due

• italyanca iki, sayiyla 2
• turkcesi :
  ödenmesi gerekli olan...
• yakinlarda olmasi beklenen durumlarda da kullanilir, ornegin dogum gibi..
  
  the baby is due in 2 months.
  
  sebep, neden durumlarinda da kullanilir, gecikme gibi..
  
  the delay was due to a power failure.
  
  düü $eklinde okunur.
• bir seylerin bitirilmesi gereken tarihi, zamani^* belirtmek icin de kullanilir; "the sales report is due on friday" gibi..
• zamanında; pir hizmetçilerinden oluşan bir guruha sahip nam-ı diğer muhterem..
  m semih gemalmaz ın dersinde 249 ki$iye kar$ı tek ba$ına durmu$ ve tüm sınıfı susturmu$ yegane insan...
• hayatıma ve bana pek çok güzel anıyla birlikte hala birlikte olma şansına sahip olduğum pek çok güzel insanlar katan iühf'den kazandığım bir dost.
  okulun daha başlarında, bir tanışma vesilesi olan futbol müsabakalarında, kalemizi koruduğu maçtaki gidişatından dolayı "ballı kaleci" sıfatıyla tanıdığım; sonra sonra artık sadece kader diyebileceğim bir şekilde yollarımız farkında olmadan ve iyi ki de olmuş dedirtircesine olympos'ta kesişince, bir anda gelişen samimiyetin farkına bile varmadan birbirimizi yan yana sırt sırta bulduğumuz, eskilerin "adamı tatilde ve rakı sofrasında tanıyacaksın" lafını doğrularcasına pek güzel bir şekilde tanıdığımız, o ortamlarda her daim aradığımız nadide bir insandır.
• (bkz: anlamli tashih)
• bilip bilmeden konuşmamayı kendisine şiar edinmiş, isminin önüne muhterem unvanını layıkıyla kazanmış, iuhf efsanelerinin birinci kaynağı, modern çağ filozofu, eskilerin atıl kişiliği, şimdilerin taze avukatı, geleceğin savcı adayı, ama her daim panter kaleci.^*
• yeni rol modelim.
• bugün mehdi eker hakkındaki hikmetli tespitleriyle sürekli izlenmesi gereken bir yazar olduğunu idrak ettiğim yazar.
  
  (bkz: mehmet mehdi eker/#10901642)