• friends'in chandler'i matthew perry'nin yazdigi kitap.
  • tahmini 1-2 aya türkçe çevirisi satışa sunulacak olan kitap.
  • rahmetlinin kendi sesiyle, audiobook formatinda gecen bitirdim. bagimliligin boguculugunu, en buyuk hayallerini gerceklestirmis bir insanin nasil hicbir seyden keyif alamayip yavas yavas yokoldugunu cok guzel anlatiyor. bagimlilik uzerine yazilmis biyografilerle alakam olmadigi icin mi bilmiyorum ama baya etkileyici geldi.

    ote yandan hayatina giren insanlarin tasvirlenmesindeki eksiklik dikkat cekiyor. kadinlarla iliskileri veya erkeklerle kurdugu dostluklar cok yuzeysel olarak gecilmis durumda. starstruck oldugu bariz olan eski sevgilisi julia roberts, ve kisa donem yakin arkadaslik yaptigi bruce willis disinda hayatina girmis hicbir insan hakkinda derinlikli bir tasvir veya analiz duydugumu hatirlamiyorum. ve bu ikisini de unlerinin en tepede oldugu donemde taniyor. karsilarinda bir ezilme mi yasadi da kendine odaklanmayi birakip bu ikisini insan olarak gorebildi, yoksa okuyucunun sadece bu ikisiyle mi ilgilenecegini dusundu bilmiyorum. cikarim zorlasam cok sivri seyler soylemek mumkun.

    cikarim yapmiyorum ama sunu notlayayim: friends doneminden bahsediyor ama co-starlar hakkinda ayrintili bir sey yok. evet, jennifer aniston dahil.
  • #159399866 entry’sine katılmamak mümkün değil.

    dün bitirdim kitabı. ailesini suçlamayan ama suçlayan, bağımlılığın kökeniyle bağ kuramadığınız bir hikaye. hikayesinde ailesinin 0-5 yaş döneminde yaşattıklarının kesinlikle payı vardır ama hayat sonrasında şans, yakışıklılık, kariyer, para olarak fazla fazla cömert davranmış kendisine. yargılamak istemiyorum ama bu imkanları iyileşmeye ve mutluluğa harcamak yerine devamlı mızmız bir çocuk gibi ilerlemek de bir seçim.

    10 yıl boyunca dünyanın en popüler dizisini çekmişsin, bu döneme ait anıları ve diğer 5 elemana ait kişisel paylaşımları yok gibi. rehabilitasyonlar sonrası 1 yıl 2 yıl sürelerle ayık kalma dönemleri var, alkol uyuşturucu ve haplara dönme sebepleri ultra b.ktan.

    ünlü olma konusu gençliğinde bir takıntıymış ve buna ulaşmış. buraya kadar normal, ama sonrasındaki hayatta da -yani ünlülüğü sindirmiş ve bu konuda normalleşmiş olması gereken zamanlarda- hayranlığı hep kendinden daha ünlü insanlara. anılarında bile bruce willis’in onu etkilediği şeyler kişisel paylaşımlar değil. çok önemli restoranlarda vip odaların ona açılması, harika kokteyller ve partiler yapabilmesi, gece yarısı zilyon dolarlık malikanelerinde ünlülüğün keyfini çıkarışına hayran olması.. kadınlarla ilişkisinde hep derinliksiz, uzun bir dönem sadece seks peşinde koşan ama yalnız olduğu için de kendine acıyan bir adam.

    kitabı bitirdikten sonra tek düşündüğüm ölümünün çok geç geldiği. bu yaşamın 54 yıl sürmüş olması inanılmaz. bu gibi kitapların yazılma sebebi ilham vermek, ben şu noktadaydım ve başardım, siz de başarabilirsiniz demekse bunun tam tersini okuduğunuz bir kitap. atalarımızın dediği gibi; bir insanın kendine ettiğini yedi cihan bir araya gelse yapamaz.
  • çevirisi çok iyi olmakla birlikte editörünün o kadar iyi olmadığını söylemem gereken kitap. her yer yazım hatalarıyla dolu. öyle bir iki de değil, anlamı düşürecek kadar harf hatası var. tamam güzel bir yayın hakkı elde etmişsiniz ama, bu kadar da acele iş olmaz bu sektörde.

    (bkz: yakamoz yayınları)

    kitap ilgili ise anlatım çok güçlü, akıcı 48 saat içinde bitirdim. matthew perry çok içtenlikle anlatmış bütün hayatını. ve kendisinin de söylediği gibi bencil, yalnız, ve zevk peşinde bir hayat geçirmiş. buna kesinlikle katılıyorum.

    ve anlattıklarına göre günde 50 tane vicodin içtiği yıllardan geçip 54 yaşına kadar yine güzel yaşamış. chandler karakteri kendisine çok benzediği için güzel bir performans sergilemiş ve david schwimmer'in sayesinde bütün hayatını tek bir rolle kurtarmış. bu kadar rahat ve amaçsız bir hayat çocukluğundaki irili ufaklı travmalarla da birleşince bu yitik öykü çıkmış ortaya..
  • çevirisi yayımlanmadan önce ekitabını bulup orijinal dilinden okumuştum, çevrildiğini duyunca bir de türkçesinden okumak istedim.

    gerçekten etkileyici bir kitap. insanın içi eziliyor okudukça tam anlamıyla ama muzip ve zeki metaforlarla gülümsüyorsunuz da.

    kendi hakkındaki tespitleri bildiğiniz psikolojik tespitler. bunun sebebini ise kendisi hayatının yarısında terapi aldığını söyleyerek açıklıyor zaten.

    çok seveni varmış aslında, hayran ile seven kişi eş anlamlı değil gerçi. ne kadar önemsendiğini veya sevildiğini fark etmeme sebebi kendi dünyasına çok gömülmesi veya sevilenin kendisi değil chandler olduğuna inanması olabilir, bilmiyorum. yukarıda suserlar da bahsetmiş, hayatında etkili kişileri çok yüzeysel betimlediğinden söz etmişler. buna ben de katılıyorum.

    her şekilde okumaya değer.

    friends hayranıysanız zaten friendsi friends yapan karakteri okumayı zaten istersiniz.

    tavsiye edilir.
hesabın var mı? giriş yap