• vücut bulması son derece kolay olan güdü. bir adet ağlayan kadın ve bir adet erkekten oluşur muhteviyatı. söz konusu bayanımız bir sebepten ağlamaktadır. (ayrılık, işten atılma, can sıkıntısı, vb. gibi... vefat hariç) ağlayan bayanı gören erkek "belki bir çare olurum derdine" düşüncesiyle varır yanına. (tabi daha önceden tanışıyorlardır, ööle sokakta ağlayan her bayana yanaşılmaz) derdini sorar.. bayanımız az çok tanıdık bir sima görmenin sevinciyle sarılır erkeğin boynuna ve ıslatmaya başlar omuzlarını.. gözyaşlarından ve akan burnundan fırsat buldukça da anlatır derdini.. yaklaşık bi 20 dakika geçtikten, erkeğimiz üç beş bişii saçmaladıktan sonra bayanın dudaklarına doğru hafiften bir hamle yapar. zaten bir teselli aramakta olan bayanımızsa genelde* aynı biçimde karşılık verir bu hamleye.. dakikalarca öpüşür koklaşırlar.. arada bir durup "ne yapıyoruz biz" dedikten sonra gene başlarlar.. bayanımızın eve gitme vakti gelir, yerinden kalkar, gözlerini siler, burnunu çeker ve son bir sarılmayla veda eder erkeğe.

    filmlerde de bolca karşımıza çıkar bu teselli etme şekli.. erkek neden bu şekilde teselli etmeyi seçer bayanı bilemiyorum lakin vardır böyle bir şey. otomatiktir, hatta dediğim gibi güdüdür.

    not: bünyelerde alkol varsa karşılaşılma ihtimali daha fazladır.
  • çoğunlukla kadınlar tarafından kötüye kullanılan bir güdüdür. "ağlayan kadın, korumasız kadındır" bilinciyle, kendisine sığınılan er kişi, gözyaşı güdümlü olarak kendini dünyanın hakimi hissedecek, normal şartlar altında yapmayacağı saçmalıklarda başrol oynayabilecektir. çoğu kadın tarafından kötülenmeyi göze alan bu entry'nin ana fikri, "allah, kadın-erkek hepimizi ağlayan kadınlardan korusun"dur.
  • aklını kullanan erkeğin seçmeyeceği teselli şeklidir. her türlü gayet hayvansı ve de düşüncesizce olan, sapmış ve sağlıksız bir dürtünün ortaya koyacağı bir davranıştır. adeta soysuz çıkar anlaşmasıdır. bu şekilde seyrediyorsa arkasında en ufak bir manevi değer ya da günümüz tabirince ahlak arayamazsınız.

    hem bir kadını neden teselli edesiniz ki durduk yere? hele de beni teselli et diye bağıran bir kadını. kuşkusuz ki işin sonu ancak istifadeden geçecektir. sıkıntıya, derde gerek yoktur böyle mevzularda. insan olan dolambaçlı yollara dalmamalı, davranışlarının kendi bildiği gidişat yolunu, arzusunu abuk subuk perdelerin arkasına saklamamalıdır.

    açık olmayan erkekten korkmalı insan. açık olmayan kadına ise yaklaşmamalı. sonu istisnasız hüsrandır, zarardır.
  • güdü olmayan, tamamen zorlama bir harekettir. erkek için ağlayan kadının uzakta işini görmesi yeterlidir. filmlerde ağlayarak masayı terkeden kadınların arkasından koşan jönler toplumda "ağlayan kadın teselli edilmelidir" gibi bir beklenti yaratmıştır. derin bakıp ideal erkek pozu yapan yağız ve çoğunlukla abaza delikanlar ağlayan kadını assas duyargalarıyla teselli etmeye uğraşırlar. az tanıdık kadınlara veya cicim ayı zamanı sevgiliye ayıp olmasın diye yapılır. zamanla geçer. ağlayan karısını teselli etmeye çalışan yirmi yıllık koca olabilir mi mesela? yoktur. teselli edileceğinden emin olarak, birinin nazına geleceğini bekleyerek ağlayan kadın belli bir kanıksama döneminden sonra yastığından başka yumulacak yer bulamayacaktır. bu gerçeği farketmek kadına çok ağır gelir ve daha histerik ağlama nöbetlerine sebep olur. teselli olayına hiç girmeyip kadını baştan gerçekle yüzleştirmek en dürüst yaklaşımdır bence.
  • ağlayan kadın şeyetmek istemediği için yaptığı koşullu refleks halidir. susturur ve bufyler.
  • değişik bir duygudur. bir sevgi ifadesidir. en azından benim için öyle. hep derim: "ağlayan kadına dayanamam" diye. belki zayıflıktır. ama insanın yaş gözlere bakıp birşey hissetmemesi apayrı bir zayıflık olarak düşünüyorum. ki bir erkek göz yaşları içindeki bir kadına sarılmamışsa, kendi suratına kadının gözyaşlarını bulamamışsa, yaşamamıştır, yaşamışsa da yarım yamalak yaşamıştır demektir. korku virajı dönmüş, ve hepimizin hayatına yer etmiş, öyle ki bir filme ağlarken, hislenirken ağlamamaya çalışmak, göz yaşlarını kaçırmaya çalışmak bir davranış biçimi haline dönüşmüş. halbuki özlediğimizi de biliyorum koyuvermeyi. bu kadar zorken duyumsamak hissetmek, ağlayanın yanında olmak, utanç verici olmalı. ağlayan kimdir nedir, önemli değil, içimi eziyor benim.
  • kesinlikle eminim ki: her erkekte bulunmayan güdü.
  • kadınlarda da olduğunu gördüğüm ve karşınızdaki erkeğin tamamen korumasız olduğunu fark edip annelik güdüsüyle birlikte ortaya çıkan durumdur.erkeklerde bir yaklaşım da lan belki ağlaması bitince tavlarım olabileceği gibi elbette ki ağlamakta olan kadına değer verdiğinden ve söyleyeceği her sözün manasız bir biçimde havada kalacağına dair olan inancından kaynaklanabileceği de su götürmez bir gerçektir.
  • erkeğin olayi iyice yorumlayıp, sonra harekete geçirmesi gereken güdü:

    (bkz: timsah gozyaslari)
hesabın var mı? giriş yap