• deniz işçileri:
    victor hugo'nun kariyerinin zirvesi olarak degerlendirilen romanidir.yazarin hayati boyunca elde ettigi birikimleri sonucu yazdigi onemli bir eser, bir basyapittir.
  • deniz işçileri :
    lostromo anlamına da gelir aynı zamanda..
  • butun hayatini erdemli gecirip tek bir yolsuzlukla mali goturmeyi kafaya koymus bir adamin, butun hayatini ot gibi geciren ama tek bir hareketle herkesin kafasina kazinabilen baska bir adamin oykusudur.
  • rıhtım işçileri (bkz: dockers)
  • kitabı okuduktan sonra hüzünlendiğimi ve kitabın sonunu kabul etmek istemediğimi hatırlıyorum. kitaptaki karşılıksız aşk hikayesi, doğa olayları ve vahşi yaşam mücadelesi değme hollywood ve yeşilçam türk filmlerine taş çıkartır. yazarı bilenler bilir, kitaplarında anlatacağı olayı yada karakteri anlatmadan önce olayın cereyan edeceği zamanı, mekanı, karakterlerin rutin alışkanlarını, dönemin sosyolojik olaylarını, gündemin nabzını öyle uzun uzun anlatmış ki birebir kafanızda uzun metrajlı filmini izliyorsunuz. bu tanımlamalar ve betimlemeler bir önceki romanlarına kıyasla çok uzun ve en ciddi okuyucuyu bile yorar.
  • kitap şahane başlıyo aslında.o dönem insanının din ve batıl inanışlarıyla ilgili çok ironik bir dille başlıyo.fakat sonrasında hugo' nun yaratılışçı olduğunu görüyoruz.kabaca dünyanın mükemmel oluşunun yaratıcının bir delili olduğunu, bunun tam tersini söyleyerek vurgulamış.bir de aralara girerken, vermek istediği felsefeyi romana, kurguya yedirmek gibi bir endişesi hiç yok.bizim yazarlar yapsa, kim konuşuyo ulan şimdi derler.herhalde ismin bu kadar büyük olunca böylesi özgür bir alan yaratabiliyosun kendine.
  • --- spoiler ---

    clubin ağa karakterinin hiç kimseye güvenmeme konusunda ders verdiği muhteşem kitap

    --- spoiler ---
  • karşılıksız bir aşk ve uğruna verilen fedakârlık anlatılır kitapta yazarın o meşhur o şimdilerde özlenen diliyle uzun uzun cümlelerin bilimsel açıklamalar ve teknik anlamlarının insanı kah boğan kah olay örgüsünün adım adım okuyucuyu içine çeken betimlerinin yordamıyla

    kızabilirsiniz ama duygusal açıdan okumaya ihtiyacı olanlar için diyebilirim ki sonu acı ile biten karşılıksız bir aşkı yüreğinde taşıyan onurlu, yalnız ve dışlanmış bir adamın hikayesidir

    nazarımda yazarın ustalık eseridir
  • bir denizcinin platonik aşkı uğruna denize, rüzgara, açlığa, soğuğa, yalnızlığa karşı savaşının anlatıldığı roman. gilliatt, sydney carton gibi favori roman karakterlerimden biri oldu; ne yazık ki uğruna eziyetler çektiği kız tarafından kıymeti asla anlaşılamayacak. ah be gilliatt, zaten en başından beri sevmemiştim o kızı.

    mekan anlatımlarında geçen; elektriğin, manyetizmanın aslında her yerde olduğunu anlatan açıklamaları, orta çağın geçmesine rağmen halkın bazı batıl inançları ve sevgisini asla haketmeyen biri için kendini tehlikelere atan baş karakterleriyle mutlaka okunası victor hugo eseri.
  • yazarın, yaşadığı dönemi her ince ayrıntısına kadar betimleyerek, okuyucunun kafasında yazarın kafasındakilerinin tam olarak yer almasını sağlıyor. her şey o kadar ayrıntılı, sürekliyici ve doğal ki. kendiniz kitabın yazıldığı çağda hissedip o zaman ki ticaret anlayışı, paraya olan düşkünlük, hastalıkların yol açtığı sonuçlar, dinin büyük etkisi her şeyiyle içindesiniz ama o gözü kör eden aşkın içinde değilsiniz. ona sadece seyircisiniz.

    aynı gilliat 'ın seyirci olduğu gibi...
hesabın var mı? giriş yap