defa yalan söylemek zorunda kalmıştı. dume yaşasın diye klonlarla çarpışmaya giren billaba, genç jedi'ın kaçmasına yetecek kadar direnebildi ancak nihayetinde bu büyük katliamdan o da nasibini alacaktı. tabur komutanı klon komutan grey*, kaçan dume'a blaster'ı ile ateş etti ancak ustası billaba önüne atlayarak kendisini feda etti ve öldü. dume'un klonlara karşı yüzbaşı rex ve tayfası ile tanışana dek yenemediği öfkesinin kaynağı ustasının ölümü olacaktı.

    taburun bulunduğu alandan uzaklaşan dume, bölgede kendisini arayan klonlara her yerde rastlıyordu ve yakalanmamak için korku ve üzüntü içinde günlerce uykusuz, aç, susuz gizlendi, saklandı ve kaçtı. bir süre sonra kaller gezegeni yerlisi janus kasmir tarafından bulundu ve yedirilip içirildi. güvenli bir şekilde uyuyabilecek bir yer için janus kasmir'e yalvaran dume, kasmir'in gemisi kasmiri'de günlerdir özlem duyduğu huzuru bulabilecekti ama hedefi uyku değil jedi tapınağı'nın bulunduğu galaktik cumhuriyet'in başkenti coruscant'tı. kasmir, temiz kıyafetler verdikten sonra gemisini terk etmesini emretti ancak oradan biraz uzaklaştıktan sonra gemiyi kaçırma fırsatı elde eden dume, hızlıca kalkışa geçti. hiper uzaya sıçradıktan sonra başkentin koordinatlarını hedef nokta belirledi. ışık hızında ilerlerken obi-wan kenobi'nin tüm jedilara başkente gelmemelerini salık verdiği mesajı aldı ancak coruscant açıklarına neredeyse varmıştı. başkenti koruyan avcı klonlar tarafından önü kesilen dume, açık bir alan bulduktan sonra derhal kaller'e geri döndü, jedi düzeni artık yıkılmıştı. kaller ise karşısındaki korkmuş ve büyük bir hüzne düşmüş çocuktan intikam almayı aklından bile geçirmedi ama kendisini gemisine almayacağını belirtti.

    gemisini geri alan kasmir'i sürekli takip eden dume, geminin kaptanını zor bir durumdan kurtardıktan sonra mürettebata dahil edildi. kasmir'in tek şartı; dume'un jedilığı terk etmesiydi, imparatorluğun dikkatini çekmemeleri gerekiyordu. sırtlaması zor bir yük olsa da, dume padawan saç örgüsünü kesti (sonradan bunu sevdiği kadın olan hera'ya verecektir), obi-wan kenobi'nin son mesajını bir holocron'a kaydettikten sonra jedi iletişim cihazını parçaladı ve ışın kılıcı'nı yıllar boyunca eline almamak üzere sakladı. dume artık bir kaçakçı, uzay korsanıydı. blaster kullanmaya başlayan genç jedi*, artık bir jedi'dan oldukça farklı da giyiniyordu.

    kaller gezegeninin karaborsasında satmak için çaldıkları ig-rm droidlerini satmak adına bir takas esnasında janus kasmir'in ihanetine uğrayan caleb dume, idamına az bir vakit kala yine janus kasmir ve çaldıkları droid tarafından kurtarıldı. ustası depa billaba'yı öldüren grey ve styles isimli iki klon, dume'un peşindeydi. hondo ohnaka'nın yeri apayrı olsa da, janus kasmir de bu hareketiyle galaksinin en sevilen korsanları listesinin başlarında yer alan bir adamdır. böylece kasmir ile aralarındaki dostluk daha da ileri bir seviyeye ulaştı.

