• karşı komşumuzun üniversite öğrencisi olan deli oğlu.

    sabahları gözümü açtığımda ilk gördüğüm, penceremden görünen evlerinin balkon demirlerine yaslanmış, üzerinde sadece beyaz slip külodu ile meyve yerken verdiği pozlar oluyordu. bir süre böyle olunca ilk düşüncem kışa kadar sabredip olayı büyütmemek oldu ama kışa kadar sabredemeyeceğimi iki hafta içinde anladım. kız arkadaşım yoldan geçerken, birinin gözünü ona dikip şeftali yemesi beni rahatsız ediyordu. bence etmeliydi de. ilk fırsatta konuşmalıydım.

    bir gün bu çocuğu balkonda amuda kalkmış vaziyette gördüm. amuda kalkması yetmezmiş gibi ilginç bir teknikle, amut halindeyken şınav çekiyordu. balkonda yaptığı her türlü(!) gösteri için kendisiyle konuşurken biraz daha kibar olmaya o an karar verdim. yaklaşık yirmi kadar şınav çektikten sonra yere inmek isterken, balkonun kendisine dar gelmesi üzerine yukardan aşağı doğru indirmeye çalıştığı bacakları balkon demirlerine takıldı. dengesini kaybetti ve son anda demirlere tutunarak düşmekten kurtuldu. çevreye hızlı bir bakış atıp hemen içeri kaçtı. balkona doğru dikkatlice bakmaya devam ediyordum. birden tülün arkasında elinde fotoğraf makinesi ile dışarı baktığını fark ettim. bir an, benim deli sandığım bu çocuğun; aslında çevresinin ilgisini çekip sonra da bu ilgi ile ilgili hazırladığı bir projede kullanmak üzere fotoğraf çeken, okuduğu bölüm de bununla alakalı olan akıllı bir çocuk olduğunu düşünürek şaşırdım. tülün arkasında dakikalarca dikildi. artık emindim, akıllıydı. deli taklidi yaparak çektiği fotoğraflardan para kazanan akıllı biri. bir süre sonra elinde makine ile balkona çıktı. üzerinde sadece şort vardı. demirlere yaklaşıp elini balkondan dışarı doğru uzattı. makineyi kendisine doğru tutup kendi fotoğraflarını çekmeye başladı. yüzündeki salak ifadenin en az on fotoğafını çekti. çekmeye devam ediyordu ki, sanırım koca kafası kareye sığmadığı için kolunu ileri, ileri, ileri ve daha ileri uzatmaya çalışırken makineyi düşürdü. havada süzülen makinenin yere çakıldıktan sonra en az otuz parçaya ayrılmasını çocukla beraber izledim. çocuk, balkondan armut gibi sallanarak, makineden kopup yuvarlanan parçalardan sonuncusu da durana kadar aşağıya doğru baktı. sonra da hemen aşağı indi ve parçaları toplayıp eve girdi.

    şimdilik muhatap olmamaya karar verdim ama bir daha balkonda şeftali yerse av tüfeği ile vuracağım.
hesabın var mı? giriş yap