• büyük küçük her durumda kullanılabilir, ama asıl önemlisi gözde değil özde büyüklük!
  • (bkz: bekleyiş)*. (bkz: değerlendirmek).
  • (bkz: cok sey beklemek) nin deyim hali denebilir.
  • ayrıca üşengeçlikten doğan gözünde büyütmeler de mevcuttur...bi türlü harekete geçilemediği için yapılacak iş iyice gözünde büyür insanın..10 dakikalık yol..2 dakikalık telefon görüşmesi, bi çift laf..
  • uzaktan sevince başa gelir genelde. sadece dışarıdan gördüğün kişinin içine bir karakter yerleştirmek, ve sevilen kişinin senin yarattıgın kişi olduğunu görememektir. günlerce, haftalarca hatta aylarca peşinden koştuktan sonra tanışınca aslında onun senın yarattığın, sevdiğin insan olmadığını farkedersin. gözünde büyüttüğünün sadece onun vitrini olduğunu geç anlarsın, ve bunun aslında sadece yanılgıdan ibaret olduğunu da.
  • tembellikle ilişkili bir davranıştır.

    oğuz atay'a göre eğer mustafa inan gibi birisini gözümüzde büyütmezsek onun gibi bütün gücümüzle kendimizi dünyayı değiştirmek zorunda kalırız.

    birisini efsaneleştirmenin amacı ondan kurtulmaktır.
  • bir kimseyi, olayı ve şeyi abartmak. *
  • gözünde büyütmek eylemenin içeriği çoğunluk; karşıdakini küçük gördüğümüz zamandan itibaren yapıştırdığımız bir sıfattır. gözümde büyütmüşüm deriz, oysaki ne kadar küçük..
    hâlâ gözümüzde değeri zaten büyük olan, yahut olması gerektiği yerde olduğuna inandığımız bir şey için bu tabiri kullanmayız mesela, zaten bunun böyle olmadığının farkına varmadığımız için, yahut o şey ne ise onun layıkının bu büyüklük algısında olduğu için öyle sanırız.
  • görünce geçer, geçiyor..
    kendinize yaptığınız haksızlıkla kalıyorsunuz sonra.. bu çok çok anlamsız..
hesabın var mı? giriş yap