• bir sözlük yazari.
  • şuradan ulaşabileceğiniz podcast ile haberdar olduğum hede.

    basitçe tanımlamak gerekirse dinlenme durumunda beyinde aktif hale geçen bölgeler ve aralarındaki bağlantılardır.
  • biz herhangi bir görevle meşgul değilken (gözler kapalı dinleniyorken misal) birbirleriyle etkileşime girip yüksek aktivite gösteren bazı beyin bölgelerinin oluşturduğu ağın ismi.

    daydreaming eylemek, anıları belleğe çağırmak, geleceği planlamak, manitaları düşlemek gibi düşünmek amacı gütmeden kendimizi düşünür vaziyette bulduğumuz zamanlarda bu sistem devreye giriyor.

    yeni çalışmalar default mode network aktivitesi ile şizofreni, depresyon ve anksiyete arasında ilişkiler bulmaya başlamış. meditasyon gibi terapiler bu sistemin aktivasyonunu azaltmakta etkiliymiş.

    aha
  • (bkz: varsayılan mod ağı)

    hiçbir şey yapmazken ya da alışık olduğumuz sıradan şeyleri yaparken autopilot gibi devreye girip işimizi kolaylaştıran ve bu sayede hayallere dalmamızı sağlayan sistem. hayatımızı kolaylaştırdığı gibi bana göre dalgınlıklara ve kazalara da neden oluyor.
  • insan görüntüleme çalışmaları, beynin dinlenme durumu ile bir kişi bir görevi yerine getirirken kaydedilen aktivite arasındaki farkın bize dinlenen beynin doğası ve gerçekleştirdiği işlevler hakkında önemli dersler verebileceğini öne sürüyor. dinlenme hali faaliyetinin varlığı kendi başına pek bir sonuca varmamıza izin vermez. muhtemelen, dinlenme aktivitesi, andan ana ve kişiden kişiye rastgele değişebilir ve davranışsal görevlerle ilişkili aktivasyonlar, bu rastgele arka planda üst üste bindirilebilir.

    ancak, durum böyle görünmüyor. bir kişi algısal veya davranışsal bir görevle meşgul olduğunda, bazı beyin bölgelerinin aktivitesinde azalma olur ve aynı zamanda görevle ilgili beyin alanları daha aktif hale gelir. bir olasılık, faaliyetteki hem düşüşlerin hem de artışların görevle ilgili olmasıdır. örneğin, bir kişinin zor bir görsel görevi yerine getirmesi ve ilgisiz sesleri görmezden gelmesi gerekiyorsa, görsel korteksin daha aktif olmasını ve işitsel korteksin daha az aktif olmasını bekleyebiliriz. diğer iki gözlem, dinlenen beyin aktivitesi ile ilgili temel ve önemli bir şey olduğunu göstermektedir. birincisi, dinlenme durumuna göre azalmış aktivite gösteren alanlar, görevin doğası değiştiğinde tutarlıdır. davranışsal görevler sırasında azalmış aktivite gösteren alanların her zaman istirahatte aktif olduğu ve herhangi bir görev sırasında daha az aktif hale geldiği görülmektedir. ikincisi, beyin aktivitesindeki değişiklikler insan deneklerde tutarlıdır. bu gözlemler, beynin dinlenme dediğimiz durumda bile "meşgul" olabileceğini, dinlenme faaliyetlerinin tutarlı olduğunu ve bir görev yapıldığında bu faaliyetlerin azaldığını göstermektedir.

    dinlenme durumunda davranışsal görevlere göre daha fazla aktivite gösteren beyin bölgeleri arasında medial prefrontal korteks, posterior singulat korteks, posterior parietal korteks, hipokampus ve lateral temporal korteks bulunur. açık bir görevle meşgul olmadığında beynin bu birbirine bağlı alanlar grubu varsayılan mod ağı olarak adlandırılır. bazı bilim adamları, bu alan ağının, bizim duyusal ve motor sistemlerini tanımladığımız anlamda bir sistemi veya bir grup etkileşimli sistemi tanımladığına inanıyor. bu fikirle tutarlı bir bulgu, varsayılan mod ağının bileşenleri arasındaki beyin aktivitesindeki çarpıcı korelasyon derecesidir.

    varsayılan mod ağının işlevini oluşturmak zordur çünkü ilgili beyin alanları çeşitli etkinliklere katılır. dinlenme hali faaliyetini beynin iç yaşamının bir göstergesi olarak görmek caziptir. rahatladığımızda, spontane biliş denen şeyleri hayal etmek, hatırlamak ve hayal etmek yaygındır. varsayılan mod ağı çoğu görev sırasında devre dışı bırakıldığından, işlevini inceleyen deneyler yapmak zordur. bununla birlikte, bileşenlerini ve onu etkinleştiren bir avuç görevi göz önünde bulundurarak varsayılan ağın olası işlevlerini ortaya çıkarabiliriz.

    varsayılan ağın işlevi için çeşitli hipotezler düşünülmüştür. bunlardan ikisi, sentinel hipotez ve internal mentation hipotezidir. sentinel hipotezin arkasındaki fikir, dinlendiğimizde bile çevremizi geniş bir şekilde izlememiz (dikkat etmemiz) gerektiğidir; buna karşılık, aktif olduğumuzda, dikkatimizi elimizdeki konuya odaklıyoruz. eski atalarımızın sürekli tehditler barındıran bir dünyada yaşadığını hayal ederseniz, her zaman "tetikte" olacak şekilde evrimleşmiş olabileceğimizi düşünürsek mantıklıdır. bu fikirle tutarlı sonuçlara sahip bir deney, varsayılan ağ aktivitesindeki düşüşlerin, bir kişi dinlenme durumundan çevresel görüş görevine geçerken, dinlenme durumundan foveal görme görevine geçişine göre daha az olduğunu buldu. başka bir çalışma, varsayılan ağın, insanların çevresel görsel alanlarını rastgele yerlerde uyaranlar için geniş bir şekilde izlemelerini gerektiren bir deneyde etkinleştirildiğini, ancak kendilerine bir uyaranın görünebileceği bir konuma odaklanmaları talimatı verildiğinde aktif olmadığını bildirdi.

