• bir ümit yaşar oğuzcan şahanesi. belki bu zaman diliminin bende uyandırdığı hissiyattan dolayı en çok "bu almaya alışkın fidan boylum/bir dünya yaratmaya yeterdi verdiklerin." şeklindeki son iki mısraı beni çok etkilemiştir. şiirin tamamı şöyle:

    fidan boylum

    sen anlaşılmamış bir kadınsın fidan boylum
    bir karanlıktır sende pırıl pırıl zamanlar
    mağrur kalbin her yerde asi ve yapayalnız
    neylersin? umduğun gibi çıkmadı insanlar

    herkes bir şey aldı götürdü senden
    dağıttın kaç yıl sevgilerini cömertçesine
    gözlerin bir vefa arar, arar da bulamaz
    nicedir hasret kulakların bir dost sesine

    bilirim, çoğu gün hüzünlüdür bakışların
    içinde biri ağlar, güldüğün zaman bile
    gömerken kalbine bütün arzularını
    yanarsın, yaşanmış anıların özlemile

    sevdiğin mahzun şarkılardır, hüzünlü resimler
    garip akşamlarda yaşadığını anlarsın
    çevrende kim varsa konuşur durmadan
    sen hep bir heykel asaletiyle susarsın

    erişilmez bir gururla gizler yaşlarını
    gözlerin uzak bir noktaya dalar da
    o inanmayan halinle baktığın zaman
    kendin bile yabancısın kendine aynalarda

    çoğu zaman hüzün bulutları dolaşır yüzünde
    anlatır yalnızlığını mağrur kirpiklerin
    bu almaya alışkın fidan boylum
    bir dünya yaratmaya yeterdi verdiklerin.
  • cümle içinde kullanım örneği: demirciler demir döver tunç olur, tolga çandar'dan.
    bir çok yakın örnek ise çatalçam'a kurşun attım, hayriye derviş'ten.

    (bkz: selvi boylu)
    (bkz: boylu boslu)
    (bkz: incedalan)
    (bkz: fidan boylu)
hesabın var mı? giriş yap