• yeni yeni kariyerinde ilerlemeye çalışan, mesleğinde iyi olmak isteyen dümdüz bir insanım. bu zamana kadar sezonluk öğrenci işleri, stajlar vs toplam 6 farklı yerde çalıştım.

    henüz 18 yaşımdayken sezonluk olarak çalıştığım yerde evli olan patronumla başladı. ne giyersem giyeyim önüne geçilemez bir göz tacizi.. yılışık yılışık tavırlar, değil evli bir erkeğe, bekara bile yakışmayan tarzda.

    55 yaşında, benden 7 yaş büyük bir kızı ve 35 yıllık bir evliliği olan, güya aile dostumuz dediğimiz bir amcanın yanında staj yaptım. hafta sonları 'seni özledim'li mesajlarla başladı en sonunda 'ofiste kimse yok sizinkileri de ekip gelsen, canım sıkılıyor blabla..' mesajında dayanamayıp paylayarak iletişimime de staja da son verdim lakin nasıl söyleyeceğimi bilemediğimden, 10 yılı aşkın olan aile dostluğunun böyle rezil bir şekilde bitmesinden çekindim ve bu durumu ailemle ancak ısrarla onları ziyaret etmek istemeleri üzerine, aylar sonra paylaştım.

    başka bir sezonluk işte çalışırken patronun kardeşi önce bana asıldı, istediği yanıtı alamayınca aynı yerde çalışan ablamda şansını denedi. nişanlıydı..

    üniversitede bir hocamdan aynı şekilde rahatsızlık duydum, çekinmeden elini kızların omzuna atıyor, sürekli ofisine çağırıyor, derslerde gözleri bir türlü rahat durmuyordu. diğer bütün sınıf arkadaşlarım da aynısını hissetmiş ve rahatsız olmuştu.
    yurt dışında edindiğim bir staj tecrübesinde gördüm ki, bu ülkede yaşadığım sürece bu durumu yaşayacağım.
    almanya'da küçük çaplı bir ofiste, 15 erkek içindeki tek kızdım ve cinsiyetimin farklılığını hissettirmediler bile.
    her hareketleri üstün seviyede dikkatli ve özenliydi.
    birisiyle aynı ofis odasını paylaştığım zaman kapıyı sürekli açık tutmaya özen gösterirlerdi.
    gereksiz kişisel sorularla iş arkadaşlığı çizgisi aşılmadı.
    iş seyahatlerinde her ayrıntı önceden düşünülmüştü ve hiçbir zor durum yaşamadım.
    evli olan da aynıydı, olmayan da..
    birisi stajım bitmeden 1 gün önce türkçe 'geri buraya gel, ben seni seviyorum' diyerek komik bir şekilde açılmıştı. yeminler olsun öncesinde bana ilgisi olduğunu anlamadım bile, oha lan ne alaka dedim.

    velhasıl; çalıştıım, öğrendim, kazandım ama bir kere bile diken üstünde hissetmedim.

    şu an çalıştığım yerde de aynı durumla karşı karşıyayım. dümdüz bir insanım dediğim gibi, işvem cilvem sevdiğim insana. ne giyimim ne hal ve hareketimde herhangi bir teşhir üslubu yok (kaldı ki olsa bile bu kimseye böyle bir hak doğurmaz. ama biliyoruz ki tayt giyen kızın asıl amacıbaşlığı vb. entrylerde gördüğümüz o evrilememiş uçkur beyinlilerin kanında çoktan uyuz etkisi yapmıştır bu dediğim). yine evli biri... onunla çalışırken kendimi bok gibi hissediyorum. benimle konuşurken suratında oluşan o yavşak gülümseme, durup durup mal mal suratıma bakması, her imkanda göz hapsine alması, her boşluğu fırsat bilip özel sorular sorması.
    bu ülkede bir kadın o çalışan olarak hep tetikte ve diken üstündeyim anlayacağın.

    yine aynı bok.

    şimdiden "woaoaöğğ kezban işte ottan boktan yanlış anlıyor" diyecek olan homo erectuslara sesleniyorum:
    ne sevgi - ilgi meraklısıyım, ne de soğuk nevale. her aşkımı doruklarına kadar yaşadım,
    sevdim, sevildim, seviştim,
    bir insanın hal ve tavırlarından içtimai niyetini anlayabilecek kadar insan ilişkisi kurdum.

    burada bunu okuyup da ucu kendine değen söz konusu beylere sesleniyorum:
    sizler şeref yoksunusunuz.
    işinizde iyi ve başarılı olabilirsiniz,
    evliliğiniz mutsuz olabilir,
    sıkılmış, heyecan arıyor olabilirsiniz,
    bir başkasının sizin sayenizde böyle hissetmesi sikinizde bile olmayabilir,

    ama bilin ki hiçbir gerekçe sizin ne kadar aşağılık insanlar olduğunuz gerçeğini değiştirmez.

    evliliği beceremiyorsunuz, hayatınızdaki kadını mutlu etmekten, değer verip içindeki güzellikleri görebilmekten acizsiniz, ne aile varlığına ne de babalık olgusuna saygınız var ve onları haketmiyorsunuz, haysiyetsizsiniz.

    sadece bilin istedim.

    (#88236268)
    1. aşırı ortalama bi kızım
    2. her çalıştığım yerde başıma gelmesi ve her hemcinsimden aynılarını duymam şans ya da tesadüf olamaz.
    3. evli ve aklı başında erkeklere laf etmedim, kimsenin hakkını almıyorum. böyle abilerimin amcalarımın bu söylediklerimi üstlerine almadan, farkındalık gösterip, kendi arsız hemcinslerine örnek olmaya devam etmeleri temennimdir.

    edit 2: bu durumun kadın versiyonu es geçilmedi ancak ben, benim ve hemcinslerimin perspektifini yansıttım. elbette erkeklerin de kadınlar tarafından taciz edilip zor duruma düşürüldüğü, bazen ise haksız yere zan altında bırakıldığı durumlara şahit oldum. malum arsızları hedef alan ama yine de genelleyen bir başlık. okuyanlar hedefimin o spesifik güruh olduğunu anlamıştır, yine de affola.

    edit 3: (#88257114) bu başlığın yazarı da arsız kadına bir örnek olarak gösterilebilir, duruma göre suç ortağı da.
    ne zavallısın kızım sen.. karşılarındaki kadınların böyle çapsız olabileceğini düşünen o evli arsız erkekler senin gibilerden cesaretlenmesi işten değil.
  • 14 yıldır çalışma hayatında olan bir erkek olarak söylemeliyim ki; ne yazık ki kadın haklı.

    herkesi zan altında bırakmak doğru değil elbette, ancak kesinlikle bu şekilde olan ciddi bir güruh var çalışma hayatında.
  • erkeğin evli olmasıyla bağlantısı olmayan arsızlıktır. bekar olsa yaptığı kabul edilebilir mi olacak sorusunu getirir akıllara.
    (bkz: sen güzel bir kardeşe benziyorsun)

    erkek editi: bu durumu kadın olmak zor meselesine çevirenlere gelsin, erkek olmasının da arsız olmasıyla herhangi bir bağlantısı yok.

    bizim durumumuz ne olacak? koca koca teyzelere laf anlat* bir de kimseye söyleyeme.
  • tespitlerinde doğruluk ve haklılık payı mutlaka vardır. ancak aklıma (bkz: feminizm adı altında yürütülen erkek düşmanlığı) başlığını da getirmedi değil.
  • iliklerine kadar haklı kadın isyanıdır.

    60 kişilik ofiste 3 erkekten sadece 1'i olarak söylüyorum bunu. herkes kadın. ve bu ofiste de aynı tiplemede bir insan var.

