*

  • darbe ile devrim (ihtilal) tamamen farklı eylemler olduğu için tamamen gereksiz bir katogorileştirme. misal, 12 eylül ve 27 mayıs bir darbedir. fransız devrimi ve rus devrimi ise adı üstünde devrim, yani ihtilaldir. ilkinde hükümet ve devlet içindeki kimi güçler silahlı kuvvetler'e ya da bazı komplolara dayanarak mevcut hükümeti deviririler. ikincisinde ise hükümet bir halk hareketi ile ya da en azından halkın güçlü bir desteği ile devrilir. devrim aynı zamanda topyekün bir yenilenmeyi, hayatın tüm alanlarında bir başka aşamaya geçişi temsil eder. darbeler ise mevcut hükümet karşı yapıldığı için hayatın tüm alanlarında köklü bir değişim görülmez. kimi yasalar değişir, eski hükümetin yöneticileri hapse atılır, idam edilir vs. ama bir süre sonra bakılır ki eski tas eski hamam. karşı devrim meselesine gelince. daha çok sol/sosyalist/jakoben jargonda kullanılır. devrim yapıp devletin başına geçen güçlere karşı halkın bazı kesimleri ya da eski yönetici zümre içinde karşı yönde kıpırtılar görülürse bunlar karşı devrim olarak addedilir.
  • cumhuriyet gazetesi yazarları bunu sıkça yapar, seçilmiş ve erken seçim kararı almış hükümetin devrildiği, başbakan ve bakanların asıldığı 27 mayıs halk devrimi, 12 eylül ise karşı devrimdir. bu arada 12 mart darbesinde (1971) darbenin kendi darbeleri olup olmadığını anlama konusunda fena sıçmışlardır. (bkz: 12 mart muhtırası)
  • mahir çayan'ın da yapmış olduğudur. illaki bir darbe sevdası değildir kendisi yani.

    mahir çayan; nisan '71de kaleme aldığı mevcut durum değerlendirmesi taslağında, süreçleri analiz ederken bunu şu şekilde dillendirmiştir bunu:

    "1950, türkiye'de karşı devrimdi. çünkü tefeci bezirgan, finans kapital temsilcileriyle yönetime geliyordu. yönetime gelen anadolu ticaret burjuvazisiydi. kasaba kodamanı yönetime gelmişti. bu asalak zümre, kendisi gibi asalak bir zümre ile ittifak kurarak iktidara geldi. işte hakim ittifak bu idi.

    1960, 27 mayıs harekatı bir devrimdi. reformist burjuvazi, feodal artıkları, tefeci bezirgan hegemonyasını yıkıp yerine bir hakim ittifakı iş başına getiriyordu...

    (...)

    (12 mart devrini niteleyerek) ...içinde bulunduğumuz dönem tekelci burjuvazinin çeşitli hizipleri arasındaki çelişkinin en minimum seviyede olduğu, dolayısıyla karşı-devrim cephesinin en kuvvetli olduğu devredir..."
  • "sözün burasında hemen açıklamalıyım: öteden beri bizi rahatsız eden bir yönelim, cunta darbesine ortam hazırlayacak kanlı çatışmalar çıkarılmak isteniyor olmasıydı. zaman zaman karşılaşıp benimsemediğimiz bu yönelime göre: çıkacak anlamlı çatışmalar sonunda iktidarın aczi ve milli sorunlardaki tavrından dolayı 'devrimci subaylar' (!) iktidara el koyacaklar ve türkiye anti-emperyalist bir çizgiden başlayarak devrimci yönde ilerleyecekti.

    biz ise tepeden inme bir devrime inanmıyor ve cunta ihtimalini barındıran her hareketten rahatsız oluyorduk. 10 şubat günü, filoyu* ordu merkezine şikayete gidiş de bizi bu açıdan rahatsız ediyordu. "

    harun karadeniz - olaylı yıllar ve gençlik

    68 kuşağı "güya" devrim için orduyu kışkırtıp darbe yapılmasını istiyordu diyen gerici ve faşistlere en güzel cevap.
hesabın var mı? giriş yap