    sentinel hipotez ile ilgili bir örnek de insanların normal görme alanına sahip olduğu ve tek tek nesneleri algılayabildikleri, ancak karmaşık bir sahneyi anlamak için eşzamanlı bilgileri entegre edemedikleri, simultanagnozi** olarak bilinen nadir bir bozukluktur. örneğin, bir hayvanın resmine bakan bir hasta, “güçlü bir vücuda benzeyen bir gövdeyi birleştiren yuvarlak bir kafa var; dört kısa bacak var; bana hiçbir şey söylemiyor; ama küçük ve kıvrımlı bir kuyruk var, bu yüzden domuz olmalı." diyebilir. başka bir deyişle, bu kişi parçaları zihinsel olarak bir araya getirememiş ve domuzu sadece kendine özgü kuyruğu nedeniyle tanımıştır. kanıtlar, varsayılan ağın bir parçası olan posterior singulat korteksin, sentinel faaliyetlerde bir rol oynayabileceğini göstermektedir.

    internal mentation hipotezi, varsayılan mod ağının, sessizce otururken yaptığımız hayal kurma türü olan düşünmeyi ve hatırlamayı desteklediğini söylüyor. bu hipotezi öne süren bir deneyde, beyin aktivitesi görüntülenirken, deneklerden hayatlarındaki geçmiş olayları sessizce hatırlamaları veya gelecekte başlarına gelebilecek bir olayı hayal etmeleri istenir. örneğin, "geçen hafta yaşanan bir olayı hatırlayın" veya "önümüzdeki 5-20 yıl içinde yaşanabilecek gelecekteki bir olayı tasavvur edin." bu otobiyografik hafıza görevlerindeki beyin aktivitesi, otobiyografik bilgileri hatırlamak ve düşünmek yerine gerçeklerin basit kullanımını içeren kontrol görevlerinde kaydedilen aktiviteyle karşılaştırılır. bir kontrol görevinde, denekler bir işaret sözcüğü kullanarak bir cümle oluştururlar ve diğerinde, bir işaret sözcüğü ile adlandırılan bir nesneden daha büyük ve daha küçük nesneleri hayal ederler. hafıza görevlerinde, varsayılan ağdaki hipokampus ve neokortikal alanlar daha aktif hale gelir; kontrol görevlerinde, bu beyin bölgeleri aktive edilmemiştir.

    kaynak: neuroscience - exploring the brain
  • harvard araştırmacısı psikolog roger beaty tarafından yaratıcılıkta default mode network (varsayılan mod ağı), salience network (dikkat çekerlik ağı) ve executive control network (yönetici kontrol ağı) sistemlerinin beraber rol oynadığı saptanmıştır.

    varsayılan mod ağı, bellek ve zihinsel simülasyonla ilgili. bu yüzden teorilerin oluşması, zihinsel gezintiler, hayal gücü ve fikirlerin kendiliğinden ortaya çıkması gibi süreçlerde önemli bir rol oynuyor.

    dikkat çekerlik ağı, hem çevrede hem de dahili olarak önemli bilgileri tespit etmekte. yaratıcılık söz konusu olduğunda, araştırmacılar, varsayılan mod ağında ortaya çıkan fikirleri dikkat çekerlik ağının düzene koymaktan sorumlu olabileceğine inanıyorlar.

    yönetici kontrol ağı ise insanların işe yaramayan fikirleri atıp yararlı fikirlere odaklanmalarına yardımcı olmakta.

    kaynak: https://neurosciencenews.com/…ty-networks-8355/amp/
  • "ikili ilişkilerin ağı" da denebilir. birini düşünüyorken, birinin zihninden geçenleri tahmin ediyorken, hatta birinin bir başkasıyla olan etkileşimini tahayyül ediyorken beyinde olanların aynısı bunda da oluyor. bedenen ve zihnen tam eylemsizlik hali içindeyken, birkaç saniyeliğine bile olsa, beyin kendini anında bu moda alıyor. bu sayede beyin kendini sonraki hamlelere ve ihtimallere hazırlıyor, ayrıca insanın bugünlere kadar gelmesine vesile olan hassas iletişim yeteneğinin otonom gelişimini sağlıyor. buradan yola çıkarak şunları söylemek istiyorum: beyninizi bi' rahat bırakın, sürekli müzik dinlemek zorunda değilsiniz mesela, çenenizi sürekli açmak zorunda değilsiniz, sürekli shorts videolar izlemek zorunda değilsiniz; gün içinde arada bi' eylemsizlik haline geçin, bi' durun, sessiz bir köşede duvarı/tavanı/manzarayı izleyin bomboş. artık insanlara olan tahammülsüzlüğünüz, iletişimlerinizdeki problemler, bıkkınlığınız vesaire kendi elinizle yarattığınız frenkeyştaynınız olabilir. beyninizi salın, 10 dakika çekin fişinizi, kapatma düğmenize basın. birçoğunuz uyanır uyanmaz sosyal medyaya dalıyorsunuz; hâlbuki yapmanız gereken tek şey, gözlerinizi tavana dikip birazcık beklemek.
hesabın var mı? giriş yap