• yurtdışında yaşayan/çalışan ve "ülkeye dönün" çağrısı yapılan akademisyenler bunu benğendi *
  • notları süper olsa da 2 kelimeyi bir araya getiremeyen okul birincisi lisans mezunlarını, fakülte ikincisi mühendisleri falan gördüğüm için çok garipsemediğim olay. mülakat sınavları her bölümde farklı şekilde yapılır. kimileri yazılı sınava tâbi tutulur, üstüne soru sorulur. kimisine hangi alanda yüksek lisans yapmak istediği sorulur, o alanda bilgili mi diye o konuda sorular sorulur. asistan alımı da üç aşağı beş yukarı bu şekildedir. asistanlık bir iş olduğu için bölüm başkanının ve bölüm hocalarının kendi mesai arkadaşlarını seçme ve çalışkan olanı, kendi okuttukları öğrenciyi almaya hakları vardır. kağıt üstünde yazılan notlara “herkese 40 vermişler buna 90 vermişler” şeklinde itiraz etmek çocukça bir şeydir, resmî olarak bir geçerliliği yoktur. sınavlara giren kimseyi tanımıyorum, torpil dönüp dönmediğini de bilmiyorum ama bu işler böyle dönüyor. bizim bölüm başkanımız da asistan alacağı zaman bizim üniversitenin öğrencilerini aldığını söylemişti çünkü bir çok üniversitenin verdiği bilgi bizim üniversiteyle kıyaslanınca eksik kalıyor. adamın kendi eğittiği öğrenciyi sınavlarda başarılı olduğu takdirde almaya hakkı var. sorduğu sorulara cevap verebilmiş demek ki, diğerleri cevap veremediği için 40 almış.
  • bu üniversitede kalmak, hoca olmak için uğraşmak o kadar meşakkatli ki... özellikle erkekler için. kız öğrenciler içinde mülakata girecek hocalardan biriyle yatanı bile duymuştum geçmiş yıllarda. bizzat benim eski bir kız arkadaşım da gerekirse yaparım demişti. bu seviyede rezillikler dönebiliyor.

    günahını almayayım ama illa birinin akrabası olmasına gerek yok yani.

    ama torpil döndüğü çok açık. herkes 35-50 civarı. 90 en tepeden sırıtıyor.

    t: yaygın rezalet.

    --- spoiler ---

    bizim bölüm başkanımız da asistan alacağı zaman bizim üniversitenin öğrencilerini aldığını söylemişti.
    --- spoiler ---

    hemen her okul kendi öğrencisine öncelik vermek ister zaten. sonuçta o hocaların mezun ettiği öğrenciler. ama burada ikinci adamın hem okul puanı yüksek hem de ales puanı. keşke hacettepe kaynaktan ziyade biraz da okul başarısına falan baksaymış... bilgi sınavı ya hani. ondan.
  • bütün hepsi aptal bir gülin aşırı zeki herhalde ösym tarafından yapılan sınavlarda farkını fark ettirememis ama okulun sınavında aşırı iyi bir performans sergileyerek açık ara herkesi geçmiş. bari bazılarına 60 70 verseydiler o kadar mı kötüydü bu insanlarin sınavları ama onlara 60 70 verirseniz diğer tüm sınavları bu kadar düşük olan gülin nasıl kazanacakti öyle değil mi? hak etmek ne demek sahi?

    minik bir araştırma ile hakkı yenen arkadaşın fakülte ikincisi olarak mezun olduğunu buldum bu çocuk bu kadar başarı ile sizin kıytırık alan sinavinizdan nasıl 40 alabilir yahu.
  • örneğini her üniversitenin ilanlarında görebileceğiniz durumdur. geçmişte sol görüşlü insanların sağ görüşlü insanlara yaptığı durumdur aslında şimdi devir sağ daha doğrusu akp devri olduğu için onların borusu ötmektedir. kesinlikle uygun bulmamakla beraber değişmeyeceğine inandığım durumdur.
  • artık o kadar normalleşti ki şu tabloda şaşırdığım tek şey 3. olan arkadaşın soy ismi oldu..
  • amıklıoğlu soyadıyla ilk defa karşılaştığım listedir. o nasıl soyad hocam?

    gördüğü her mülakat sonucunu torpil sanmak da ne bileyim biraz şey gibi... defalarca yazıldı, tekrar yazmakta fayda mayda yok ama yine yazacağım galiba! arkadaş, insanlar ikili ilişkilerde derslerinde veya sınavlarda olduğundan daha başarılı olabilirler. diyalog kurma biçimleri, bakış açıları, hitabet şekilleri, duruş&davranış tazları, kılık&kıyafetler gibigibigibi etkenler her zaman katma değerdir. bu ve bunun gibi durumlar için mülakatın sonucu etkileme potansiyeli vardır zaten. ilgili arkadaşta yukarıda saydığım özellikler belki mevcuttur belki değildir. belki de haklısınız; işin içinde torpil de olabilir ama ya yoksa?
  • birinci antalya üniversitesinde asistan, ikinci bilkent üniversitesinde asistan, tamam hakkı olan kazansın da bir araştırma görevlisi başka bir üniversitenin sınavına niye girer aklım almıyor. ikinci olan arkadaş kazansa ne olacak sanki bir yerden başka bir yere transfer boşa harcanmış bir zaman. kendi kazanamayınca ortalığı velveleye vermenin gereği yok.
  • rezaletin yaşandığı yer de "hukuk" fakültesi, bu insanlardan adalet bekliyoruz. bu insanlardan öğrenci yetiştirmesini bekliyoruz, bu insanlardan bilim alanında gelişmeler beklioyoruz.
    şimdi yurt dışındaki türk akademisyenlerine istersen yüzbin lira maaş ver, geri döner mi sence? hala savunma sanayiinde, akademik hayatta, yazılım sektöründe dış göçü ekonomik nedenlere bağlıyoruz. gerçek soruna gözümüzü kapatmaya devam edelim. herkese hayırlı işler.
  • çok zor ekonomik ve psikolojik şartlar altında akademik kariyer yapmaya çalışıyorum. bi yandan tez yazıp bi yandan yds çalışmaya çabalarken böyle haberleri gördükçe zaten zor olan şartlar daha da zorlaşıyo
hesabın var mı? giriş yap