• suser'larda sıkıntı yaratan entryler:

    phantasmagoria
    fantazmagorya
    fantasmagoria

    ama belli ki bunları farklı yazınca farklı anlamlar çıkıyor. ben de yazarların yalancısıyım. *
  • ustuste gorulen hayali gountuler. ruyalar genelde bu sekildedir, en azindan boyle hatirlanirlar uyaninca.
  • bu terimi, 19. yy. paris'inde kentsel - endüstriyel peyzajın yarattığı metalar, olarak da tanımlayabiliriz. öyle ki, bu konuda walter benjamin de, benimle hemfikir.
  • popüler kültürün ideolojik işlevlerinden bir tanesi de, reel yaşamın tekdüzeliğini ortadan kaldırmak ve metayı gitgide taçlandırarak, insanların akıllarını başlarından alan bir fantazmagorya ortamı oluşturmaktır. "eğlence sanayisi" ise, insanları artık bu fantazmagorya'ya katmak ve onları hayal dünyasının içinde tutmak için çalışır. orta sınıf için reel yaşamın her gün tekrarlanan sonsuz bir aynılık olduğu düşünüldüğünde, "eğlence sanayisi" kendisine müritler bulmakta pek zorlanmaz. işinden evine gelen insan gün içerisinde yeterince reel yaşama maruz kaldığı için, ister istemez kendisini bu illüzyona kaptıracaktır. ciddi şeyler tüketip, dimağını zorlamak yerine, oturduğu koltuktan ve bulunduğu oturma odasından egzotik adaları, plajları, üstsüzleri görmek isteyecektir. acilen içinde yaşadığımız illüzyonu fark edip, serbest zaman düzenlemelerimizi değiştirmemiz gerekmektedir. başka türlü "acun" ve türevlerinin oluşturduğu fantazmagorya ortamını kıramayız. yakışıklı abilerim, güzel ablalarım, fantazmagorya deyip geçmeyelim biraz düşünelim.
  • (bkz: büyülü fener)
    (bkz: gölge oyunu)
    (bkz: sinema)
  • (bkz: fantazmagori)
  • beni inanılmaz merak ettiren, kendine çeken bir kavram. insanoğlunun aslında korku ve tedirginlik kavramının çoğunun buradan geldiğini düşünüyorum. bir imgenin aslında kafanızda beliren gölgesine bakmak gibi, fakat bu imge kafanızda belirdiğindeki gölgesi aydınlandığında sizi şok edecek bir başka bir imaj çıkıyor aslında. ve beyniniz bu iki gölge ve imajı aslında tutarlı bir şekilde birleştiremediği ve anlamlandıramadığı için sizi yarattığı şüphecilik ve korku ile dürter. çünkü zaten beyin dediğiniz organ sürekli etrafındaki objeleri ve kavramları identify edip onları kategorilendirmek ister. bunu yapamadığı anlarda ise bocalamaya başlar. phantasmagorianın aslında çekici kısmı da burada başlıyor. -emtia ekonomisi veya sosyal düzen yorumlaması değil burada bahsettiğim- gore elementleri bir kenara koyduğunuzda, aslında fantazmagori kişide oluşan bu mindset aslında üstüne giderseniz sizi olağan kafa yapınızdan daha farklı düşünmeye zorluyor. daha farklı bir bakış açısı ile dünyayı yorumlayabilirsiniz. aslında bu kavram ile uğraşan çoğu filozofun da büyük ölçüde bu bakış açısına olan ilgilerinden ve bu mindsette kalmak istediklerinden çokça bu kavram ile uğraştığını düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap