güzeli kurtarmak

• (bkz: die errettung des schönen)
• bedenin cinselleşmesi tek taraflı bir biçimde özgürleşme mantığını takip etmemektedir, bedenin ticarileşmesi ile birlikte gitmektedir. güzellik endüstrisi, güzelliği cinselleştirerek ve tüketilebilir hâle getirerek bundan faydalanmaktadır. tüketim ve seksilik birbirini koşullamaktadır. cinsel arzuya dayanan kendilik tüketim kapitalizminin bir ürünüdür. tüketim kültürü güzelliği giderek artan şekilde uyarıcılığa ve eğlenceye tâbi kılmaktadır. dolayısıyla güzelin her bir artı değeri yok olmaktadır.
  
  güzel, pürüzsüz hâle gelmekte ve tüketime tâbi olmaktadır.
  
  (bkz: byung - chul han)
  (bkz: güzeli kurtarmak)
• güney koreli yazar ve kültür kuramcısı byung- chul han'nın ''güzel'' olgusunu yeniden düşünmeye davet eden kitabı.
  
  kitapta kendisine katıldığım şöyle bir tespiti var;
  
  ''mesafe yoksa gizem yoktur, gizem yoksa herşey eğlenilebilir ve tüketilebilir olur''
• byung-chul han'ın insan yayınlarınca dilimize kazandırılan çevirisini kadir filiz'in yaptığı eseri.
  
  okuduğum han kitapları arasında satırlarının altını en fazla çizdiğim ve çevirisini en beğendiğim eser bu oldu. haluk barışcan, şeyda öztürk, samet yalçın gibi farklı isimlerden aynı yazarın tercüme edilmiş kitaplarını okuyunca çeviri farklılıkları da gün yüzüne çıkıyor. diğerleri için kötü diyemem ama kelime tercihleri, cümle düzenleri, alıntılanan eserlerin künyesinin kitabın sonunda değil de sayfanın altında yer alması gibi pratik çözümler kadir filiz çevirisini beğenmemi sağladı.
  
  tüm çevirmenler almanca felsefi kavramlara pek dokunmamaya en azından parantez içinde yer vermeye çalışmışlar. bu da byung-chul han'da bazı sözlere zamanla aşina hale gelmenizi sağlıyor. yetiştirmem gereken işleri bile askıya alıp içercesine külliyatını okumayı sürdürüyorum. tıpkı bir roman okur gibi merak ögesinin peşine takılıyorsunuz yazarda. cümleler ya da kelimeler üzerine düşünürken yakalıyorum kendimi. yoğun okumanın sonucu da olabilir bu ama felsefi okumalar böyle bir etki bırakıyorsa buradan devam etmeye niyetliyim doğrusu.
  
  “güzeli kurtarmak”a gelince şeffaflık toplumu'ndan sonra etkisini uzun süre atamayacağım bir diğer eseri oldu. han “like / beğen” üzerine eleştirel düşünmüş olsa da “yaralanmanın estetiği” gibi müthiş kafa açıcı bir bölüme sahip. “like”lamadan geçemeyeceğim.
  
  eleştirel düşünme konusunda nasıl bir yöntem uygulamamız gerektiğini çoğu zaman bilemiyoruz. byung-chul han'la bunun zihnime nüfuz ettiğini fark ediyorum. sorularla ilerlerken ilk çağ filozoflarından günümüz düşünürlerine kadar geniş bir yelpazede fikir üretenlerin tek bir kavramı genişletmeleri, o kavram üzerine yoğunlaşmalarıyla baş başa bırakıyor yazar bizi. ara ara zorlasa da güzel bir yolda oluş.
  
  bazen beyin yakan durumlarla da muhatap ediyor doğrusu. barthes'in kafka'yı alıntılayışını alıntılıyor. ben de alıntılayınca dörtlü bir dizide iç içe cümlelerde metinlerarasılığın doruklarına ulaşıyoruz.
  
  bu kitapta erotik ve pornografik olanı sürekli karşılaştıran han, her zamanki gibi erotik olanı güzellerken bu çağın alametifarikası olan pornografiyi eleştiriyor. pürüzsüzlük de yoğunlaştığı kavramlardan biri. iki güzel kavramla tanıştırdı beni: punctum ve studium.
• byung-chul han'a ait bir eser. pürüzsüz olanın nasıl gözümüzü boyadığına ve felsefenin hâlâ yaşamakta olduğuna dikkat çekiyor. okunmalı.
  
  "roland barthes için dokunma hissi 'en büyülü olan görme hissinin aksine hislerin en gizem bozucu olanıdır.' görme hissi mesafeyi muhafaza ederken dokunma hissi bunu iptal eder. mesafe olmadan gizem olmaz. gizemin bozulması her şeyi eğlenebilir ve tüketilebilir kılar. dokunma hissi ötekinin negatifliğine zarar verir. dokunduğu şeyi sekülerleştirir. görme hissinin aksine, dokunma şaşırtmaya muktedir değildir. "
• zayıflık, kırılganlık ve kırılmışlık güzelin asli unsurlarıdır. güzel, baştan çıkarma gücünü bu negatifliğe borçludur.
  
  güney koreli yazar byung-chul han’ın pürüzsüzlüğü çağımızın alameti olarak tanımladığı kitabı. pürüzsüz olanın güzelin en önemli ölçütü kabul edildiği bir zamandan dem vurur. yazar, bu kitabında, akıllı telefonların pürüzsüz ekranlarındaki like^* tuşundan ibaret olan estetik beğeniyi hedef alır.