hızlanmak

• hızını artırmak
  tersi: yavaşlamak
• hız miktarının lineer^** olarak artması
• hızlanmakla yavaşlamak arasındaki farkı tespit etmek düşünüldüğünden daha zor olabilir. sıfırdan yüze on saniyede çıkan bir araba, çevresindeki arabalara ve binalara göre hızlanıyor gibi görünse de dünyanın kendi etrafındaki dönüşüne ters yönde hareket ediyorsa aslında - mesela aydan bakan bir gözlemciye göre - bütün gücüyle durmaya ya da yavaşlamaya çalışmakta; gaza basmak arabayı yavaşlatırken frena basmak hızlandırmaktadır.
  
  yine bir virajı sabit büyüklükte bir hızla almakta olan bir araba da aslında her an hem hızlanmakta hem de yavaşlamaktadır. arabanın viraja girmeden hemen önce üzerinde hareket ettiği doğrultudaki hızı azalırken viraj merkezi doğrultusundaki hızı artmaktadır.
• ivme kazanmaktir.
• (bkz: kıvramak)
  (bkz: hızlı gitmek), hız, hızlı, hızla
• hızlanınca yavaşlamak kolaydır. yavaşlayınca hızlanmak zordur.
• yaşamı biraz daha hızlı yaşamak. öteki türlü mıy mıy mıy mıy. yani biraz zamanın değerini bilmek lazım. sanki tanrıyla sözleşmiş ve önünde 300 yıl varmış gibi davranmamak lazım.bir de ms gibi hasar bırakan bir hastalığınız varsa 2 kat iyi bilin zamanın değerini. kendime de not olsun.