• 'sosyolojide yan egilimler' diyerekten bir donem boyunca devam ettigimiz dersin 'sosyolojide yeni egilimler' oldugunu sinav oncesi ogrendigimizde baya sok olmustuk. pek sevimli ve eglenceli bir kisiliktir. cok az sey ogrenmisimdir kendisinden ama hepsi taptazedir hala. foucault'a fiko derdi de pek gulerdik..
  • msü sosyoloji bölümü'nden irlanda'nın güzide bir üniversitesi'ne transfer olup, daha sonra yurda temelli dönüş yaparak yine aynı bölümde hocalığa başlayan çook konuşkan, çok güleryüzlü öğretim üyesidir. teknoloji ve toplum dersinin yanısıra klasik sosyoloji teorileri anlatmaktadır. aksanatta seminerler vermektedir. farkına bile varmadan koyu bir sözlük takipçisi haline geliveren hocanın gecelerin adamı kara şövalye olduğu rivayet edilmektedir.
  • çok geveze olan hatun kişilerden nefret eden akademik insan.
  • ankara'dan doçent olarak dönen sosyolog.
  • gülen yüzüne rağmen kan kusturucu niteliğe sahip olabilecek insan.'benim notum kıt değildir diyerek herkesi e ile geçiren.final sınavında,'bütünleme de aynı soruları soracağım yine de geçemeyeceksiniz' diyerek kafamı kağıttan kaldırmama sebep olan insan.bazen etrafına ateş çemberi örüyor gibi,insan yaklaşmaya korkuyor.
  • yasi benden oldukca buyuk olmasina ragmen ilk tanismamizda 'bana emre de' diyerek daha bastan sicak muhabbete girmis daha sonra defalarca gecenin korune kadar eglendigim sisman sever sisman insan...akademik hayatta tanimamis oldugum icin sansli hissettim kendimi diger entrylere bakinca...
  • şeker bir insan olmuştur kendisi son zamanlarda.kendisinin tüm asabiyeti ortadan kalkmış,insana 'ulan şimdi de mezun olunur mu' hissiyatı uyandırmış bir adamdır.
  • petit kareli ve burnuna küpe takmış insanlarca pek sevilen ve de asla kalın olmayan hocam. (bkz: kim uyduruyor bunları)
  • mimar sinan in nadide hocalarindan biri. pek piskindir. siniftaki en yusek notun d olmasinsindan hic gocunmaz, hic kendine pay cikarmaz, onun icin hic sorun degildir. cunku her lisans ogrencisi bir doktora ogrencisi duzeyinde olmalidir ona gore. nitekim her sorusu uc doktora tezi olabilecek sorularla dolu, ucunu sececeginiz sinavlar yapar ; ustelik soru basina yirmi dakikaniz vardir. sene sonunda bile dersin saati kesinlesmemis olur. ne dersi sallar, ne ogrenciyi sallar. sinav saati soru sormak icin uc kere cagirirsiniz lutfedip gelir, ustune sordugunuz sorudan dolayi asagilar, "nesini anlamadin bunun simdi" tadinda bir ifadeyle guc bela bir iki kelime soyler. sonuc olarak mimar sinanda okuyan insanlarin emre isik in derslerini almaktansa ayse muslunun derslerini almasini tavsiye ederim. en azindan bir seyler ogrenmeseniz bile kendi ilgi alanlariniza yoneleceginiz bos zamaniniz olur. son olarak kendimi afise etmek adina; "ayrica anlatilacakta birsey yok"
    (bkz: dahi anlamindaki de ayri yazilir)
hesabın var mı? giriş yap