    38 yaşlarında, hiç evlenmemiş. her gömlek giydiğinde göbeğinin bir tık üstüne kadar açıp, göt lalesi gibi ortalıklarda dolaşıyor.

    yavşayabildiği birkaç insan var ve gününü, yemek molası dahil, onlarla geçirip ne kadar iyi bir insan olduğunu diğer insanlara göstermeye çalışıp, yavşama pozisyonunun olmadığı ya da yaratamadığı insanlara karşı da höt höt davranmaktan geri kalmıyor.

    arada bir toplantı alıp 'burası koca bulma yeri değil' diyor. ama ofiste tanıyıp da kendisinden 15 yaş küçük birine açılıp, 15 yaş küçük olduğunu yadırgamıyorum, onun nasıl tazminat alarak işten ayrılacağına dair gerekli bilgileri verip amacına ulaştırıyor. sırf yalakalık, yavşaklık olsun, diye.

    var. gerçekten haklı başlık sahibi. çok can sıkıcı bir durum, ancak gerçekten varlar.

    azalarak yok olmaları, bitmeleri dileğiyle.

    edit: o kızla da birliktelermiş. öh ulan be. kusacağım.
  • ben çok güzelim de herkes bana yazıyor kezbanligi derler bu hikayeye diye korka korka okudum. ki zaten demişler çoktan. güzellik çirkinlik değil mesele siz bunu anlamıyorsunuz bir çok erkeğin cinsel açlığı asıl mesele olan. bana merhaba dedi bana verecek kafası.
    daha bugün evli çocuklu bir arkadaşıma, evli çocuklu bir arkadaşının kocası sana karşı boş değilim diye açılmış arkadaşımın herhangi bir sorunu yok evliliğinde, öyle bir enerji almış olması imkansız ona rağmen bu kadın benimle oturup kalkıyor, sohbet ediyor bana gülüyor bir deneyeyim şansımı belki verir diye düşünmüş olmalı. halbuki o kadın eşinin arkadaşı olduğu için sana insan gibi muamele ediyor o tavrı bile yanlış anlıyorsunuz.
  • ortadoğu coğrafyasında sıradan bir durum.
    de ja vu yaşadım okurken.
    komşularla, arkadaşların babalarıyla başlayıp, ofislerde sürer iş hayatı boyunca.
    13, 14 yaşında başlayan meme ellemeler, kapı arkalarında sıkıştırmalar, duvara yaslayıp dudağa yapismalar.
    hey yavrum hey.
    neler çekti bu kadinlar memleketin abazanlarından.
  • karl g. jung'un anima/animus arketipleri ve bilinç altı yansıtma mekanizmaları konusunda ilgi çekici vaka çalışması malzemesi.
  • haklı bir serzeniş içeren mobbing silsilesidir. maalesef ki bir türkiye gerçeğidir.

    karşı cinsin, cinselliğin "egh, kaka, ayıp" olarak gösterilmesinden mütevellit; kişinin dilediği gibi davranabileceğini sandığı erişkinliğe ulaşınca (bazen yaş, bazen para, bazen eğitim, bazen doygunluk) daha cüretkar davranması sorunudur.

    çalıştığım işyerinde, pozisyonum gereği hem beyaz yakalarla, hem de mavi yakalarla devamlı muhatap halindeyim. çalışan bayanlarla aynı ortama geldiklerinde bir mavi yakalının davranış biçimi ile bir beyaz yakalının tavırları birbirinden o kadar farklı ki.

    eğitim olarak nispeten daha düşük olan mavi yakalılar gözlerini kaçırıp, mahzun tavırlar sergileyip kaçmak için yer arıyorken; beyaz yakalılar tek bıraksak üstüne çökecek gibi davranıyorlar.

    elbette ki bunun eğitimle alakası yok ama böyle bir gerçek de mevcut. cüretkar ve talepkar olmaları da elbette rahatsız edici oluyor.
  • bijim oyda 90 kişiyiz kimşe aşılmadı. kardeş sana bir haberim var sen ya çok safsın yada gerizekalısın. belki ikisi birden bilemedim. öyle bir ihtimal yok ve bunu herkes iyi biliyor.
hesabın var mı? giriş yap