    zamanla kaçakçılık işini ilerleten dume, bir alışveriş sırasında alıcının galaktik imparatorluk öncesi dönemde ayrılıkçı bir general olan kleeve olduğunu farketti, bu adamı bir yerden gözü ısırıyordu. tanıdığında öfkeyle doldu, eski ayrılıkçıyı öldürmekle tehdit etti ama bunu yapmadı, klon savaşları sona etmişti ve order 66 sonrası olan şey ayrılıkçı hareketten bile daha vahşet doluydu. o esnada kendisini avlayan klonlar tarafından yakalanan dume, klonlara asıl hainin jedilar değil palpatine olduğunu anlatmaya çalıştı ama klonlar ikna olmadı. dume'u idam etmek adına uzay boşluğuna bıraktılar ama ölmek üzereyken kasmir ve kleeve onu kurtardı. klonların bulunduğu geminin kalkanları açık değildi ve bu fırsatı değerlendiren kasmir ile kleeve kendi gemilerinden klonlara ateş açtı ve gemilerini havaya uçurdu. dume artık bu hayatı sürdürmek istemiyordu ve kendisine yardım etmiş olsa da kleeve ile ortak olmak gururuna dokunacaktı. ışın kılıcını ve geçmişten tek hatırası olan holocronunu alıp kasmir ile vedalaştıktan sonra, artık kanan jarrus ismini kullanmaya başlayacağı yer olan moraga gezegeninde yollarını korsan dostlarından ayırdı.

    güce hassasiyetini gizleyen, jedi yolundan uzun zaman önce vazgeçen* ve ışın kılıcına neredeyse elini dahi sürmeyen kanan jarrus, kendisini kargo gemisi kaptanı, ödül avcısı ya da hudut kolcusu olarak tanıtmaya başladı. üzüntülerini kısa bir anlığına da olsa bastırmak için kendisini alkole veren genç jedi, imparatorluğun gölgesi altında bir o yana bir bu yana gezgin bir şekilde yeni bir yaşam yürütmeye çalışıyordu, tabii buna yaşamak denirse. hiçbir gezegende dikkatleri üstüne çekmemeye özen gösterip, bir yerde uzun bir süre kalmadan galaksi boyunca avare gibi gezdi, gezdi ve gezdi. ta ki hayatının aşkı, cesur ve güzeller güzeli bir twi'lek olan hera syndulla ile gorse sistemi'de tanışana dek...

    yolu gorse'a düşen jarrus, bir bar taburesi üstünde tanıştığı barın sahibi okadiah garson tarafından uzun süreli bir iş için tutuldu. gorse sistemine yayılmış olan asteroid kuşağı üzerindeki gezegen ile uydusu arasında aylarca yük taşıdı. bar bitişiğindeki bir odada kalan jarrus, zaman zaman barmenlik de yapıyordu.

    gorse sistemindeki cynda isimli ay'da yeni tanıştığı birkaç kişiden, imparatorluğun buradaki madenlerinde yerliler için planladığı vahşi komplo teorilerini duyduğunda inanmadı. bu süreçte işini rutin olarak yapan kanan, bir sokak kavgasına karışıp hera'yı gördü, görür görmez de vuruldu ama kavga bittiğinde tanışma şansı bulmadan evvel hera gitmişti. sonra bu komployu engellemek için tekrar bir araya gelen ikili, bu sistemdeki komplo için birlikte çalıştı ve işler kızıştığında hera'yı kurtarmak için gücü kullanmak zorunda kalan kanan, gerçek kimliğini hera'ya açık etmiş oldu.

    "ama sen, sen bir jed..."
    "şşş! sakın kimseye söyleme."

    burada bir süre birlikte bulunan ikili birbirine iyice ısındı ve hera en sonunda kanan'ı hayalet ekibinin bir üyesi olarak aralarına kabul etti. ekibin diğer üyeleri, köklü bir mandalorian hanedanından sabine wren isimli bir hanımefendi, garrazeb orrelios isimli eski bir lasat yüzbaşısı ve chopper* isimli bir c serisi astromek droidiydi.

