*

  • duble gaza ihtiyac duydugunu, samimi hava yaratarak caktirmamaya calisan entryler.
  • efendim, mevzubahis entryler, bir konusmaci, bir hitap havasi katmaktadir sozluge; evet.
  • -efendim, evet, evet, hıhım evet, evet, eveeet, evet..

    sadece bir telefon görüşmesidir.. önemli olabilir diye sözlüğe not alınma baabında entry girilmesiyle oluşur..
  • (bkz: milky way)
    (özellikle evetle bitirme ekolu onun yönetimi ve lisansı altındadır.)
  • kendini üstat, entel, konunun uzmanı sanan sevgili suser kardeşlerimiz tarafından yaratılan adamı tilt eden entryler.
  • cok sık rastlanmasa da bircok ba$lık altında goruldugu uzere, herhangi bir ba$lık altında geli$en giri$ seviyesi ayar atı$malarının ardından, (ki bunlar genellikle bo$ bakınızlardan olu$an tek atımlık ayar denemeleridir) ortama agırlıgını koymak isteyen eski nesillerin tercih ettigi yontem. entry e efendim ile ba$lamaktan kasıt zannımca ayar magduru konumunda kalacak $ahsın daha fazla gerilmesini onlemek, entry iceriginde sarfedilecek bazen aba altından cıkan hitapların, sarkastikce gecirilen lafların hazmını kolayla$tırmak icin "bak adam yerine koydum kar$ıma oturttum, laf dinle adam gibi" manası kazandırmaktır. velhasıl evet ile biten entry nin gozumdeki yeri ise "bak entry im ne kadar dolgun, paragraflar birbirini izliyor, her cumle yeni bir ayar dalgası gibi ilerliyor, kendimdende eminim $u güzel ayarın altına bir bakınız daha konmaz, bu i$ burada biter" manası icermese dahi, ba$lık altında giri$en, geli$en sekansın sonuclandıgı manasındadır. ayrıca "x ile ba$layıp y ile biten zler" konseptine iceriginde "x" ve "y" gecen formuller geli$tiren, benim gozumde dombilidir. dogal olarak kim bilir ben kimlerin gozunde dombiliyim, taocuyum onu da allah bilir.
    (bkz: ben bilmem kocam bilir)
  • efendim bu durumun sebebi samimiyet ihtiyaci otorite kurayim bastan da kontolden cikmasin zindiklar falan degildir. entriye (konusmaya, yazmaya da diyebiliriz kolayca ve anlam kaybina yenik dusmeden...deneyin) efendim ile baslamak ve evet ile bitirmek giris ve kapanis yapmak kabiliyetimizin azligindan kaynaklanir. (gerci bir de memetics ile aciklayabiliriz ama simdi kasmaya ne gerek var atiyoruz kafamizdan zort zort ne guzel surada) netekim, herhangi yazili ya da sozlu bir anlatinin en kolay kismi kompozisyon yazarken ogrenmek zorunda birakildigimiz kisimlardan ismine gelisme dedigimiz seydir. simdi neden kolaydir diye sorup cevap seklinde devam ederek bir anlatim kolaya kacmaciligi da yapabiliriz ama en iyisi zor yoldan devam edelim de bi boka benzesin.

    cocukluktan beri lanet okutturan bu kompozisyon parcalarindan gelisme adini verdigimiz kisim uclunun icinden (bkz: giris gelisme sonuc) basa cikmasi en kolay olanidir. cogu zaman anlatilarimizin girisi ve sonucu olmaz zaten. olmamasi da dogaldir cogu zaman. sorulan her soruya durun hele bir girizgah yapayim iki paragraf sonra vericem cevabi valla diye girisseydik ne olurdu acaba? neyse kisa sozun uzunu efendim kelimesi giris bolumu yerine gecer. kicimizi toparlayamadigimiz icin de entri evet kelimesi kullanilarak sonlandirilir. boylece kompozisyonda butunluk saglanmis olur. onemli olan efendim diyerek ille de otorite saglamak, ben bilirim demek falan degil aslinda sanki entriye (anlatiya) baslayali bir zaman olmus, da asil soylemek istedigimiz seye baslamisiz ve dikkate alinma vaktimiz gelmis de geciyor izlenimini yaratmaktir. tabii, aslinda efendim baslangicinin bir saygi ifadesi, dinleyicilere bir hitap oldugunu ama artik genel bir girizgah malzemesi haline geldigini de belirtmeden gecmemek lazim. evet.
hesabın var mı? giriş yap