*

  • askere gidecek kişiyi gaza getirip, kendini önemli bi insan gibi hissetmesini sağlamak amacıyla sarfedilen ama kişinin birliğine teslim olmasıyla yıkılan hayallerinin katili cümle.
  • (bkz: huseyin besok) veya benzeri boyuttaki kisiler askere gittiginde anlam kazanabilecek ifade*
  • havalara fırlatılıp, mahalle zibidileri tarafından hoppidi hoppidi yapılan asker adayı gencin akabinde otobüste hafiften ağlamasıyla son bulacak olayların başlangıcı slogan. duyduğuma göre bazı soförler istanbuldan ayrılan asker otobüslerinde, yılmaz morgül den istanbul şarkısını çalıp ortak hıçkırıklara vesile oluyormuş.
    (bkz: askerlik entryleri)
  • cıva ve maytap ırkı mensubu halk ayaklanması.
  • bu tezahürat i tapan insanlar , genelde arabalarla , askerin gittiği otobüsün önünü kesip , asker adayina istiklal marşi okutup yolu tikarlar..

    bir sürü soförden küfür yerler.
  • asker ugurlanırken ozellikle nida edilen tezahurat turudur, abartılması halinde havaya atılan müstakbel askerin kafasını otobüs firması veya havayolu tabelasına yapısması ısten bile degıldır.
  • (bkz: oldu canim)
  • "bu gece naapsak" seklinde ka$inmakta olan serserilerin kabul gormus ta$kinlik dolu aktivite vesilesi.
    (bkz: bahane)
  • çevreden rahatsız olan (ve genellikle askerliğini yapmış) kişilerce "git de gör ebenin herekesini" şeklinde hayır dualarla eşlik edilen 21.yüzyıl yanlışlıklar trajedisi.
  • en büyük asker bizim asker
    en büyük asker bizim asker
    en büyük asker bizim asker

    havadayım, hep kuş olmayı ister ya insanoğlu, boşlukta bedenim, az önce attılar havaya arkadaşlarım, az sonra tutacaklar, ne kadar kalabalık terminal bugün, ne çok insan toplanmış, bizim askerimiz daha büyük yarışması yapılıyor bir yandan, oysa ben oldukça kısayım, hayatımın hiçbir döneminde büyük olmadım, güçlü olmadım,düşüyorum, tuttular..

    en büyük asker bizim asker

    havadayım yine, gözümün önünde arkadaşlarımın yüzleri, bir taraftan terminalin çelik çatısı, paslanmış, sürekli bir uğultu, bir yerde annemi görüyorum ağlıyor, kardeşim dudaklarını ısırıyor ağlamamak için , birileri istiklal marşını okuyor, -larda yüzen al sancak- duyuyorum, okul törenleri geliyor aklıma cuma günleri, müdürümüz hep bir asker disiplini isterdi, saçlarını keserdi okul girişinde delikanlıların, delikanlı, gururu kırılmaya en müsait şey, şimdi ben kendim kestirdim saçlarımı, başkası zorla kesmesin diyeydi, yüzüm traşlı, ensem açık, üşüyorum, düşüyorum, tuttular...

    en büyük asker bizim asker

    otobüs vakti yaklaştı, bu ayrılık vakti de yaklaştı demek tabii, ona bakıyorum, o çok güzel kız, saçları kısa, perçemli, gözleri küskün, bana kızıyor, bana neden kızıyor, gitmeyi ben istemedim ki.. ne kadar uzak kalacağım gözlerinden, kimbilir kaç gece sigaraları ucuca ekleyip, gözlerine yol yapacağım kimbilir, ağlamıyor, öfkeli, kırgın, ben gitmek istemiyorum ki. cüzdanımda fotoğrafı, perçemli, bir kez gülse öyle hatırlasam keşke.. bana hiç bakmıyor, hatta arkalarda bir yerlerde kaldı şimdi, sözlüm değil, nişanlım değil, arkadaşlarım var yanımda ve ailem , o benim yanımda yer almak istiyor ama ne diyecekler korkusu bir yanda, beni havaya attılar , düşüyorum, oysa yalnızca onun elini tutmak isterdim şimdi, ne kadar kalabalık, düşüyorum, tuttular..

    ve bir alkış başladı, gidiyor birisi, bindiği otobüsü sallıyorlar, adam askere gitmeden şehit olacak neredeyse, yalandan sevinç gösterileri, dikkatli bakarsanız görürsünüz , belli bir yaşa gelmiş uğurlayıcı erkekler daha sakin, onlar askere gitmişler çünkü...

    en büyük asker bizim asker

    annemin kokusu burnumda, yüzümde gözyaşları

    en büyük asker bizim asker

    kardeşim sımsıkı sarıldı, seviyorum ben onu, gerçekten böyle bu.

    en büyük asker bizim asker

    yalvarırım bir kez gülümse.
hesabın var mı? giriş yap