• mine g. kırıkkanat ın 27/07/2005 tarihli bir yazısı

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=159792

    yazar cesaret gerektiren, milyonlarca insanın düşünüp de söyleyemediğini yazmış. ya da bazı kesimlerin hepimiz kardeşiz, eşitiz diye bağırıp çağırıp ama sokaklarda o insanların yüzlerine bakmadığı bir ortamda topluma yön veren bir kişinin bunu yazması bir riskdir. hem kendi açısından bir risk, hem de kutuplaşmalarla, sokak kavgalarıyla, ihtilallerle, karşıtların çatışmalarıyla dolu tarihimiz göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz açısından riskli. gerçi yazar verdiği örneklerde bir ırk ismi vermiyor ama, tariflerden kimleri kastettiği kolayca anlaşılıyor. kolayca anlaşılıyor çünkü milyonlarca insanın kafasında var bu tarif. ayrıca şehirlilerin sahip olduğu yerleri uzaklardan gelen, 'uzaklarda' yaşayan insanlara kaptırmasında asıl sorumsuzluğun da suya sabuna dokunmayan fildişi kulelerde yaşayan bazı kentlilere yüklüyor. ama burda asıl mesele bir ya da birkaç gazetecinin buna benzer ayrımcı düşüncelerini çeşitli kitle iletişim araçlarında ifşa etmesi bizim işimize yarar mı meselesidir? geçmişe dönüp baktığımızda türk-kürt, komünist-faşist, islam-laiklik karşıtlıkları; sokak kavgaları, düdük sesleri, tanklar,akla geliyor. toplumu yönderme gücüne sahip bu insanlar böyle yazarlarsa eğitimsiz, her söylenene inanan, burnunda soluyan kitleler bize eski günleri yaşatmazlar mı? böyle bir ihtimal var. en azından şu an biz şehirlilerden uzak bir yerlerde kendilerine ayrımcılık yapıldığı iddialarıyla dağlara çıkmış insanlar olduğunu da hatırlatırım. bazen politik doğruluk da hepimiz açısından faydalı olabilir. cesaret dolu bir yazı; içinde doğrularda yok değil. ancak toplum için faydalı mı? biraz çekincem var.
  • aslinda, biraz mine g kirikkanat'in uslubunun yarattigi tepkiden, biraz da sozluk genelinde her tur hor gorucu yaziya gosterilen a$iri alinganliktan yanli$ algilandigini du$undugum, aslen biz beyaz turkler'e kar$i bir ele$tiri yazisidir. sonucta, sozluk'te de buna benzer tanimlar yapilmi$, caddebostan plaji hakkinda benzer laflar edilmi$ti. bunlara (ornegin, #7826039, #7832724, #7833116 vesaire) kizmadigimiza gore, usluptan kaynaklanan bir$ey var diye du$undurttu bana. sonucta, her kiymeti kendinden menkul yari-aydin aydinlanmaci gibi, kirikkanat ta, bu ulke elitinin halki egitme gorevine sahip oldugunu du$undugunden, ezilenlere suc bulmak yerine kendince tanim yapmi$, ama sucu elite atmi$tir.

    ba$taki tanimlara degil de, yazidan a$agidaki alintiya goz atilirsa, vurgunun nerede oldugu da, asil ayar vermeye cali$tiklarinin kimligi de cok net belli olacaktir:

    "şimdi bu sahillerde sabah yürüyüşleri yapan 'creme de la creme' kadıköylüler, islamistan varoşlarının işgal ettiği denizlerine ve kumsallarına bakıyor, lanet yağdırıyorlar halkımıza 1 milyon karşılığında plaj hizmeti sunan belediyelere. ben de kendilerine sormak isterdim : neredeydiniz o varoşlar oluşurken, hangi partiye girip kaliteli sesinizi, dünya görüşünüzü duyurmaya çalıştınız, ne kadar ilgilendiniz politikayla? gecekondular denize inmez, eşkiya sizin yolunuzu da kesmez mi sandınız?"
  • icinde soylenmeye cesaret edilemeyen dogrulari barindirsa da, oldukca itici ve ozensiz yazilmis bir yazi.

    daha saygili, daha insancil bir dille yazilsaydi altima imzami atardim cekinmeden.
  • herkesin köşe yazarı olabileceğinin kanıtı olan yazıdır. çünkü herkesin söyleyecek sözü, fikirleri ve yaşadığı çevre ile ilgili kendine ait tanımlamaları vardır.
    kalem ustalığı ise bu fikirleri doğru, akilane, üsluplu bir biçimde dile getirmeyi gerektirir. eğer bir köşe yazarı bunu yapamıyorsa köşe yazarlığının bir önemi kalmaz, üslubu yüzünden asıl söylemek istedikleri arada kaynar, yanlış anlaşılır, yersiz polemik yaratır ki üslup sorumluluğu geliştirmeyen bir köşe yazarının "söylediklerinin" bunlar yaşandıktan sonra artık bir önemi de yoktur.
  • kirikkanat'in fransa'da yasaya yasaya turklukten ve turkiyeden sikilmis oldugunu isaret eden yazidir. bunu takip eden makaleleri de ayni temayi tasimaktadir. kirikkanat belli ki yurdum insani avrupai olacak beklentisindedir. boyle bir umuda nasil kapildigi anlasilmamis olmakla beraber, kanaatimce bir yazar yurtdisinda ikamet ediyorsa, ulkesinin kulturu ile ilgili bir saptama yaparken cok dikkatli olmalidir. birincisi yurda her giriste kultur soku yasayarak kendinizi kaybedebilirsiniz. ikincisi duruma fransiz kalabilirsiniz. bunu son eurovision felaketiyle de gorduk zaten. gulseren turkiye'de hint muzigi yapiliyor sanmisti.
    (bkz: 2005 eurovision sarki yarismasi)
  • mine g. kirikkanat'in radikal'den kovulmasını sağlayan-enazindanbenoyledusunuyorum- yazıdır.
    (bkz: mine g kirikanat in radikalden kovulmasi)
hesabın var mı? giriş yap