    jarrus 28 yaşına geldiğinde, tıpkı ekibin diğer her üyesi gibi artık asil bir üyeydi ve hatta kısmen liderliğini üstlenmişti. ekibi ile imparatorluğa karşı küçük çapta birçok sabotajda bulunan kanan, çoğu zaman kaçakçılık yapıp zor durumdaki insanlara yardım ediyordu. bunu başlangıçta sherwood misali galaksinin robin hood ve çetesi olarak yapıyorlardı ancak zamanla ekibin asıl lideri olan hera'nın aslında imparatorluk karşıtı bir isyan sancağı altında toplanan bir örgütün hücresi olarak görev aldığını öğreneceklerdi.

    yolları bir gün lothal isimli bir gezegene düştüğünde, yıllardır yaptıkları gibi imparatorluk tedariklerini sabote edip erzakları ele geçirme işine giriştiler ancak o gezegenin yerlisi olan 14 yaşında ezra bridger onlardan hızlı davranıp erzağın bir kısmına el koydu. çocuk yaştaki ezra'nın güce hassasiyetini hisseden kanan, yorucu bir kovalamacadan sonra onunla iletişim kurmayı başardı ve hayalet ekibinin son üyesinin de aralarına katılmasıyla birlikte her şey başlamış oldu.

    bridger oldukça aksi, hiçbir şeyi ciddiye almayan, etrafındakileri önemsemeyen bir çocuktu. ailesini bir süre önce kaybetmiş olması sebebiyle de hüzün, acı ve öfke doluydu. gemiye geldikten bir süre sonra kanan'ın odasına girip yıllardır sakladığı ışın kılıcını ve holocronu bulduktan sonra kanan ona her şeyi anlattı ve onun da tıpkı kendisi gibi güce karşı hassas olduğunu, kabul ederse kendisine ustalık yapabileceğini belirtti. ezra güç içinde huzursuzluk yaratan, birçok yönden anakin skywalker benzeri bir gençti. ayrıca 14 yaşında olması da eğitimini çok zor bir hale sokuyordu ama kanan bunu yapması gerektiğine inanıyordu.

    jarrus: "işler iyice çığrından çıkıyor. ancak ben senin yaşındayken, on binlerce jedi galaksiyi koruyordu..."
    bridger: "şimdi ise sadece sen ve ben varız."

    ustasının ölümünün üzerinden yıllar geçen kanan rütbe olarak aslında hala bir padawan'dı ve uzun bir süredir güç ile arasına mesafe koymuştu. eğitim bu koşullar altında imkansız görünmekle birlikte sonuçları tehlikeli de olabilirdi ama kanan buna hazırdı ya da en azından deneyecekti.

    lothal'da ezra ile birlikte eski bir jedi tapınağını keşfeden kanan, ekibi ile ciddiyeti zamanla artan yeni görevlere çıkarken, yapabildiği kadarıyla ezra'yı da eğitmeyi sürdürüyordu. tapınağın varlığı ile artık güç ile daha fazla iç içe geçen usta ve çırak birbirlerinden birçok şey öğreniyor ve zor durumlarla yüzleşmeye devam ediyorlardı.

    işleri jedi avlamak olan engizitörler, bu iki jedi'ın duyumunu alır almaz peşlerine düştüler.
    yedinci kızkardeş* ile beşinci erkek kardeş*, kanan ile ezra'yı avlamak ve keşfettikleri tapınağı imparatora bildirmek için derhal göreve çağrıldılar. en üst rütbeli olarak baş engizitör'ün bulunduğu engizitörler, cumhuriyet'in imparatorluk olarak düzenlendiği dönemden önce gücün aydınlık tarafına hizmet eden, güce hassas bir takım karakterlerden oluşmaktadır. baş engizitör, coruscant'taki jedi tapınağı'nın sorumlusu ve birçok jedi'ın eğitiminde görev almış bir adamdı. ancak order 66 sonrası imparatorun emri ile karanlık tarafa devşirilmiş, büyük jedi tasfiyesi'nde görev alarak birçok jedi'ın katlinden bizzat sorumlu olmuştu. imparator darth sidious'un önemli bir projesi olan engizitörler, güce hassasiyetleri keşfedilip karanlık tarafla yetiştirilen, sith eğitimi almasalar da ışın kılıcı ve gücü kullanma konusunda ustalaşmış bir özel görev kuvvetiydi. işleri ise sağ olan jedıları avlamaktı.

    peşlerine düşen engizitörlerle çarpışıp direnen usta ve çırak, zamanla üstün gelmeyi başarmış olsa da, bu avcılardan temelli kurtulamamıştı. artık baş engizitör'ün de peşine düştüğü kanan, baş engizitör'ün ezra'yı öldürdüğünü düşündüğü bir anda öfkeyle ona saldırmış ve yenmişti. öfkesine yenik düşmemek konusunda oldukça ustaca davranan jedi, engizitör'ü düşmek üzereyken kurtarmak istemiş ama engizitör başına geleceklerden korktuğu için ölüme atlamıştı. bunun üzerine artık peşlerine evrendeki en tehlikeli adam düşecekti.

    kanan ile ezra eğitimlerinin henüz başlarındayken galaksideki işlerin yoğunluğundan biraz da olsa boş zaman bulabilen darth vader, ünleri iyice artan ve engizitörlerin avlayamadığı bu iki jedi'ı avlamak için bizzat teşrif etti ve ikiliye saldırdı. vader'ın ne olduğunu dahi anlayamayan usta ve çırak, evrenin en güçlü adamına karşı kılıç çekecek cesaretleri kendilerinde bulmuş, hatta kendisinden ölmeden kurtulmayı dahi başarmışlardı. vader kısa süreliğine de olsa ikiliyi halı gibi çırpmış ama defterlerini düremeden avını yarıda kesmek zorunda kalmıştı.

    imparator tarafından geri çağrılan vader'ın yerine ise grand admiral thrawn gönderilecekti. thrawn, galaksideki en önemli strstejistlerden olup, geliştirdiği "düşmanı yok etmek için onu tanı, keşfet, hisset, bil, onun gibi düşün ve tahmin et" prensibine gönülden bağlı bir amiraldi. imparatorluk donanma subayları arasında en büyük potansiyele sahip adam olan thrawn, hera syndulla ve kanan jarrus'un liderlik ettiği hayalet ekibiyle birlikte asilerin tamamını yok etmekle görevlendirildi.

    thrawn, kanan ve ekibinin yöntemlerini iyi etüt etmiş ve birçok girişimlerini engellemişti. özellikle lothal'da etkisi genişleyen asi hareketi thrawn'ın müdahaleleri ile sekteye uğramış, hatta çökme noktasına gelmişti.

    kanan ile ezra ise lothal'daki jedi tapınağı'nda doğru yol için rehberlik ararken, kanan mağlup ettiği baş engizitör'ün bir zamanlar gücün aydınlık tarafına hizmet ettiği hali ile karşılaştı. kanan jarrus, engizitör ile düellosunu tamamladıktan sonra yine bizzat engizitör tarafından jedi şövalyesi ilan edildi. bu zor zamanlarda gösterdiği azmi ile kendisini iyiden iyiye geliştiren jarrus, artık bir padawan değil jedi şövalyesi idi.

    baş engizitör'e: "sen haklıydın. bir zamanlar korkaktım. ama şimdi korkudan daha güçlü bir şey olduğunu biliyorum, çok daha güçlü bir şey: the force."
    -kanan jarrus, jedi şövalyesi

    tüm bunlar olurken, bir de galaksinin öfke dolu sith'i darth maul olaya dahil oldu. eski ustası darth sidious tarafından yerlerde sürüklenip af diletilen maul artık bir sith değildi ve kardeşi olarak gördüğü çırağı savage opress de yine sidious tarafından öldürülmüştü. ortalıkta hala "kenobiiii!" diye bağırarak dolaşan maul, sith tapınağı'nı arayan ezra ile tanıştığında onu yeni çırağı yapmak istemişti. kanan'ın karşılaştığı en büyük zorluklardan olan bu durum, çırağının karanlık tarafa çekilme tehlikesini içeriyordu.

    maul'un aklını çelmeye uğraştığı ezra, ailesinin ölümünün kesinleşmesinden sonra onları geri getirebileceği fikri ile baştan çıkarılmaya çalışıldı. maul ona sith tapınağında ele geçirdiği holocron ile bunu yapabileceğini belirtip yanına çekmeye çalışsa da, çok sevdiği ve baba olarak gördüğü bir usta'ya zaten sahipti. sith tapınağa giden dörtlü maul, kanan, ezra ve ahsoka tano'dur. ahsoka, vader'a dönüşmeden önce gücün aydınlık tarafına hizmet eden anakin skywalker'ın eski padawan'ı olup order 66'ten sağ kurtulmayı başarmış bir başka jedi'dı, tabii kendisine göre o artık bir jedi değildi. asi hareketine fulcrum olarak katılan ahsoka, hayalet ekibi ile de temasa geçmiş ve birlikte birkaç görevde bulunmuştu.

    sith tapınağı'nda holocron'u alırken diğer engizitörler tarafından pusuya düşürülen ekipten maul, engizitörleri bir bir paket etmiş, en sonunda da kanan jarrus'un gözlerine ışın kılıcı'nı vurarak onun görme yetisini kaybetmesine neden olmuştu. bu olaydan da sağ kurtulduktan sonra aylarca inzivaya çekilen jarrus, kaybettiği görme yetisi yüzünden kendisini işe yaramaz görüyor ve ezra'nın üzerindeki etkisini kaybettiğini düşünüyordu.

    gizli üsleri büyük amiral thrawn tarafından açığa çıkarılıp yok edilen asi hareketi yeni bir gizli üs bulmuş ve imparatorluktan uzaktaki atollon gezegenini güvenli olarak belirleyip buraya yerleşmişti. hayalet ekibi'nin droidi olan chopper'a ithafen chopper üssü adı verilen bölgenin yakınına sık sık yürüyüşler yapan kanan, bir süre sonra güce duyarlı bir varlık olan bendu ile karşılaştı. bendu, gücün ne karanlık ne de aydınlık tarafına hizmet ediyordu, kendisi gücün tam ortasında olup bizzat güç ile butunlesmis bir varlıktı ve kanan'daki huzursuzluğu hissettiğinde onunla iletişime geçti. kendisinden ümidini kesen kanan'a ustalık yapan bendu, kendisini bırakmaması gerektiğini ona ustaca anlattıktan sonra sevdikleri için hayata tekrar tutunması gerektiğini anlayan kanan, güç üzerindeki etkisini arttırarak kaldığı yerden devam etmek için tekrar ayağa kalktı.

    "kendi içini görebiliyorsan asla gerçek anlamda kör değilsindir jedi şövalyesi kanan jarrus."
    -bendu

    bu esnada sith tapınağından aldığı holocron'u elinde tutan ezra'nın ustası ile aralarındaki ilişki gevşemişti. holocron'un büyük bir kötülüğe sahip olduğunu düşünen kanan, çırağını karanlık tarafa kaybetmekten korkuyordu. tıpkı yıllar önce çırağını kaybeden obi-wan ile aynı durumda olan kanan, obi-wan'ın yaptığı hataları yapmamaya kararlıydı, oğlu gibi gördüğü ezra kaybedilemezdi.

    bir taraftan maul ile uğraşan kanan, öbür taraftan da büyük amiral thrawn tehdidi ile yüz yüze kalan ekibini kurtarmaya çalışıyordu. isyan hareketi de uzun süre cılız bir şekilde sürmesine rağmen kendi taraflarında bir jedi şövalyesi ile çırak jedi'ın olduğu haberini alan gezegenlerce desteklenmeye başladı. hareket büyüyor ve umutlar yeşeriyordu. kanan, ezra ve hayalet ekibinin her hareketi birçok sisteme umut aşılıyordu. işler çökme noktasına defalarca gelmiş olsa da kanan önderliğindeki ekip bunu atlatmayı her seferinde başarmış ve isyan sancağını gönderden indirmemeyi sağlamıştı.

    jedi şövalyesi ve ezra'nın ustası olan kanan bununla da yetinmemiş ve dathomir'de sabine wren'in bulduğu darksaber ile wren'in ustalaşması için onu da eğitime almıştı. darksaber, bir mandalorian olan tarre vizsla'nın ışın kılıcıydı. kendisi güce hassas olan bir jedi olup, eski zamanlarda mandalore gezegenine hükmetmiş bir mandalorian'dı. darksaber da mandalore gezegeni için liderlik anlamına geliyordu ve bu sistemdeki çatışma halinde olan mandalorianları birleştirebilecek bir semboldü. darksaber, en son darth maul'un pre vizsla'dan bir düello sonucunda ele geçirdiği bir silah olup artık sabine wren'e aitti. sabine de en az ezra kadar zor bir öğrenciydi ama kanan bunun da üstesinden gelmeyi başardı ve onu da en iyi şekilde eğitti.

    isyan hareketi, birçok ayrı hücreden oluşurken thrawn tehdidi yüzünden birleşmeye zorlanmıştı çünkü koca galakside neredeyse güvenli hiçbir yer kalmamıştı. lothal'a özlem duyan ezra, gezegendeki imparatorluk varlığına son vermeyi amaçlıyordu ancak isyanın liderleri aynı fikirde değildi. onlara göre bu isyan yerel bir gezegenden öte bütün galaksiyi ilgilendiriyordu ve sadece lothal için bütün mevcudiyet riske atılmamalıydı. lothal görevini zorla da olsa başlattıran ezra, yalnızca küçük bir kuvvet ile bu bölgeye gidecekti. imparatorluk donanması ise gezegeni ablukaya almış ve giriş çıkışları kuş uçurtmaz hale getirmişti.

    amiral thrawn adeta satranç tahtasını yöneten kasparov gibi oldukça emin adımlar atıyor, akıllıca hamleleri ile isyancı kuvvetlerinin kendilerini açığa çıkarmalarını bekliyordu. hayalet ekibinin gönüllü olup katıldığı lothal operasyonu, büyük bir gizlilikle başladı ancak gezegene giren ekibi fark eden imparatorluk kuvvetleri ekibin kaptanı hera syndulla'yı ele geçirdi.

    kanan için dünyanın sonu gelmiş gibi bir andı. sevdiği kadın, onun için yaşama tutunduğu kadın düşmanın elindeydi. hera'yı kurtarmak için de bizzat gitmeliydi. hera ile yoğun duygulu ancak ketum bir ilişkiye sahip olan kanan, artık gerçek bir adım atma vaktinin geldiğini biliyordu. bunun için de hera'nın kendisini ilk kez gördüğü ana gitmesi gerektiğini hissetti. uzattığı sakallarını sinekkaydı kesti, saçlarını da oldukça kısalttı. gözlerini örtmek için kullandığı maskeyi de gerisinde bıraktı. hera kendisini tıpkı tanıştıkları ilk günkü gibi görmeliydi.

    görev başladığında hera'yı tutsak edildiği yerden almak için lothal valisi arihnda pryce'ın yönetim binasına sızan jarrus, hera'yı binadan zor da olsa kurtardı. vali ise at-at walker'ları ile peşlerindeydi. plana göre hera'yı binadan çıkardıktan sonra sabine ve ezra onları almak için gemi ile gelecekti. kötü her şeyi atlattıklarını düşündükleri anda gemiyi beklerken kanan ve hera ilk defa net bir şekilde kalplerini birbirlerine açtılar. kanan tıpkı ilk günkü gibi oradaydı, hera da aynı şekilde bütün güzelliği ile karşısına dikilmişti. kelimeleri utana sıkıla dile döken aşıklar birbirlerine sevgilerini en temiz hisleriyle aktarırken kelimelerin de yetersiz kaldığı bir anda öpüşmeye tutuldu ve ufukta gemi göründü, artık eve gitme vakti gelmişti. ancak bir şey vardı, kötü bir şey ve kanan bunu sezdi...

    vali pryce, at-at walker'ları ile lothal sokaklarında aranırken onları buldu, imparatorluk donanmasının yeni tie fighter projesi için önemli bir yakıt üssü olan lothal'ın yakıt tankları üzerinde olan kanan ve hera'yı gören vali, stormtrooper'lara ateş emri verdi. trooper yakıt tanklarını belirterek emri sorgulasa da vali'nin bir jedi'ı öldürecek olma hissi, gözlerini kör etmişti. walker'lar direkt olarak kanan ile hera'nın üzerinde durduğu tanka ateş etti ve tank infilak etti. stormtrooperların ender bir şekilde hedefi vurduğu bu lanet anda tankın patlamasını önlemek için force'u kullanan kanan, sevdiği kadın ile ailesi gördüğü ekibini kurtarmak için bütün gücünü kullandı. anlaşılan oydu ki, onları kurtarmak için ölmesi gerekiyordu ve bunu seve seve yapacaktı. gemi ile yakıt tankı arasında bent görevi gören kanan jarrus, kendisine doğru gelmeye çalışan hera'yı da yine force ile uzak tuttu, son dileği sevdiği kadını kendi gözleriyle görmek olan kanan'ın gözleri kısa bir süreliğine de olsa tekrar görür oldu, hera kanlı canlı önündeydi ve çırağı gerçek bir jedi olma yolundaydı, artık huzur içinde dinlenebilirdi. kanındaki son midi-chloriana dek kullanıp ailesinin olduğu gemiyi uzağa itti ve patlamanın içinde kalarak can verdi. bir adamın gözünden yaş süzdüren ender sahnelerdendir kanan'ın sonu, yıkar geçer. böylece göçmüş oldu kanan jarrus, the true jedi knight...

    kanan öldüğünde bilmiyordu ki o sevdiği kadın kendi oğluna hamileydi. buna rağmen kendisini feda etmiş ve gelmiş geçmiş en iyi jedi olarak galaksinin hala dönmesini sağlamıştır.

    vii., viii. ve ix. bölümlerle içine edilen serinin son filminde rey denen ve pek sevemediğim sözde jedi'a ayağa kalkması için söylediği şu sözler, sequel trilogy'nin nadir güzel anlarından birini de yaratmıştır:

    "in the heart of jedi, lies her strength..."
    -kanan jarrus the true jedi knight

    sırf bu söz için bile bu adama kadeh kaldırılır!

    luke skywalker galaksi'nin kurtarıcısı, yeni bir umudu'dur ancak; kanan jarrus luke öncesi o karanlık dönemi aydınlatan tek ışıktır, tek umuttur.

    bir padawanken onlarca acı yaşayıp jedi yolundan uzaklaşmak zorunda olan kanan ustasını gözleri önünde kaybetmiş, bağlı olduğu birlik tamamen yıkılmış, bir çocuk olarak galaksinin kurtlar sofrasında sağ kalmayı başarmış, bir çocuğu kurtarmak ve iyi yetiştirmek için yıllarca kullanmadığı güç ile bütünleşmiş, kendisinden üstün düşmanlarla savaşmış ve bizzat onlardan bir tanesi tarafından jedi şövalyesi ilan edilmiş, çırağını karanlık tarafa kaybetmemiş, örnek oluşu ve yaptıkları ile ölümünden sonra bile ona rehberlik etmiş, görme yetisini kaybetmesine rağmen asla kör olmamış, sevdikleri icin kendisini feda edip sevdiği kadını son bir kez görüp ölüme kucak açmıştır. gelmiş geçmiş en iyi jedi olmak için bunlar yeter de artar bile.

    galaksi bir daha senin gibisine rastlamayacak jedi şövalyesi kanan jarrus, huzur ve güç içinde uyu.
  • galaksinin en delikanlı jedi şövalyesidir, adam gibi adamdır.
  • traş oldu, kendine çeki düzen verdi. sevdiği kadına verebileceği en güzel hediye yi elleriyle sundu. ilk ve tek hediyesiydi. kanan kör dü... ama dünya gözüyle tam da o an da hera yı tekrar görebildi. star wars evreninde bir çok aşk hikayesi izledik/okuduk. ancak en güzeli kanan ve hera aşkıdır.. ve her büyük aşk gibi ciğerimizi delmiştir.
    may the force be with you.
hesabın var mı? giriş yap