• bugün yayınlanan tanıtımıyla, ağzımıza bir parmak bal çalarak gideceğini anladığımız mini dizidir.
    trailer
    hugh dancy'nin tek olayının yüzüne zarifçe oturmuş bıyığı olmadığını görüyoruz. mükemmel oyunculuğu da her haliyle kendini belli ediyor, daktiloda hayatın lezzetini yitirmiş parmakları nasıl gerçekçi gidip geliyor... enfes bir tanıtım, enfes müzikler, içten sarsacağını şimdiden belli eden bir hikâye... bu kadarını beklemiyordum, inşallah tanıtımının hakkını veren bir dizi olur ki öyle olacağını sanıyorum. çanakkale'ye, mücadelemize bakış açısını ve işleyişini merak ediyor, gerçek ve samimî olmasını umuyorum. nisanı beklemekteyiz.
  • altyazısı olmadığı için izleyemediğimiz dizi.
  • --- spoiler ---

    idare eder bir mini dizi, olaya avustralya, yeni zellanda tarafından baktığı için türkiye'ye karşı bir sempati ve ingilizlere yüklenme durumları olmuş ve savaşın kendisinden çok kendi uluslaşma sürecine etkisi ele alınmış. tabi o kadar da gömmemişler, bir sahnede zamanın en büyük donanma gücü derken daha çıkarmanın başında su, erzak, cephane eksikliği, ingiliz generallerle çekişmeler, yanlış kararlar vs gibi etkenler konmuş ki savaşı bunlar yüzünden kaybettik mesajı verilsin. yahu zamanın süper gücü, koloniler ve fransa dev bir armada filo oluşturup gelmişler. tabi ki yanlış karar ve durumlar olduda, yani ingiltere avustralya zaten çekişiyordu türkler üstüne tuzu biberi oldu gibi bir hale getirmenin mantığı nedir?

    zaten türk askerleri dizide battlefield 1'deki askerlerden farksız, hatıralarda geçen bir kaç siper olayını kısaca geçip saçma sapan bir kaval sahnesi koymuşlar o kadar. yahu 250 bin civarı zaiyat vermiş taraflar, biri vatan savunurken diğeri işgale gelmiş. ingiltere kolonilerden, avustralya, yeni zelanda, hindistan'dan devşirdiği ipsiz, sapsız en fazlısı köylü, kasabalıyı öne sürerken biz ise neredeyse 100.000 civarı okumuş veya hala öğrenci olan lise/üniversite dengi, ülkenin mühendisi, doktoru, öğretmeni olacak koskoca bir nesli kaybetmişiz. okur yazar oranı o yıllarda %5-8 olan bir ülke için bu savaşın da ötesinde bir yıkımdı. gene de fena değil, izlenebilir zaten 2 bölüm.

    --- spoiler ---
  • kadrosunda sam worthington, hugh dancy, charles dance gibi önemli ve popüler oyuncuları barındıran 2 bölümlük mini dizi.

    daha çok savaş muhabirlerinin gözünden anlatılan hikaye, savaştan çok harekatın neden başarısız olduğu ile ilgili. bunu yaparken türk tarafı ile ilgilenmek yerine daha çok müttefiklerin kendi aralarındaki koordinasyonsuzluk, kötü planlama gibi unsurlar üzerinde duruyor. azıcık abartırsak türk askeri görmeden 2 bölümü bitirdiğimizi bile söyleyebiliriz.
  • daily telegraph gazetesinin muhabiri olmasına rağmen gazete sahipleri birliği (newspaper proprietors’ association) tarafından londra basınını temsil etmek üzere seçilen ingiliz savaş muhabiri ellis ashmead-bartlett, gelibolu’ya ağustos taarruzundan sonra gelen ve gelibolu fiyaskosunu gördükten sonra avustralya başbakanı andrew fisher ve ingiliz başbakanı asquith‘e 8000 kelimelik mektupla yarımadanın tahliye edilmesi gerektiğini vurgulayan avustralyalı gazeteci keith murdoch, avustralya’nın 1. dünya savaşı resmi tarihini oluşturan avustralya resmi savaş muhabiri charles bean, avustralyalı savaş fotoğrafçısı phillip schuler olmak üzere 4 gazetecinin gelibolu harekâtının ingiliz ve anzak birlikleri için nasıl felakete dönüştüğüne tanıklık ettiği, uygulanan sıkı sansüre rağmen mesleklerini nasıl icra etmeye çalıştıklarını bizlere gösteren 2 bölümlük mini-dizidir.

    ilk bölüm 25 nisan çıkarmasından ağustos taarruzu’na kadar olan olayları, ikinci bölümde ise ağustos taarruzu'ndan aralık tahliyesine kadar olan gelişmeler anlatılır.

    ----spoiler----

    diziden birkaç sahne göstermek gerekirse;

    akdeniz seferi kuvvetler komutanı sir ıan hamilton, harekât başlamadan 8 hafta önce kahire'de haritayı açar ve nihai hedefini söyler.
    1

    tarihin gördüğü en büyük donanma harekâttan önce limni adası'na demirler.
    2

    ashmead bartlett’ın ziyaretinde, deniz bakanı (bahriye nazırı) winston churchill, bir sıkımlık canı olduğu düşündüğü türkler’e karşı şansının devam edip etmediğini soruyor. aynı churchill ingiltere yüksek savunma konseyi’nin 25 kasım 1914’teki toplantısında “çanakkele’yi geçmek, koca imparatorluğu yıkmak için yeterliydi ve bunun için öyle büyük kuvvetlere gerek yoktu, birkaç tümen asker ve akdeniz donanması…”diyecekti.
    3

    ashmead bartlett, savunma bakanı lord kitchener ile ayaküstü konuşma fırsatı yakalamaya çalışıyor. savaşın tıkandığını, yer yer durduğunu yeni bir çıkış yolu aranmasını gerektiğini söylese de lord kitchener oralı olmamakta ısrarcı.
    4

    sir ıan hamilton, kendisini izlediği stratejiden dolayı sürekli eleştiren ashmeat bartlett ile birlikte
    5

    1981 yapımı gallipoli filminde ve 2015 yapımı gallipoli dizisinde de yer verilen, the nek'te yaşanılanlara charles bean tanıklık etmekte. her üç yapımda da üstünde durulan donanma ateşinin 7 dakika erken bitmesiyle türkler'in siperlerine yerleşmesi ve yine de 8-9-10. australian light horse regiment askerlerine verilen taarruz emrinden vazgeçilmemesi. sonuç: kıyım
    6

    gelibolu'ya 3 eylül 1915'te gelen murdoch, gökçeada(ımbros) basın kampında bartlett ile yakın temas kurup londra'ya anlatmak için fikir alıyor.
    7
    8

    15 ekim 1915'te ian hamilton'un görevine son verilir ve yerine geçen general charles monro yarımadaya geldikten ve burada yaptığı incelemelerden sonra, gelibolu yarımadasının tamamen boşaltılmasının en akıllıca yol olacağını düşünmekte; sadece 10 günde türkler'in haberi olmadan 80.000'in üstünde asker hiç kayıp vermeden suvla ve arıburnu'nu tahliye edecekti.
    charles bean, vaziyeti anlamak için cepheyi ziyaret eden general monro'ya artık tükendiklerini söylüyor.
    9

    ----spoiler----

    bu dört gazetecinin savaşa habercilik açısından damga vurduğu yadsınamaz bir gerçek. neredeyse bugünün wikileaks'i.
hesabın var mı? giriş yap