hala koynumda resmin
-
ahmet telli'nin aynı isimli şiiri.daha sonra onur akın tarafından bestelenerek aşk bize küstü adlı albümünde seslendirilmiştir.
sımsıcak konuşurdun konuşunca
irmak gibi, rüzgar gibi konuşurdun
yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki
çiğdemler güller mor menevşeler açardı
sımsıcak konuşurdun konuşunca
hala koynumda resmin
dağları anlatırdın ve dostluluğu
bir ceylan gibi sekerdi kelimeler
sesini duymasam çölleşirdi dünya
dağlar yarılır ırmaklar kururdu
bulutlar çökerdi yüreğime
hala koynumda resmin
gün akşam olur elinde kitaplar
ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin
bir kez bile unutmadan "merhaba" demeyi
ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin
bir dostun vurulduğu gün
hala koynumda resmin
kaç mevsim kırlara çıkıp
çiçekler topladık mezarlar için
belki ürküttük tarla kuşlarını
belki kurdu kuşu ürküttük
ama aşkı ürkütmedik hiç
hala koynumda resmin
ve hala sımsıcak durur anılar
sımsıcak ve biraz boynu bükük
ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış
yasak bir kitap gibi durmaktadır
ve firari bir sevda gibi
şimdi duvarlarda resmin -
(bkz: yazı tura)
-
onur akın bu güzel şiire onun kadar guzel bir beste yapmıstır.
-
bir kağıt parçasının fısıldadıklarından çok ötededir anlattığı. fotoğraf değildir çünkü o, resimdir. bir sureti kalbin baş köşesine koymak da denebilir. hatıradaki simânın hatırda yer etmesi de. zira şöyle der bir şarkı:
"bugün yine gönlümün bahçesinde gezindim
sana baktım; ay kadar, bahar kadar güzeldin" -
güzel bir ahmet telli şiirine yapılmış güzel bir onur akın bestesi: hala koynumda resmin.
http://fizy.com/#s/1ajaiu -
zardanadam tarafından da şiir tadında, dingin ve hissederek söylenegelmiş bir yorumu bulunmaktadır.
yenilenmiş link -
çok sevdiğim bir şiirdi , sonra şarkı oldu. hep farklı bir yanı oldu benim için ilk duyduğumda koynumda resmini taşıyacağım bir sevdiğim yoktu. beni yakalayan dizesi "belki ürküttük tarla kuşlarını" idi.
"italya'da tarla kuşlarını hiç durmamacasına öttürmek için ateşle kıpkızıl kızartılmış toplu iğne uçlarıyla cızz diye bir gözünü, cızz diye öteki gözünü yakarlar. iki gözü kör olan tarla kuşunu bir kafese koyarlar. mavi, açık, duru göklerde özgür uçmaya alışkın kuş, ilk önce gözlerini öttürdüğü sandığı kapkara paçavrayı tırnaklarıyla parçalamaya başlar ve zavallı, kendini bir kat daha yaralar. karanlığın gözüne yapışan bir paçavra, is ya da kurum değil, bir zindan gece olduğunu anlayınca, kanat hızıyla geceyi aşmaya, güne güneşe ulaşmaya çabalar. çırpınır, çırpınır, her kanat vuruşu katı kafese çarpar, acır, acır!.. kara gece aşılmaz bir kara duvardır. uçucu kanatlardan kat kat güçlü, iç hızıyla ötmeye koyulur, öter öter. gecenin öte tarafında gönlünün gününü güneşini, nur alemini yaratır. yine o mavi göklerine çıkar, ta altında ufuklara kadar ıssızlaşan yeryüzüne pırıl pırıl pullar gibi renk renk cıvıltısını döker, döker allah esirgesin duramaz; çünkü durunca karanlık, ökseci kuşçunun kara parmak ve avuçları gibi varlığını kavramaya koyulur. öter, öter yaradılışa bütün canını, gönül cömertliğiyle harıl harıl döktükten sonra, boynu bükük. şu dar-ı dünyaya kör gözleri açık, aramızdan şükranla ayrılır. o da en kısa tanımıyla iyi insana benzer. aldığı kadarını, hatta aldığından çoğunu dünyaya verir."
*
ne zaman dinlesem ne resim , ne sevgili , ne özlem sadece tarla kuşları gelir aklıma bir iç acısı.
bir de yonca lodi onur akın'dan daha iyi söylemiş. -
yonca lodi'nin pek güzel yorumladığı şarkı. onur akın pek dinlemem ama yonca lodi'den bu şarkıyı dinlerken haşyetten ağlayacak gibi oluyorum.
-
ahmet telli'nin 12 eylül 1980 darbesinin ilk şehidi (bkz: necdet adalı) için yazdığı şiirdir.
-
bu şiire/şarkıya bu kadar entry? afedersiniz ama hepimizin geçmişini sikeyim ben.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap